Prens Alkar'ın yenilişinden 2 yıl sonra olaylar ardı ardına oluyordu. Rüya ve Hayaller Dünyası'nda olan olaylar gerçek hayatı da etkilemeye başlamıştı. Yıldız Gölgeleri adlı bir örgüt ve kral olmayı isteyen, Kristal Hapishanesi'nden kaçmış bir büyüc...
Colbert yaşadıklarını telefonundaki günlüğe yazmıştı. Şeker Yıldızı'nı hiç aklından çıkartamıyordu ve Prens Ayas'ı da kıskanıyor ancak bunu kabullenemiyordu. Vampirlerin keskin koku alma ve duyma yetenekleri vardı ve Colbert deri ceketinde Şeker Yıldızı'nın kokusunu alabiliyordu. Bir çiçek gibi kokuyordu ve parfüm olamazdı çünkü çok ağır bir koku değildi. Colbert vampir olmasına karşın insanlara zarar vermeyi hiç sevmezdi hatta bu insanlara saldıran vampirlere hiç iyi gözle bakmazdı ancak Şeker Yıldızı ile karşılaşınca bir tuhaf davaranıyordu. Ondan hoşlandığı için miydi? İçeriye Duru elinde mektupla koşarak girer.
-Colbert ağabey mektup!
-Yine babamdan geldi değil mi?
-Evet.
-Uff baba, zaten sinirim bozuk!
-Ama bunun üzerinde ünlem işaretleri var.
-Ver bana şunu!
Bu mektup öncekinden daha da ciddi yazılmıştı ve sanki emreder gibi. Evet, Kont Hardouin çok disiplinli ve aksi biriydi ve dedikleri hep bir emir olurdu.
COLBERT CRÉPUSCULE!!
Neden burada değilsin? Sana aile meselesi demiştim ve gelmek zorundasın. Aksi taktirde yanına ben gelirim ve sana güzel bir disiplin veririm. Sen hep aklı başında biriydin, neden dikkatin dağınık? Buraya geliceksin ve bu bir emirdir.
BABAN KONT HARDOUIN CRÉPUSCULE
Ertesi Gün...
Colbert evine gitmek için yola çıkmıştı ve kasfetli bir orman patikasında ilerliyordu. Babası bir kont idi ve köy biraz daha ilerdeydi. Ormanda yarasalar uçuşuyordu; belki bunlar yarasaya dönüşmüş vampirlerdi ama hayır, bu yarasalar kan emen bir cins değildi. Biraz ilerleyince karşısına taştan yapılmış bir şato ortaya çıkar. Şato ormana yakışır şekilde kasfetli ve gizemli bir havası vardı. O kocaman bahçe kapısını açıp şatonun ziline basar. Vampir filmlerindeki org müziği duyulur ve kapı gıcırtı ile açılır. Kapıyı açan hizmetçiler Colbert'ı içeri alırlar, çok mutlu görünüyorlardı. Kapıyı kapatıp Colbert'ın önünde diz çökerler. Bayanların hepsi aynı anda:
-Mösyö Colbert, istedikleriniz bizim için emirdir.
Colbert'ın yanına kuyruklu siyah takım elbise giymiş, düz siyah saçlı bir adam gelip elini karnına koyup eğilir:
-Mösyö Colbert, evinize hoş geldiniz.
Colbert gülümseyip "Hugh" der ve ailenin kâhyasına sarılır. Onu çok seviyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
**Crépuscule ailesi için çalışan, kâhya Hugh
Son derece soğuk ve insanı rahatsız edecek bir erkek sesi duyulur
