-3. BÖLÜM

167 8 0
                                    

"Noah ablam nasıl birisi? " diye sordum eve doğru ilerlerken. Merak ediyordum bir ablam vardı hadi ablam neysede Hadesin kızı olduğuma halâ inanamıyordum Noah'a inansam da çok saçma geliyordu

"Yarın annenlere söyle okul gezisi falan var de"
Nefesini derin bir sekilde aldı ve devam etti konuşmaya
"Yarin seni ablana götüreceğim Narissa birlikte savaşacaksınız"

***
"Narissa hadi uyan! "
diye sesler duydum gozlerimi hiç açmadan arkamı dönüp uyumaya devam ettim.
Beni kolumdan sallarken bir yandan da "uyan artik gidelim hadi" dedi
O sırada gözlerin fal tası gibi açılmıştı ABLAM ILE TANISACAKTIM

Beş dakikadan kisa bir sürede hazirladığımdan evden çıkmıştık
"Çok mu heyecanlısın? " diye sorarken taşı tekmeliyordu

"Ablam var ve onu ilk defa görücem heycanlanmıyım mı? "

"Ilk defa değil yanılıyorsun"

"Bu dünya da ilk defa görücem ozaman"

"Daha önce karşılaştınız birbirinizden habersiz"

Ne! Ablamla önceden yan yana geliyoruz ve bundan haberim yok mu?!

"Bunu niye şimdi söylüyorsun yanyana gelişimizde ona sarılırdım ne güzel" derken duygu degişimi yaşıyordum

"Ozaman bunu öğrenemezdin. Söyleyemezdim ama şimdi öğrendin ve seni ablana götürüyorum işte" dedi tek nefeste.
Şeyi düşünüyordum kitaplardan okuduğumu kadarıyla hades kötü biriydi hemde çok bende öylemiydim yoksa

"Noah bişey sorucam ama lütfen doğru cevap ver" dedim gözlerinin icine bakarken duraklamıştik
"Artık senden bisey saklamicam söyle" demesiyle hiç düşünmeden sordum

"Bende babam Hades gibi çok kötü duygusuz bir insanmıyım? "
Birkaç dakika sadece gözlerimin içine baktı. Ne diyecegini bilemiyor gibiydi

"Narissa babana değil annene benziyorsun o kitaplarda yazdığî gibi bir annen değil iyi kalpli bir annen var senin ve baban hadeste sizin yanınıza yavru kedi gibi oluyor bunu bilmelisin"
Birşey demedim ve ilerlemeye devam ettim.

Taksiye bindik ve şuan iniyorduk her yaklaştığımız da kalbim yerinden çikicak gibiydi fazla heyecanlıydım
"Bak şu evde oturuyor ablan" dedi eliyle iki katlı lüks gözüken villayı gösterirke

"Oda mı babasının hades olduğunu bilmiyor? " dedim
Noah önce düşündü ve anlatmaya başladı tekrardan

"O öğrendi senden önce. hatta narissa hatırlarmısin geçen sene okula tanrılardan Hades'i anlatmak için bir kız gelmişti onun aslında iyi birisi olduğunu söylediğinde herkes şaka yaptığını sanıp gülmüştü o kız senin gözlerine bakarak söyledi bunları farkındamısın"

"Evet bana bakıyordu ama normal birşey konusurken durmadan bana bakması saçımda çimen vardı o gun "
dedim normal ses tonumla anlamamıştım neyi ima ediyordu

"Hayır narissa o kız sana bakarak anlattı herseyi aslında o senin ablandı seni görmeye gelmişti zaten"

Ne! Ablama okadar yaklaşmışken yeni mi öğreniyordum bunu ben.
Tam ağzımı açıp yine kızmaya devam edicektim ki "gel girelim" diye elimi tutup çekiştirince sustum.

Tık tık tık! Kim o?
Sesini duyunca bile heyecanlandım yine.
Kapıyı açtı ve gözlerimin içine baktı
Bir kaç dakika sadece öyle bakıştık sonra bakışmamızı bozan şey ise Noah beni arkamdan ablama doğru itti ve sarıldık.

Ablamın evinde onunla sarılarak oturuyorduk. Neyin içinde olduğumuzu konuşuyorduk resmen bu Hades babamızın olması bizim neden onun yanından uzaklaşmamız ve bizi öldürmeye çalışan o kişi kimdi

"Abla bizden ne istiyorlar? " diye sordum
"Orasını ben hiç anlamadım zaten" dediğinde aynanda Noah'a döndük oda başladı anlatmaya

"Bir gün olimpos'da hiç görülmedik birşey oldu.. "
" olimpos ne? " diye sordum
"Tanrıların yaşadığı yere olimpos derler kızlar"
"Ee biz yeraltı dünyasında yaşamıyormuyduk? " diye ablam da bir soru yöneltti
"Evet ama olimposda ne olursa yeraltı dünyasın da da olmuş oluyor "
"Nasıl yani " dedim kaşlarımı çatarak
"Izin verirseniz anlatabilirmiyim?! "
Ablamla mahçup olmuş gibi durarken anlatmaya devam etti.

