Colbert, Asiller ailesinin sarayında, odasında tembel tembel yatıyordu. Yatakta elinde telefon oturuyordu. Bu telefonu gerçek hayata gittiği bir gezide almıştı. Canı sıkkın bir şekilde telefona bir şeyler yazıyordu. Telefonda bir günlük tutuyordu.
MÖSYÖ COLBERT'IN GÜNLÜĞÜ,
Colbert mağaradaki savaşı ve Şeker Yıldızı'nı yazıyordu. Şeker Yıldızı'ndan hoşlanıyordu ve derken odaya kâğıt uçak girer. Duru koşarak içeriye dalmıştı ve Colbert'ın rahatını bozmuştu. Kâğıt uçak tam da Colbert'ın burnunun ucuna konmuştu. Colbert telefonu bir yere koyup Duru'ya bakıp tıpkı bir köpek gibi hırlar.
-Colbert ağabey yapma, korkuyorum!
-Beni rahatsız etme!
Colbert kâğıt uçağa bakar. Kâğıt uçağı açıp şaşırması bir olur. Bu Colbert'a gelen bir mektuptu ve üzerinde Colbert'ın ailesinin mührü vardı: Siyah bir yarasa ve yıldızlar. Öfkelenip Duru'ya bakar.
-Bunun sende ne işi var?
-Onu posta kutusunun altında buldum.
Colbert mektubu açar. Mektup katlanmış bir parşömene yazılmıştı ve yazı da biraz kısaydı.
Oğlum Colbert'a
Senin örgütte başarılı olduğunu duydum ve harikasın ancak seninle konuşmalıyım. Bu ailemiz için bir onur meselesi olacak.
Baban, Kont Hardouin
Colbert bu mektubu hiç dikkate almaz. Ailesi ona hep eğitim verip ailenin onurunu korumasını isterdi çünkü günümüzde safkan vampirlerin sayısı oldukça azdı ve safkan vampirler birbirleri için yarışırdı. Colbert hep bunun bir saçmalık olduģunu düşünürdü; vampir onuruymuş!
Colbert mektubu çöp kutusuna fırlatır ama Duru mektubu alıp bir kez daha katlayıp uçak yapar.
-Uç pegasus uç!
-Bırak şu pegasusu da gel benimle, göreve gideceğiz. Testinin diğer parçasını bulmalıyız.
Colbert ve Duru gidecekleri şehre giderler. Bu şehir bir Avrupa şehri idi. İşin zor kısmı testinin diğer parçası olan kılıç neredeydi? Belki tarihi hir müzede tutuluyordu ya da başka bir yerde? Colbert keskin vampir burnuyla havayı koklayıp derin bir nefes alır.
-Ah, The Old City gerçekten de huzurlu! Ben hep buraya dinlenmeye gelirim. Duru, ikiye ayrılıp şu kılıcı arayalım ve şu kafede buluşalım.
-Ne?! Vücudumuz ikiye ayrılacak?
-Hayır tabikide! Sen başka, ben başka yere gidip arama yapacağız.
-Ah,anladım. Haydi ben gider :)
İKİ SAAT SONRA...
Colbert uzun bir aramadan sonra kafede oturacaktı. Duru'nun nereye gittiği belli değildi ve en iyisi kafede oturmaktı. Çevresine bakınırken köşede gazete satan bir genç görür. Portakal rengi turuncu saçları olan deri ceketli ve kasket takmış bir gençti. Bu kıyafetler ile Sharlock Holmes'a benziyordu. Colbert gencin yanına gidip:
-Kolay gelsin küçük Sharlock Holmes, bana bi gazete uzat bakalım.
Genç bu sözü bir iltifat olarak algılaşmıştı ki hızlıca bir gazete uzatıp gülümser:
-3 bakır para.
Colbert cebinden bir altın para çıkartıp gence uzatmasıyla genç bir anda afallar. Bu para çok fazlaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyalar Koruyucusu 2.Kitap
Science FictionPrens Alkar'ın yenilişinden 2 yıl sonra olaylar ardı ardına oluyordu. Rüya ve Hayaller Dünyası'nda olan olaylar gerçek hayatı da etkilemeye başlamıştı. Yıldız Gölgeleri adlı bir örgüt ve kral olmayı isteyen, Kristal Hapishanesi'nden kaçmış bir büyüc...
