Yine başa dönmüştüm. Yine yalnızlık almıştı beni kucağına. "Geleceğim, yalnız bırakmayacağım." demişti. Ama o da yalniz bıraktı beni. Kaç saattir Annemin yanında oturmuş ağlıyordum. Onu ne kadar çok sevdiğimi ne kadar çok özlediğimi anlatmıştım bütün gün. Toprağını okşarken telefonun tanıdık sesi yine çalmaya başlamıştı. Arayana baktığımda "FEZA" yazısını gördüm. Kırgındım.. Bana söz vermişti, geleceğini söylemişti ama o da tutmadı sözünü. Hâlâ çalan telefonuma bakarken saatin 18:30 olduğunu fark ettim. Artık yurda dönmem gerekiyordu. Yavaş adımlarla yurda yürürken ismimin söylendiğini duydum. Kafamı kaldırıp baktığımda O'nu gördüm. Bana bakıyordu,üzgündü bunu uzaktan bile anlamıştım. Ama bende çok üzgündüm. Gözlerine baktıktan sonra kolunda ki alçı dikkatimi çekti. Kaşlarım kendiliğinden çatılırken bana doğru yürümeye başladı. Karşımda durdu,ben hâlâ koluna bakıyordum. Derin bir nefes aldı bana bakmaya devam ederken konuşmaya başladı.
"Günce..Güzelim ben çok özür dilerim. Evet söz vermiştim kahretsin ki tutamadım. Çok özür dilerim güzelim beni affedebilecek misin?"
Susmuştum. Hiçbir şey demeye gücüm yoktu. Son kez yüzüne bakıp yanından geçtim. Yurda yürümeye devam ettim. Yanıma geldi,kolumdan tuttu. Önüme geçip yüzüme bakmaya başladı. Dolu dolu olan gözlerimi güzel gözlerine çevirdim.
"Güzelim nolur susma,kaza geçirdim yemin ederim sana geliyordum ben. Seni bu kadar görmek isterken bu kadar sene beklemişken karşına çıkmaz mıydım ?"
Sene? Ben bunu düşünürken o sağlam olan eliyle elimi tutmuş beni peşinden götürüyordu. Hiçbir şey demedim. Şaşırmdı,beni tanıyordu. Kırılınca susardım. Sokağın sonunda ki parka gelince bana baktı.
"En sevdiğin park,kaydırağa boyun yetmezken bile çıkıp kayardın. Salıncaktayken kollarını açar gökyüzünü izlerdin hep. Hatta bir gün salıncaktan düştüdüğünde sana ilk o zaman almıştım sürpriz yumurta. Sende eline yüzüne buluşturarak yemiştin. Ve ilk o zaman öpmüştün beni. Ben geldim günce, Gamze'li kahramanın geldi."
Kalbim haddinden fazla hızlı atarken son dediği cümleyle gözümde biriken yaşlar bir bir akmaya başlamıştı. O'ydu. Gelmişti,bana söz verdiği gibi gelmişti. "Eğer bir gün gidersen geri geleceğime söz veriyorum." demişti. Gelmişti işte. Karşımda duruyordu. Şaşkın halde ona bakarken,ellerini yanaklarıma koyup akan yaşları sildi.
"Ağlama meleğim, sen ağladıkça ben yanıyorum." dedi acı çeken bir ses tonuyla. Bir anda beni kendine çekip kollarını bana sardı. Burnum boynuna denk gelince aşinası olduğum ve özlediğim kokusu doldu burnuma. Geri çekilince yüzüme bakmaya devam etti.
"Sana çikolatalı süt ve sürpriz yumurta alayım mı güzelim?"
Yüzümde bir tebessüm belirirken hemen kafamı salladım. Elimi tutup banka doğru ilerledi,beni oturtup karşı kaldırıma geçti. Bakışlarımı gökyüzüne çevirip derin bir nefes aldım. "Sen ne güzel bir Yaradansın" dedim içimden. Kaybettim sandığım insan,Gamze'li kahramanım beni bulmuştu. Gelmişti,çocukluğumun sahibi,koruyan,seven,gıcık eden o kahraman sonunda benim için gelmişti. Yanımda ki hareketlenmeyle ona döndüm. Elindekileri kucağıma bıraktı. Gülerek bana bakıyordu. Bende gülüp çikolatalı sütümü açtım ve içmeye başladım. Oda sürpriz yumurtayı açmıstı. Çocukluğumuzda olduğu gibi,bir yarısını kendi yedi. Diğerini bana uzattı. Elinden alıp afiyetle yedim. Gözüm koluna takılınca merakla sordum.
"Kolun,kolun acıyor mu?" Bana baktı, gülerek cevap verdi.
"Hiçbir şey senin yokluğun kadar canımı acıtmadı kanatsız melek."
Yanaklarım kızarırken bana baktı ve kahkaha armaya başladı. Kaşlarımı çatıp ona baktım. Gamzesi yanağında belirirken kalbim yine hızlanmaya başlamıştı.Kollarımı önümde bağlayıp önüme döndüm. Hâlâ gülmeye devam ederken sinirle sordum.
"Ya neden gülüyorsun? Fezaaa. Ya gülme bak küserim." deyince kendini durdurmayı başardı sonunda.
"Tamam tamam. Ama çok tatlıydın güzelim ne yapabilirim. Neyse hadi yediysen seni yurda bırakayım. Süreyya sultan beni evde bekler." dedi göz kırparak.
Ayağa kalkıp beraber yürümeye başladık. Sormadım bir şey. 'Bu zamana kadar neredeydin, beni neden bıraktın,neden hiç aramadın' diye. Bana geri gelmişti bu yeterdi.
Yurdun önüne gelince karşımda durdu. Sol kolunu açtı sarılmam için. Minik adımlarla ona yaklaştım kollarımı beline sarıp başımı güvendiğim göğsüne yasladım. Oda kolunu beline sarıp beni kendine çekti. Saçlarıma öpücük bırakıp geri çekildi. Eli hâlâ belimdeyken,gözlerme baktı. Alnıma bir öpücük bırakıp konuşmaya başladı."Hadi güzelim, bugün çok yoruldun. Uyu dinlen,ben artık yanındayım. Gamze'li kahramanın yanında."
Gülerek ona baktım. Bir cesaretle yanağına öpücük bırakıp yurda koştum. Arkama baktığımda eskisi gibi elini durağına götürdü. Parmağını öpüp bana bir şey atarmış gibi havaya kaldırıp hareket ettirdi. Ellerimi havaya kaldırıp bir şeyi tutmuş gibi kalbime götürdüm.
"Hadi güzelim, iyi geceler yarın yine geleceğim." dedi. Elimi kaldırıp salladım. Ve binaya doğru ilerlemeye başladım. Odama gelince mutlulukla kendimi yatağa bırakıp uykuya daldım..
Eveeettt. Sonunda güzeller güzeli günce ve gizemli ve bir o kadar da Gamze'li kahraham fezayı buldum. Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın.
İnstagram : seymayeniyazar
Fezanın hesabı: tsbusy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANATSIZ MELEK
Teen FictionAnnesinin ölümüyle kendini tamamen yazmaya veren günce'nin hayatına, gizemli bir insan girerse ne olur ? Gelin hep birlikte okuyalım. Başlama tarihi • 27.05.2018 •