"Hera. Hera diye bir kadın var yüce Zeus'un biricik eşi. Gün 22 eylül gece 03:00a yaklaşırken siz kendi aranız da oyun oynuyorsunuz abinizle birlikte"
Ne!? Bir de abim mi?
Ablam ve abim var benim hiçbirşeyden haberim yok!
Kaşlarım çatarken tekrar bir şey soracacaktım ki Noaj lafımı böldü

"Sizin abinizi hera öldürdü.. "
"Ne!? " diye bir tıslama çıktı ablamdan
"Niye neden yaptı bunu. Bizden ne istiyor!? " dedim hiç tanımamış oldugum birine sinirimi kusarken

"Zagreus. Abiniz olur kendisi"
"Yunan tanrıları biraz tuhafdir bilirsiniz kardeşleriyle evlendiler hepsi.
persephone sizin anneniz"
"Zeus başka birinin kılığına girerek birlikte oldu persephone ile yani çocukları zagreus doğdu"
"Hades bunu kabul etmek istemedi ama persephoneyi sevdiği icin bir şey yapamadı ama hera da zeus'u seviyor dimi"
"Hera kıskançlıkları yüzünden zagreusu öldürttü. Amacı anneniz persephone yi öldürtmekti ama Hades ona ne yaptı ise katiller persephone yi göremiyordu ve bu yüzden zagreus'u öldürdüler"
"Ondan sonra persephone aglayinca Hades'de Heranın oğlu aresi öldürdü simdi sıra sizde"

Noah anlattı herşeyi biz tek kelime edemeden bakıyorduk hala. Birden gökgürledi o sıra da kendime gelmistim ve kapı çaldı. Tak tak tak!
Ablam kapıya doğru koştu
Kapidan bir çığlik ve ayak sesleri geldii
Noah ile ayağa kalkıp koşmaya başladim
"abla! Nerdesin? "
Bir daha gök gürledi
"Narissa gel buraya" derken Noah kolumdan tutup geri çekti "burda bekle ablanı alıp gelicem" dedi ve karşı çıkmamı beklemeden beni salon diye tahmin ettiğim geniş bir odaya soktu, gitti.
Endişeyle beklerken duvardan bir yumruk girdi içeri ağzım açık kalmış oraya dogru bakıyordum
Dev gibi bir eldi bu
Ve bir yumruk daha duvar yıkıldı
Dev gibi birşey vardı karsim da şuan bir elini yumruk yapmış bana bakarken diğer elinde çığlık atan bir kişi ablam vardı
"Ablaa! " diye bağırmamla devin dikkatini uzerimde topladım
"Narissa çık ordan git. Noah nerde!? " diye bağırdı devden kurtulmaya çalışırken
"Senin yanına gelmedi mi?! "
"Hay- " ve güm! Dev ablamı bıraktı.
Gözlerim bir dev bir ablam arasında giderken devin baktığı yöne doğru döndüm
"Noah sen misin? "
"Narissa ruhunu çıkar ablanla el ele tutuş ve hisset bu dev hera'nın adamlarından! "
"Noah zamanımı el ele tutusmanın! "
Diye bağırdım. Bugün rüya gibiydi Noah'ın elinde ok var ve uçuyordu.

"Narissa dediğimi yap ve deve odaklan! "
Diye bağırınca ablamın yanına koşup ayağa kalkmasına yardım ettim. Bu sırada Noah ile dev savaş halindeydi
"Iyi misin? "
"evet ver elini hemen yapalım şunu"
"Ne olacak şimdi ya "
"Kardeşim hisset ve deve odaklan yapabilirsin görüceksin "
Dedi ve elimi tuttu gözlerini kapattı.
Bende denilenleri yaptım neyi hissedicektim bilmiyordum ama içimde bir ses yapabilirsin diye yankı yapıyordu.

Sadece dev'e odaklandım ve ablamın elini daha çok sıktım
Bir karartı oluşuyordu etrafımız da elim titriyordu
"Narissa bu senin ruhun. Gücün. Öfkeni kus deve karşı ve kurtulalım hadi! "
Diye bağırdı ablam.
Deve baktım ve Noah'a burnu kanıyordu. Gözü sismisti yorgun gözüküyordu.
Odaklandım yapabilirim diye düşündüm. Ama olmuyordu "olmuyor! " diye bağırdım hayal kırıklığıyla.
"Narissa birşey yapmamız lazım Noah iyi görünmüyor! " dedi ablam
"Olmuyor yapamıyorum.. " dedim gözümden yaş gelirken.
Gökgürledi birdaha yağmur yağıyordu anlaşılan içeri birşey girdi görülmez bir şey ama anlaşılıyordu
"Geldi.. " dedim hayran dolu bakıslarıyla Noah hem devle mücadele ederken hem ışığa doğru bakarken. Birden dev kül oldu. Nasıl olur!?
Işık daha çok parlayarak yok oldu ve duvarlar eski haline döndü.
Ablam ile ışığa odaklanmıştık yok olunca gözler Noah'a kaydı ve yanına doğru hızlı adımlarla gittim
"Ben hicbir şey anlamadım? Az önce ne oldu burda? "
"Babanız geldi "

KEHANET (devam ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin