"Lan Ali niye getirdin bizi buraya?" dedi Sedat ya sabır çekerek Ali'nin peşinden yürürken.
"Abi sürpriz bi gel ya!" diyen Ali'nin gözünde muzip bir bakış vardı ve sonunun iyi biteceğini bildiği bir mutluluk için buradaydı. Tabii bir an önce eve gitmek için saniyeleri sayan Sedat için bunu söylemek mümkün değildi. Sedat eve gidip Duygu'sunu görmek için can atarken Ali onu buraya sürüklemişti. Ofiste işleri olan Bekir kulak misafiri olduğu bu konuşma üzerine ve Ali'nin ısrarları üzerine merakına yenilip "Bende geliyorum" dediğinde Deve kadrosu tamamlanmıştı. Üç deve alışveriş merkezine giriyordu.
Bekir girmek üzere mağazayı görünce aldı sazı eline "Ali Lan böyle avmler beni bozar diyen Ali'ye ne oldu? Sen bu Aslı'yla takıla takıla iyice con con oldun"
"Diyene bak, Selim doğduğunda bebek gelişim kitapları alıp tuvalette gizli gizli okuyan sen değil miydin? Allahın lazı! Okuduğun o kitaplar vahiy olarak gelmedi sanırım. Söyle internetten mi getirttin?" dediğinde Bekir bozum bozum bozulurken, Sedat Ali'nin söylediğiyle kahkahayı basmış "Aha ben bunu nasıl kaçırdım" diye Bekir'in boynuna kolunu dolamış kafasını sıkıştırıyordu.
"Abi uyma sen bu öküze sıçarken kitap mı okunur" dedi Bekir ama yüzü mora yakındı ve Ali'nin doğru söylediği bundan anlaşılıyordu.
"Abi bak okumadım demiyor" dedi Ali kahkahayla.
Bekir "Ya Ali söylesene D&R da ne işimiz var? Kutup ayılığının kitabını çıkardında Best Seller mı oldu?" dediğinde mağazaya girmişlerdi.
Kitaplarla işi olmayan üç deve dikkat çekiyor mağaza çalışanları dahil içerde bulunanlar ağızları bir karış açık onlara bakıyordu. Sanki bir kitapevine değil, manava karpuz almaya gelmiş halleri gerçekten görülmeye değerdi. Sedat'ın oyuncaklar dikkatini çekerken, Bekir'in film cdleri dikkatini çekmişti. Klasik TÜRKO işte :)
Ali en nihayetinde Sedat ve Bekir'e göre daha çok mürekkep yalayıp yutmuştuda, doğruyu söylemek gerekirse kitap okuduğu söylenemezdi. Hayatın mektebini birincilikle bitirmiş bu develer, kitaplar içinde bir o kadar acemiydiler.
"Lan Ali söyle artık bak kızıyorum" dedi Sedat artık.
"Abi işte azcık kültür yapın, kitap kokusu duyun diye getirdim sizi buraya" dedi Ali alayla.
"Lan ben dünyanın götüne parmak atmışım. Kitabını amuda kalkıp yazarım bunca kitabı okusam bitmez. Bitsede bana sabır yetmez. Abi gidelim valla daraldım"
"Yahu şaka yaptım! Kültürsüz Laz tamam, neyine senin kitap kokusu! Nefesini tut!" dedi Ali onları buraya getireceğine hendeğe götürüp atlatsaydım daha iyiydi diye düşünmeden edemedi.
"Ulan Ali! Ulan Ali! Şu kızlarla takıla takıla onların huylarını aldın. Duyguyla onca sene bir bok öğrenemedin. Gittin Selma'nın çenesini aldın. Şimdi Aslı'nın kültürü sana geçince iki dirhem bir çekirdek artık seni zor tutarız" dedi Sedat ama Ali ona aldırmadan konuşmaya devam etti.
Abi hatırlıyor musun? Hani Deniz, Duygu'yu kaçırmıştıda biz onu bulmuştuk" dediğinde Sedat'ta renk attı.
"Aha şimdi Abi seni yer" dedi Bekir sırıtarak. Gerçekten Sedat Ali'nin üzerine yürüyordu.
"Aaaa varya pişman ettiniz ha! Şurda bir çirkine sürpriz yapcaz" dedi Ali ve Sedat "Ne sürprizi öt bakalım" dedi.
"Bak Duygu diyince nasılda yelkenler fora" dedi Ali alayla. Bekir "Harbi Abi ya! Duygu ismi sende gerçekten rakı etkisiyle biri bir"
"Zevzekliği bırakın lan! Anlat Ali artık"
"Hani onu bulduğumuzda elinde ansiklopedi kalınlığında bir kitap vardı. Hani ismi KÖLE idi"
"Eeee biliyorum sinir olmuştum çünkü aramıza tuğla gibi koyun ona sarılmamı engellemişti."
"Heh işte o yüzden buradayız. Ben çoktandır çirkinin yazarı takip ettiğini biliyorum. O kitabı almaya geldik ve şanslısın senin onu bizim çirkine hediye almana izin vereceğim"
"Vay kutup ayısı vay" dedi Bekir şaşkınlıkla. Sedat bu durumdan memnun "Duygu'ya bu kitabı alırsa gecesinin cennetten çalınmış saatler gibi geçeceğini biliyordu. Kendi niye böyle ince detayları düşünemiyordu. Kendine sinir olurken, Ali'nin hayatında yer almasından gayet memnundu.
"Kimmiş kimin fesiydi yazar ben hatırlamıyorum" dedi Sedat.
"Ben biliyorum dedi Ali ve EN ÇOK SATAN kitapların durduğu rafların önünde durup "iste" dedi. Sedat ve Bekir raflarda duran kitabı gördüklerinde çok şaşırdılar.
ISIL PARLAKYILDIZ kaleminden DUYGU 18 TEMMUZ da D&R ve seçkin kitapçılarda sizlerle...... sevgiler....
