Kızlar müzenin önüne gelmişlerdi...
Hep bir ağızdan "Haydi bismillah" diyerek ilk basamağa ayaklarını attılar ve müzede birbirinden bağımsız yerlere dağıldılar. Kumsal ve gizem dışında.
*******
Sinem fazla dikkat çekmemeye özen göstererek korumalara göz gezdiriyor, her gördüğü korumayı ve bulundukları yerleri sayısı ile beraber akşamdan hazırlamış olduğu müzenin haritasına not ediyordu fakat, ona birinin bakmakta olduğunu hissetti ve endişelendi çok geçmeden bir görevlinin onu izlediğini anladı, yüzündeki arayan ifadeyi silip yerine meraklı ve etkilenmiş bir surat yerleştirdi önce korumalara sonra masada duran gümüş biblolara baktı. Görevlinin gözlerinin kendinden çekildiğini farketti ama yinede tedbiri elden bırakmayarak görevliye doğru ilerledi, şuan adamın tamda gözlerinin içine bakıyordu "merhaba ben ilk defa bir müzeyi ziyaret ediyorum ve bu müzenin çok iyi korunduğunu duymuştum ünü bu kadar yayılmış olan güvenliği çok merak ediyorum ve bir mahsuru yoksa size bu güvenlik hakkında soru sormak istiyorum." Suratını sokabileceği en şirin haline sokmuştu, görevli ilk başta ondan şüphelenmesine rağmen şimdi müze ile gurur duyar bir ifadeye bürünmüştü buda sinem' in istediği şeydi, sonuçta insanları çok iyi tanıyordu buda onun için iyi bir avantajdı.
"Evet kesinlikle bu müze kadar güvenlisini bulamazsınız. Ne mahsuru olacak sormanızdan gurur duyarım" herşey sinem için çok güzel ilerliyordu. Vakit kaybetmeden soruyu sordu. "Ben burada çalışan görevlilerin sayısını öğrenmek istiyorum bir de bu müzede en çok korunan şey nedir yani o kadar değerli olan şeyin kaç kişi tarafından korunduğunu merak ediyorum doğrusu.." adam ilk başta ona şüpheyle baksada görünüşe göre çok saf biriydi hemen konuşmaya başladı "bu müzede övünmek gibi olamasın 65 koruma vardır, bunların 8'i kapı'da 15'i orta katta 17'si alt katta geri kalan 25'i ise üst katta bulunuyor. Zaten en çok korunan yer üst kat orda 13 koruma şahmaran'ın bulunduğu yerde 11'i mücevher'in bulunduğu yerde" dedi gururla adam konuşurken nefes almayı ihmal etmiş olduğunu arada hatırlayıp nefes alıp devam ediyordu, sinem derin bir oh çekti ve parka doğru yürüdü mavi salıncağın üstüne oturdu ve adamın anlattıklarını haritaya çizmeye başladı....
********Kumsal ve gizem şahmaran'ın olduğu yere doğru ilerlediler, "hadi şimdi gelde sor amk" bu sözü istemeden ve bilinçsizce söylemiştiler ve en garibi birlikte söylemeleri olmuştu....
Koruma olarak bekleyen onca adama baktilar ve içlerinden en safını bulmaya çalıştılar o anda kumsal'ın gözleri iki adama takıldı ikiside sinsi sinsi etrafa göz gezdiriyorlar dı. Elini kulağına götürdü aslında amacı plan iptal deyip çıkmaktı ama son anda vazgeçti şunun nasıl korunduğunu gizem öğrensin o sırada bunların adını da ben öğrenirim çok güzel olur dedi ve gizem'e onu yalnız bırakacağını söyledi.
*******Gizem eliyle alnını sildi ve kumsal'ın yanına doğru yürümeye başladı, adama sadece nasıl korunuyor diye sormuştu adam askerlik hayatına kadar girmişti ama en sonunda nasıl korunduğunu anlatmıştı. Kumsal'a doğru giderken onunda oraya doğru geldiğini farketti tam ağzını soru sormak için açmıştı ki kumsal ona "evde" dedi ve çıkışa dogru ilerlediler. Çıkışta beyza ile karşılaşıp parka gitmeye başladılar.....
Yolda yürürken gizem aniden "beyza sen ne yaptın?" diye sordu. "Valla benim işim kolay oldu, görevli abi daha sormadan anlatmaya başladı sonrada hayat hikayesini 'tabi doğruysa' anlattı öyle işte." Konuşurken parka varmıştılar, parka geldiklerinde mavi salıncağın üstünde sinemi sallanırken daha doğrusu çocuklara dil çıkarıp sallanırken buldular. Çocuklar parkın kenarında ağlıyor o sadece dil çıkarıyordu ha bide bir çocuğun şekerini de çalmıştı. Kızlar onu kolundan tuttu ve sürükleyerek eve gittiler....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEDA(DÜZENLENİYOR)
FantasiHiç akıllarına gelmeyecek konumda olan ZEDA Kimsenin hafife almaması gereken ZEDA Ajanlar grubunda türkiye'yi temsil eden ve sadece tek kız ajan grubu olan ZEDA Bütün rakiplerini tek hamlede yerle bir eden ZEDA KİMSEDEN EMİR ALMAMAYA YEMİN ETMİŞ...