Bölüm 9 | Korku

306 33 18
                                    

Titremeye devam ediyordum ve işin kötüsü vücudumun istemsiz hareketleri

kontrolden çıkmaya başlamıştı.

Konuşmak istiyordum, bağırmak istiyordum ama elimde olmadan titreyen

çenem buna engel oluyordu.

Üzerimdeki incecik kapşonludan sular damlamaya başlamıştı.Kollarımı birbirine

kenetleyip gözlerimi Eren'e dikmekten başka birşey yapadım.

Kirpiklerime kadar ıslaktım.

Ve yağmurun durmaya hiç niyeti yoktu.

Bana doğru yaklaşarak aramızdaki -neredeyse olmayan- boşluğu kapattı.

Titrek ve halsiz bir nefes bırakarak gözlerimi kapattım.

Uzaklaşmak istiyorum.

Buradan uzaklaşmak istiyorum.

Eren iç sesimi duymuş gibi beni kavrayıp kollarının arasına aldı.

İstemeden Arda'yı hatırlamama sebep olmuştu. İroni şuydu ki, hiç tanımadığım o

gencin kollarında daha huzurlu hissediyordum kendimi. Ama Eren.. son birkaç

haftadır hiç olmadığı kadar soğuk ve uzaktı bana. 'Komşu' kimliğinden daha

fazla, daha uzak.

Şimdi onun kollarında çaresizce olacakları izlemeye başlamıştım. Apartmandan

içeri girişimizi, katları teker teker çıkıp Eren'lerin evinin önünde duruşumuzu,

Nazlı'nın kapıyı endişeyle açışını seyrettim.

Ama sonrası.. Bulanıktı. Ağırlaşmış göz kapaklarıma yenik düşüp halsizliğimin

derinliklerine bırakmıştım kendimi.

~

"Asya? Beni duyuyor musun?"

Kulağımdaki sesi saniyeler içinde tanıyabilmiştim.

Nazlı

Kendimi hiç olmadığım kadar halsiz hissediyordum ve bu halde gözlerimi

aralamam hiç de kolay olmamıştı.

Cevap vermeyi denedim ama kendimde olmadığımın farkındaydım. Bende

gözlerimi açmadan sadece dinlemeye karar kıldım.

"Uyanmıyor abi. Birşey olmuş olmasın?"

"Yok birşeyi işte bırak."

"Abi saatlerdir gözlerini açmadı ateşi var."

"Nazlı sesini kesecek misin? Yok dedim işte."

Bende beni koruduğunu sanardım. Katıksız odun.

"Nazlı.." gözlerimi kapalı tutmaya devam ederken konuşabilmek için kendimi

kastım.

"Buradayım Asya. Beni duyuyor musun?"

"Evet." diyebildim bir çırpıda. Göz kapaklarım aralanırken olması gerekenden

fazla ışığın gözlerime dolması rahatsız etmişti. Belki de karanlığa alışmıştım.

"Nasıl hissediyorsun?"

Yanıbaşıma oturmuş endişeli gözlerle yüzümü süzüyordu. Eren'se umursamaz

tavırlarını sürdürerek televizyon karşısında uzanmış belgesel izliyordu.

KediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin