Hepinize merhaba 💖 Bu yeri fazla uzatmak istemiyorum. Umarım beğenirsiniz, hatalarım için affola.🌹 Yorum ve oylarınız için çok çok teşekkür ederim. 🌈 İyi okumalar o zamann 💋
Multi: Mete ve Ege
NOT: Diğer bölümlerde de değiştirdim. Kızlarımızın biraz daha büyük olmasını istedim. Çünkü erkek karakterler biraz daha büyük. Üniversite döneminde 20 yaşındalar. Hala çok gençler bir şey değişmedi:)
❄️❄️❄️
"DOĞA, MELİS, İŞE ALINMIŞSINIZ!" Masanın üzerinde duran telefonum da hala oynamakta duran komedi dizisi beni mayıştırmış, elimdeki cipsi yavaş yavaş ısırırken Hira ve Cemrenin bağırışıyla yerimden zıpladım. "Tövbe bismillah!" diye kendi kendime fısıldadım. Hiç bir şeyi idrak edemeden diziyi durdurdum ve saatte baktım. 23.13
"Bu saatte ne işi Melis?" dedim uykulu uykulu. Kolumdan birden çekip yerimden kaldırdığında hala ağzıma cipsi tıkıştırmaya çalışıyordum. "Koş kızım koş!" Başağa baktım gözlerim tamamen açık. "Ben bi şey yapmadım." Korkuyla ona bakarken kahkaha attı.
"Korkma kızım bir şey yapmadın zaten. Sizin şirket sizinle görüşmek istiyormuş ve attığınız mail dikkatlerini çekmiş muhtemelen işi kaptınız." Parmaklarımı yalarken ağzım birden açıldı. "Oha.."
Melis heyecanla beni sarstı. Yok artık, o kadar ünlü bir şirkete girmiş sayılıyor muyduk şimdi?! "Şaka mı bu? İmkansız."
"Şaka değil kızım salak olduğun gerçeği kadar gerçek!" diye bağırdı Hira. Trip atarcasına kaşlarımı çattım. "Sensin salak, marul kafalı." Melis hızlıca bana sarıldığında, Hirayla birbirimize dil çıkarıp tam Melise sarılacaktım ki birden uyarıcı bi sesle beni dürttü. "Sakın!" iğrenir gibi devam etti. "Sakın o yağ denen iğrenç sıvıya bürünmüş parmaklarını bana sürme. Bitlenirsem o bitleri tek tek ayıklatır sonra ezerek çorbanın içine karabiber diye koyar yediririm sana Doğa."
Geri çekilip garip garip ona baktım. "Yapar mısın?" Ciddiyetle baktı suratıma. "Hem de nasıl." Ellerimi teslim olmuşcasına kaldırıp koşa koşa ellerimi yıkayıp, telefonumuda kapıp geri geldim. "E ben çizim dosyamı düzenliyim. Çok heyecanlıyım kızlar. Sizin işler ne olacak peki?"
Cemre bıkkınlıkla yanaklarını şişirdi. "O kabus işten bahsetme bile."
Başak ters ters yüzüne baktı. "Yarın gidip görüşeceğiz işte." Hira başını telefonundan kaldırdı. "Ben de."
O sırada mesaj sesiyle cebim titredi. Elim cebime gittiğinde mesajı gönderen kişiyle yüzüm ekşidi.
Gönderen: Bay Bela
Naber, güzellik?Seslice ofladım. "Ay yine mi ya? Düşmedi yakamdan kene gibi yapıştı bu be!"
Cemre kıkırdadı. "Bizim yılışık Caner mi o?" Gözlerimi devirdim. "Başka kim olabilir? Hamam böceği kılıklı."
Caner..nam-ı diğer 'Bay Bela' benim ortaokul 8 platoniğim. Çocuğu sevmediğimi yıllardır söylemekten dilimde tüy bitti ama yok, ben bu hırsı bilim adamlarında görmedim. Caner'e göre 5. oğlumuz olacakmış! Ha bi de 3 kız daha var. Allahım bela be bela!
Gönderilen: Bay Bela
Efendim Caner?5 saniye geçmeden mesaj geldi.
Gönderen: Bay Bela
Özledim kız seni. Nerdesin? Gitmişsin.Dolaptan kola kapıp koltuğa yayıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katillerin Aşkı
Teen FictionUfak bir ilçede huzurla yaşayan insanların bu huzurunu bozan cinayetle olaylar başlamıştır. Adam,bir göle atılmış ve acı çektiği belli bir halde ölü bulunmuştur. Ve bundan 3 yıl sonra tam ilçe eski haline dönmüşken kaçırılan kıza hastalıklı bir iğne...