Rüyalar Koruyucusu 2.Kitap

3.Bölüm (Dost mu düşman mı?)

Prens Ayas saray kütüphanesinde bir araştırma yapıyordu. Şeker Yıldızı her şeyi anlatmıştı ve eğer Karakedi lakaplı genç Asiller ailesinin soyundansa kesin bir şeyler planlıyordu. Kitapları teker teker kurcalar ama bir şey bulamaz. Derken üzerinde değerli taşlar ve altın renginde "Efsaneler ve gerçekler" yazan  kalın bir kitap bulur. Sevgi Perisi'nin kutsal testisi bir efsaneydi ve bu kitapta her şey yazıyordu. Sevgi Perisi'nin testisinin olağanüstü güçleri varmış. Her ne kadar bu testiyi sadece varis kullanabilse de Sevgi Perisi tedbir olarak testiyi parçalara ayırmış ve bu parçalar da birer eşyaya dönüşmüştü. Bu eşyalar bir araya gelir ve Sevgi Perisi'nin varisi gücünü kullanırsa testi oluşacaktı.  Şeker Yıldızı'nın dediğine göre testinin 4 parçası kendini "Caner Polat Asiller" diye tanıtan o gençteydi. Geriye 3 parça kalmıştı. 5. parça bir  taç idi ve gizli bir mağarada bulunuyordu. Şeker Yıldızı'na haber vermeliydi.

                                                                                             ************

Şeker Yıldızı ve Prens Ayas mağaranın içinde ilerliyordu. Mağaradaki değerli taşlar karanlıkta parladığından çok karanlık değildi.  Prens Ayas Şeker Yıldızı için endişelendiğinden hep onun yakınında durmaya özen gösteriyordu çünkü Caner denen genç Şeker Yıldızı hakkında bir plan kurmuş olabilirdi. Şeker Yıldızı da Prens Ayas bakıyordu ve erkek arkadaşını hiç böyle endişeli görmemişti. Sanki onun içinde korumacı bir duygu vardı ve öfkesi gözlerinden okunabiliyordu. Şeker Yıldızı onu sakinleştirmek için gülümser ve:

-Hatırlıyor musun Ayas? 2 yıl önce bir rüya paraziti ile savaşmıştık ve orada da böyle bir mağaradan geçmiştik. Sen benim elimi tutmuştun çünkü beni korumak istemiştin.

-Evet. O mağara labirent gibiydi  ve şimdi de aynı duyguları hissediyorum.

-Ayas neden öfkeli bakıyorsun?

-Şu Karakedi lakaplı, burnu havada hırsız senin haķkında ne planlıyor? Ortak olmak da nereden çıktı şimdi?

-Ah, şu konu! Ben de anlamadım ve asla  böyle bir şey yapmam! Ayas, beni sevdiğin için mi böyle davranıyorsun?

-Evet ve 2 yıl öncekinden daha güçlü. Galiba büyüyoruz. Ben 18 sen de 16 yaşında yaşındayız ve  rüya aleminde insanların ömrü bir yüzyıl daha fazla olduğu için sen 26, ben 28'im. Galiba bundan.

-Ben de seni korumak istiyorum Ayas. Her gün endişelerim artıyor. Olaylar ardı ardına gerçekleşti ve korkuyorum.

Ayas, Şeker Yıldızı'na sevgi dolu bir şekilde bakar. Öfkeli bakışkarı insanı huzurka dolduran bir gülümsemeye dönüşmüştü.

-Sakın korkma, bu işin üstesinden hep beraber geleceğiz.

Tam o sırada Ayas bir anda savaş pozisyonuna geçip kılıcını çıkartır. Yüzündeki öfkeli ve korumacı ifade geri dönmüştü. Şeker Yıldızı endişelenip Ayas'a bakar

-Ayas ne oldu?

Ayas hızlıca Şeker Yıldızı'nın kolundan tutar ve ağzından kısık sesle şu kelime çıkar: vampir. Şeker Yıldızı korkmaya başlamıştı şimdi. Vampir nereden çıkmıştı ve Ayas bunu nasıl anladı?

-Ayas nasıl anladın?

-Bir vampir senin yanında ya da yakınında ise vücudunda bir soğukluk ve karıncalanma hissi duyarsın. Bu içimizdeki sihirli enerjinin bir uyarısıdır. Vampirlerin vücut ısısı oldukça düşüktür. Bu yüzden böyle hissedersin.  Çabuk olmalıyız!

Ayas Şeker Yıldızı'nın kolundan tutup koşmaya başlar. Şeker Yıldızı Ayas'ı hiç bu kadar ciddi görmemişti. Mağaranın merkezine gelmişlerdi ve taç oradaki sütunun üzerinde duruyordu ancak etrafta kimse yoktu. Şeker Yıldızı taca doğru yürümeye başlar. Bu çok kolay olmuştu ama onun unuttuğu önemli bir ayrıntı vardı: Ayas'ın hissettiği vampir neredeydi?