İlk kitabı okumadan bu kitabı okumayınız.
Çünkü hiçbir şey anlamazsınız!
Aksiyon kat be kat yükselerek devam ediyor!
Size tek bir ipucu verebilirim;
Gece'nin psikologluk yaptığı hastanede Gece'nin babası var!
Siz anlarsınız herhalde olacakları?
K...
"Ya hatun bi'sus ya!" Gece kaşlarını kaldırdı ve üstüme atladı.
üstüme atladı?
"Oha! Ne yapıyorsun?"
"Sen kim köpek bana sus diyorsun?" Güldüm.
"Nişanlın olarak diyorum güzelim,bi'sıkıntı mı var?" Anında gülüp yanıma yattı.
"Ay biz şimdi nişanlı mıyız?"
"Evet.Bu güzel kadınla evleneceğim için çok şanslıyım.Seni çok seviyorum bitanem. Altı yıldır ilk günkü gibi seviyorum ve ölene dekte seveceğim." Güldü.
"Senden böyle cümleler duymak şaşırttı beni."
"Arada geliyorlar işte."Gülüp yanağımı öptü.
"Seni tahmin edebileceğinden daha çok seviyorum hayatımın anlamı." Birden kahkaha attı.
Oy gülüşünü sevdiğim kadın.
"Biz yaz kampına yaz aşkı bulmak için katılmıştık,hayatımızın aşkını bulduk."Güldük.
"Hadi kalk artık Çınaroğlu kahvaltı saati geçmek üzere."
"Ama bu otelin yatakları da çok rahatmış be gülüm."
"Uyumaya mı geldik?"Muzipçe güldüm.
Biraz çıldırtmaktan bir şey olmaz bence?
"Başka şeyler de yapabiliriz istersen Gece'm?" Gözlerini kocaman açtı.
"Ne diyorsyn sen?" Güldüm.
"Hiçbir şey demedim."Sırıttım ve yataktan kalktım.
"Ben giyiniyorum bebeğim.Sen hazır mısın?" Yeni yeni kendine gelen Gece kafasını salladı.
"Şey dışardayım ben canım." Güldüm.
Gece dışarı çıkarken üstümü giyindim ve dışarı çıkıp kolumu Gece'nin omzuna attım.
Gece bir anda gülmeye başladı.
"Ne oldu kız?"
"İlk tanıştığımız zamanlarda da bu anı yaşamıştık. Seni uyandırmaya gelmiştim hatırlıyor musun?" Gözlerinin içine baktım.
"Seninle ilgili her şeyi hatırlıyorum ben Gökyüzü'm."Sımsıcak gülümsedi ve benim için zaman durdu. Bende sımsıkı sarıldım.Ayrılıp birbirimize baktık ve el ele tutuşup restorana ilerledik.
"Al işte Çınar kahvaltı saati bitmiş!" Sırıttım.
"Ne yapayım bu kadar güzel olmasaydın." Yüzünde engelleyemediği gülümsemesiyle yanıma geldi.
"Neyse artık iki saat sonra öğle yemeği var."
"Denizler nerede?"
"Bilmem.En son kahvaltıya gidiyorlardı. Belki denizdelerdir.Gel bakalım."
Yine el ele tutuşup denize yürümeye başladık.
Gece'nin kendi kendine konuştuğunu duydum.
"Ne dedin?" Bana baktı.
"Etrafta çok fazla güzel kız var Çınar."
"Öyle mi? Ben senden başka güzel kız görmedim."
"Ha kızlara baktın yani?"
E yok artık!
"Evet baktım. Ama kötü niyetle değil bebeğim,sadece ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha fark edeyim diye." Gelip bana sarıldı.
Hadi yine yırttın tripten!
Boyu benden kısa olduğu için kollarımı havada tutup yavaş yavaş indirdim.
"Çok kısasın sevgilim."
"Ya Çınar! Sen çok uzunsun bi kere,benim boyum gayet normal."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Tamam Gökyüzü'm,sen haklısın."
"Ben her zaman haklıyım Çınaroğlu."
"Kesinlike birtanem."Gözlerini devirdi ve yürümeye devam ettik.
"Çok sıcak."
"Bence gayet normal temmuz ayındayız."
"Bana ne."Kahkaha attım ve burnunu sıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Biz acaba bunlar bir şeyler yedi mi diye düşünüp endişelenelim bunlar aşk yaşasın yolun ortasında!Ayıp Gece aşkım ayıp."Deniz'in sesiyle ona döndük.
Gece gülüp Deniz'e sarıldı.
"Ay benim minnoşum kıskanmış mı? Yerim ya seni ben! Ama kıskanma mavişim,o sevgilim onu çok seviyorum sen de benim küçük bebeğimsin,seni çok çok çok seviyorum!" Bir bebek gibi Deniz ile konuşup tekrar sarıldı ve yanağını öptü.
Aldığı ilgiden dolayı keyfi yerine gelen Deniz ise Gece'yi yanına çekip kolunu omzuna attı.
