Bölüm 8

2.6K 133 67
                                    

Rüya

Gözlerimi tanrıların taht odasında açmıştım. Burası beklediğimden de güzeldi. Özellikle de tahtlar. Her tanrı ya da tanrıçanın kişiliğini yansıtacak şekilde yapılmıştı. Kafamı yukarı kaldırdım ve tanrıların kavgasına şait olmaya başladım.

Poseidon"Bu benim suçum değil kardeşim!"

Zeus"Kimin suçu peki? Amphitrite ile daha iyi anlaşabilirdin!"

Athena"Lütfen durun artık! Konu bu değil ve kavga da işi daha iyi yapmayacak."

Hera"Athena haklı. Konu bu değil. Konu yüzüğüm! Onu bulmalıyız hemde hemen."

Artemis"Başta kaybetmeseydin bunlar olmayacaktı Hera!"

Athena"Hepiniz susun artık! Amphitrite kayıp ve aynı zamanda Masal'ın annesi de. Bu durumda Amphitrite'nin onu kaçırma olasılığı çok yüksek. Böylece de Masal'ı tehdit edebilir. Annesi karşılığında yüzük."

Apollon"Eğer yüzüğü Amphitrite'ye verirse biz biteriz."

Etraf aniden karardı.

Şimdiki Zaman

Biliyorlardı. Ne yaptığımı ve yapacağımı biliyorlardı. Telaşla etrafta dönüp durmaya başladım.
Bitmiştim ben.

Aras"Oo uyuyan güzel uyanmış. Günaydın prenses."

"Ne işin var burada Aras?"

"Biliyorsun,etrafta görmeye değecek kişiler lazım."

"O kişi öldü ve şimdi yalnız kalmaya ihtiyacım var."

"Peki prenses. Öyle olsun ama bir dahaki sefere benden bu kadar kolay kurtulmazsın."

"Bla bla"

Yatağıma oturdum ve tekrardan derin düşüncelerime daldım. Artık kimsem yoktu. Planım açığa çıkmıştı. Ne yapacaktım ben?

"Tekrardan merhaba piyon."

"Tam da zamanında. Planımız öğrenildi haberin var mı çok bilmiş tanrıça!"

"Tabikide var. Unutma,her şeyden haberim olur ukala piyon. "

"Madem var planında vardır umarım."

"Plan şu sana Ateş ve diğerlerinden uzak dur demiştim ama şimdi tam tersi daha da yakınlaş. Herkesle aranı iyi tut. Kısacası onlara güven ver. Tanrılar seni izliyor Masal. Senle konuşmam haricinde her şeyi görüyorlar. Eğer planıma uyarsan senden şüphe etmeyeceklerine adım gibi eminim."

"Oldu canım yok öyle yok böyle. "

"Daha iyi bir planın var mı?"

Gözlerimi devirdim.

"Bende öyle düşünmüştüm. Sonra görüşürüz."

Canım Amphitrite'nin mükemmel ziyaretinden sonra göle gitmeye karar verdim. Klübemden çıkıp kimseye bakmadan yürümeye başladım ama Ateş yanıma geliyordu.

"Biraz konuşabilir miyiz Masal?"

Ses tonundaki sertlik dikkatimi çekmişti. Daha önce sesini hiç yükseltmemişti.

Kafamı hafifçe sallayıp yürümeye başladık.

"Bir anda ne oldu sana böyle?"

Söylemeyi her şeyden çok istiyordum ama söylersem ölürdü. Bu yüzden aklıma gelen ilk yalanı söylemeye karar verdim.

"Bi...bilmiyorum. Aslında sana öyle davranmak istememiştim. Sanki biri beni kontrol etti gibiydi."

"İstersen Thomas'la bir konuş."

"Emin olmadan konuşmak istemedim. Bu yüzden odamda epeyce düşündüm."

"Benimle konuşabilirdin. Sana yardımcı olabilirdim!"

"Ö...özür dilerim Ateş."

"Birdaha böyle yapma!Ayrıca bana bir özür borcun var." Deyip göz kırptı.

Gülerek"Neymiş o?"

"Bir düşüneyim bakalım. Bir öpücük? Yoksa bana yemek mi yapsan?"

"Ölmek istiyorsan tabi."

"O kadar mı kötü ya?"

Gülerek kafa salladım.

"Senin elinden ölüm de güzel prensesim."

"Ne demezsin."

"Tamam tamam. O zaman bana büyüğünden bir öpücük ver."

Gülerek yanına yaklaştım ve kocaman öptüm.

"Vay be. Güzel hismiş."

Yanaklarımın kızardığını hissetmiştim.

"Hadi prenses atla sırtıma gidiyoruz. Seni kampta gezdireceğim."

Hızlıca koşarak sırtına atladım. Biraz sendeledi ama sonradan toparladı. Kampta kahkahalarla dolaşmaya başladık.

"Öyle bir ateşsin ki kalbim alev aldı."

Gülerek beni göl kenarına götürdü.

"Sen olmasan olmazdı prenses."

Birbirimize yaklaştık ve öpüşmeye başladık. Tarihin en iyi öpüşmesiydi.

Herkese merhaba. Bölüm epey geç geldi kusura bakmayın. Umarım beğenirsiniz. Sizi seviyorum

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Poseidon'un Kızı (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin