Titremeye devam ediyordum ve işin kötüsü vücudumun istemsiz hareketleri
kontrolden çıkmaya başlamıştı.
Konuşmak istiyordum, bağırmak istiyordum ama elimde olmadan titreyen
çenem buna engel oluyordu.
Üzerimdeki incecik kapşonludan sular damlamaya başlamıştı.Kollarımı birbirine
kenetleyip gözlerimi Eren'e dikmekten başka birşey yapadım.
Kirpiklerime kadar ıslaktım.
Ve yağmurun durmaya hiç niyeti yoktu.
Bana doğru yaklaşarak aramızdaki -neredeyse olmayan- boşluğu kapattı.
Titrek ve halsiz bir nefes bırakarak gözlerimi kapattım.
Uzaklaşmak istiyorum.
Buradan uzaklaşmak istiyorum.
Eren iç sesimi duymuş gibi beni kavrayıp kollarının arasına aldı.
İstemeden Arda'yı hatırlamama sebep olmuştu. İroni şuydu ki, hiç tanımadığım o
gencin kollarında daha huzurlu hissediyordum kendimi. Ama Eren.. son birkaç
haftadır hiç olmadığı kadar soğuk ve uzaktı bana. 'Komşu' kimliğinden daha
fazla, daha uzak.
Şimdi onun kollarında çaresizce olacakları izlemeye başlamıştım. Apartmandan
içeri girişimizi, katları teker teker çıkıp Eren'lerin evinin önünde duruşumuzu,
Nazlı'nın kapıyı endişeyle açışını seyrettim.
Ama sonrası.. Bulanıktı. Ağırlaşmış göz kapaklarıma yenik düşüp halsizliğimin
derinliklerine bırakmıştım kendimi.
~
"Asya? Beni duyuyor musun?"
Kulağımdaki sesi saniyeler içinde tanıyabilmiştim.
Nazlı
Kendimi hiç olmadığım kadar halsiz hissediyordum ve bu halde gözlerimi
aralamam hiç de kolay olmamıştı.
Cevap vermeyi denedim ama kendimde olmadığımın farkındaydım. Bende
gözlerimi açmadan sadece dinlemeye karar kıldım.
"Uyanmıyor abi. Birşey olmuş olmasın?"
"Yok birşeyi işte bırak."
"Abi saatlerdir gözlerini açmadı ateşi var."
"Nazlı sesini kesecek misin? Yok dedim işte."
Bende beni koruduğunu sanardım. Katıksız odun.
"Nazlı.." gözlerimi kapalı tutmaya devam ederken konuşabilmek için kendimi
kastım.
"Buradayım Asya. Beni duyuyor musun?"
"Evet." diyebildim bir çırpıda. Göz kapaklarım aralanırken olması gerekenden
fazla ışığın gözlerime dolması rahatsız etmişti. Belki de karanlığa alışmıştım.
"Nasıl hissediyorsun?"
Yanıbaşıma oturmuş endişeli gözlerle yüzümü süzüyordu. Eren'se umursamaz
tavırlarını sürdürerek televizyon karşısında uzanmış belgesel izliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedi
Teen FictionKendisini insanlardan soyutlamış genç bir kızın hayatını değiştiren kedinin bazen eğlenceli, bazen romantik, bazen ise duygusal hikayesi... ©Tüm hakları saklıdır.