"Hey"diye seslendi tek kişilik yatağından çıkıp benimkine doğru gelirken, "Uyuyor musun?" Cevap vermedim. Minik elini burnumun önüne doğru uzatıp nefes alış verişlerimi kontrol etti. Uyuduğumu sanmasını isteyerek soluklarımı düzenli hale getirmeye çalıştım. O yakınıma ne zaman gelse kendime mukayyet olmam zorlaştığından ne kadar başarılı olabildiğimden emin değildim.
Fazla tuhaf hissediyordum onun yanındayken. Evimdeymişim, beni tüm dünyadan koruyabilirmiş gibi. Aynı zamanda nefessizlikten ölecekmişim gibi. Tek bir kelimesi beni öldürmeye de yaşatmaya da yeterdi. Duygularımın bu dengesizliği beni dehşete düşürüyordu. Bir gün ona bir şey olursa hâle geleceğime dair hiçbir fikrim yoktu.
Beynim böyle düşüncelerle kuşatılmaya devam ederken sol göğsümün üzerinde bir ağırlık hissettim.
"Lost my senses, I'm defenseless. *His perfume's holding me ransom, sweet and sour" sessizce mırıldanmaya başladığında, elimi saçlarına atma dürtüme engel oldum. Başta yanıma geldiğinde numara yapmak için bir sebebim yoktu ama şuan uyanık olduğumu farkederse kalkıp gidecebileceğinden korkuyordum.
"I devour, lying here I count the hours"
Gittikçe hızlanansoluklanmalarınıgöğsümün üzerinden hissediyordum. Sanki bir sorunu varmış da bana anlatamıyormuş gibiydi.
"Waking up, beside you I'm a loaded gun. I can't contain this anymore" sesi ninni gibi çıkıyordu. Mayıştırıcıydı. İzin verseler onunla sonsuza dek bu şekilde kalabilirdim.
"I'm all yours, I've got no control. No control" yavaş yavaş gözlerinden akan incileri mavi tişörtümü delip geçiyordu.
Onun bu haline dayanamayıp kendime doğru çekmeden önce "Korkuyorum, Harry. Sana gün geçtikçe daha çok bağlanıyor olmak beni çok korkutuyor." diye fısıldadığını duyabilmiştim.
×××××× *His yazdığım yer aslında şarkıda 'her' olarak geçiyor, orayı bilerek değiştirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bazen sadece mikrafon olmak istersin dkkrmfkddlsşslsş
