"Berduş musun kardeşim sen ki seni sokaklardan toplayayım? Kedi misin ağa mı belli değil. Yemin ederim seni şurdan dünyanın öbür ucuna sallayasım geliyor da.."
Yemez oğlum yemez.
"Abim işte. Neyini seviyorsa."
Sende gram bulunmayan delikanlılığımı seviyor dümbük. Beni sevmeyecek de kimi sevecek?
"Keşke bir köpek falan alsaydı. En azından köpek onu sallardı yani. Vakit falan geçirirdi ne bileyim. Senin nursuz yüzüne bakılmıyor. Çıkıp gitsen keşke. Hayret abi ya, o kadar hakaret ediyorum birine alınıp da gitmiyorsun ha."
İnsanım inler kuyruğum dinler Jungkook efendi. Senin lafınla olsaydı her şey, ohoooo. Kendini adamdan sayıyorsun güldürüyorsun he beni. Kıyak çocuksun hadi hadi.
Tahtımın karşısındaki koltuğa oturup suratıma bakıyor dümbelek. Kesin bıyıklarıma hayran kaldı bakın size söylüyorum ben. Böyle pala, pırıl pırıl, bürmelik bıyıklar var mı onun sülalesinde?
Bulamazsınız abiciğim, ne gezer?"Hoseok gelince seni evden şutlaması için ne gerekiyorsa yapacağım kıl topu. Yettin artık. Zavallı oğlumu da tokatlayıp duruyorsun. Eşkiya mısın lan sen? Yemin ederim aç bırakırım seni. Gider çöpten ekmek ararsın."
Şşşt orda dur bakalım saygısız velet. Yemekle tehdit edecek kadar haysiyetsiz çıktın demek.
Bir kere senin o pireli itin bölgeme giriyor. Kaç kere dedim ona ben. Uza dedim, toz ol bak kötü olur dedim.
Çıkarıyor dilini dışarı pörtlek gözlü. Bi de ala ala gidip şivuvu dediğin bi tür almışsın. İsmi böyle miydi? Neyse salla, konudan sapmayayım. Senin yarım akıllı pirelin laf dinlemiyorsa ben ne yapayım? Biraz anlayışlı ol abisi, bölgemi korumaya çalışan bir alfayım ben de.Bu dediklerimin alayı ona miyav olarak gitti tabii.
"Yahu kes kes kes. Bugün gördüm seni. Hatta abim inanmaz diye fotoğraflarını da çektim. Görsün senin mahallenin kedileriyle nasıl sinsi sinsi mırlaştığını."
Ehehehehe. Dikkat et koçum, abin seni deli sanıp kapının önüne koymasın. Yine de sırf sana ibişlik olsun diye ben ne yapacağımı iyi bilirim.
"Ama bitti, seni şutlamam yakındır. Abimin gelmesini bekle kıl topu seni."
Başını aşağı yukarı ağır ağır salladı.
Vay be.Madem öyle sür savaş boyalarını, al gardını zibidi!
Zaten patilerim aşındırdın, bir de laf yedim üzerine, iyice asabımı bozdun şimdi.
Ne yapmalı sana şimdilik? Ne yapmalı?
Hımmmmmm.
Şöyle bir etrafa göz atalım bakalım. Yerde pirelinin salyalı oyuncakları, kanepenin üstünde Hoseok ciğerimin bilgisayarı..Bana daha narin bir şey lazım.
Çabucak kırılacak, bozulacak bir şey. Şöyle bu sünepenin bana 'yapma, lütfen' diyeceği bir şey lazım.
Şey gibi mesela biraderlerim..
Bardak gibi. İnsanların ellerinden düşürmediği o nesne gibi.Tıpkı masanın üstünde duran bu kırılgan, narin, bana 'gel baba gel gel.' diyen ciciler gibi.
Tih. Tih. Tih.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5. Ağız, Kedi Bakış Açısı
HumorJeon Jungkook hariç diğer insanlarla kafam pek güzel uyuşur. O keratayı günahım kadar sevmem. Bir gece ansızın gidebilirim ona.