#27

908 26 1
                                    

Have you got colour in your cheeks?

Yanaklarında kızarılıklık mı var?

Do you ever get the fear that you can't shift the tide,

Gidişatı değiştirememe korkusuyla doldun mu hiç,

That sticks around like summat in your teeth?

Dişine takılan şey gibi seni bırakmayan?

Hide some aces up your sleeve?

Birkaç koz mu istiyorsun elinde?

Have you no idea that you're in deep?

Dibe battığının farkında değil misin?

I've dreamt about you nearly every night this week

Bu hafta neredeyse her gece senin hayalini kurdum

How many secrets can you keep?

Daha ne kadar sır saklayabilirsin?

'Cause there's this tune I found that makes me think of you somehow

Çünkü burada bulduğum bana seni düşündürten bir şarkı var

And I play it on repeat

Ve sürekli onu çalıyorum

Until I fall asleep

Uykuya dalana dek

Spilling drinks on my settee

Kanapeme koyuyorum içkileri

(Do I wanna know?)

(Bilmek istiyor muyum?)

If this feeling flows both ways

Eğer bu duygu iki tarafında hissettiği ise

(Sad to see you go)

(Gidiyor olmanı görmek üzücü)

Was sorta hoping that you'd stay

Bir bakıma kalmanı umuyordum

(Baby we both know)

(Bebeğim ikimizde biliyoruz)

That the nights were mainly made for saying things that you can't say tomorrow day

Ertesi gün söyleyemeyeceğim şeyleri söylemek için var olan geceleri

Crawlin' back to you

Pişmanlıkla sana geri dönüyorum

Ever thought of calling when you've had a few?

Kafan kayık olduğunda aramayı hiç düşündün mü?

'Cause I always do

Çünkü ben hep yapıyorum

Maybe I'm too...busy being yours to fall for somebody new

Belki ben çok...yeni birine aşık olmaktansa seninle olmakla meşgulüm

Now I've thought it through

Artık enine boyuna düşündüm

Crawling back to you

Geri dönüp ayaklarına kapanıyorum

So have you got the guts?

O halde cesaretin var mı?

Been wondering if your heart's still open

Kalbin hala açık mı merak ediyorum

Simmer down and pucker up

Sakinleş ve dudaklarını büzüştür

I'm sorry to interrupt

Sözünü kestiğim için üzgünüm

It's just I'm constantly on the cusp of trying to kiss you

Ben sadece, daima seni öpmenin eşiğindeyim

I don't know if you feel the same as I do

Sende benim gibi mi hissediğiyorsun bilmiyorum

We could be together if you wanted to

Eğer isteseydin birlikte olabilirdik

(Do I wanna know?)

(Bilmek istiyor muyum?)

If this feeling flows both ways

Eğer bu duygu iki tarafında hissettiği ise

(Sad to see you go)

(Gidiyor olmanı görmek üzücü)

Was sorta hoping that you'd stay

Bir bakıma kalmanı umuyordum

(Baby we both know)

(Bebeğim ikimizde biliyoruz)

That the nights were mainly made for saying things that you can't say tomorrow day

Ertesi gün söyleyemeyeceğim şeyleri söylemek için var olan geceleri

(Do I wanna know?)

(Bilmek istiyor muyum?)

Too busy bein' yours to fall

Aşık olmaktansa seninle olmakla meşgulüm

(Sad to see you go)

(Gidiyor olmanı görmek üzücü)

Ever thought of callin' darlin

Çağırmayı hiç düşündün mü sevgilim

(Do I wanna know?)

(Bilmek istiyor muyum?)

Do you want me crawlin' back to you?

Geri dönüp ayaklarına kapanmamı istiyor musun?

RepliklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin