"Sahneye çıkmanıza beş dakika kaldı!" diye bağırdı saatlerdir oradan oraya koşturan sarı saçlı kadın. Stresten dolayı terlemiş olan alnını peçeteyle sildi ve grup üyelerini kontrol etmek için bulundukları odalara teker teker baktı. Louis ve Harry'yi yerlerinde bulamayınca panikle etrafa emirler yağdırmaya başladı.
➳
Harry, çıldırmışcasına çığlık atan hayranlardan uzak bir yerde oturmuş, karşısında mentollü sigarasını içen Louis'yi izliyordu.
Yunan tanrısına benzettiği sevgilisinin yanına biraz daha sokuldu. Minik bir kedi yavrusu gibi burnunu Louis'nin çenesine sürttü. Louis sevgilisinin bu hareketine kıkırdadı ve kollarını onun beline sardı.
"İçeri gitmemiz gerek, Meredith çoktan sinir küpüne dönmüş olmalı." diyerek kıvırcığının soğuktan üşümüş ellerini tuttu. Harry, onaylamaz mırıltılar çıkarıp mızmızlandı ama gitmek zorunda olduklarının farkındaydı. Louis, onun çok sevdiği dudaklarına kısa süreli bir buse kondurup sahne arkasına doğru çekeledi.
➳
Harry insan içine çıkmaktan nefret eder hale gelmişti. İnsan içinde oldukları zaman Louis ile ayrı durmak zorunda kalıyorlardı ve Harry onsuz bir dakika bile geçirmek istemiyordu.
"Nerede kaldınız tanrı aşkına?! Hemen sahneye çıkmalısınız!"
Meredith, ikiliyi sırtlarından ittirerek Zayn, Liam ve Niall'ın içinde bulundukları asansör tarzı makineye bindirdi.
Ne kadar süre geçerse geçsin insanların önünde heyecanını kontrol edemiyordu Harry. Louis onun yaşadıklarını hisseder gibi, sakinleştirmek amacıyla elini sırtına yerleştirdi ve halkalar halinde ovalamaya başlayınca sevgilisine minnettar bir bakış atıp içtenlikle gülümsedi. Bugünün sorunsuz geçmesini umuyordu.
××××××××
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
