Başladığınız tarihi yazar mısınız ?
Eleştiri ve yorumlarınızı bekliyorum...
Her zamanki gibi sanki üzerimden tır geçmişcesine uyandım . Ama bi farklılık vardı yatak acayip şekilde rahat ve sanki üzerimde olması gereken ağır ve eski yorganım yerine incecik ipek gibi bir pike vardı .
Gözlerimi aralayıp etrafımı kontrol ettim . Hayallerimdeki odadan oldukça büyük ve muhteşem dekoreli bi oda burası . Şuan ciddi anlamda kriz yaşayabilirim . Bu oda bizim evden bile büyük .
İcerisinde iki kapı daha vardı . Biri banyo olmalı peki diğeri merak başa bela . Heycanla ayağa kalkıp diğer kapılara gittim . Soldaki kırmızi kapıyı açıp iceri girdim . Burası...
Anlatılamayacak derecede mükemmel boğaz manzaralı boydan boya camı olan bi giyinme odası . Odanın içinde balkon vardı ama burası bi başka . Bir çok dolap var . Boydan boya büyük dolaplar var . Kapakları yoktu , icinde ne varsa düzenli bi sekilde dizilmiş .
Bunların hepsini satsan bi sahir satın alırsın . Erkek tarafı siyah ve koyu lacivert takım elbiseleri var. Sağ tarafta genc kızların giyeceği tarzda elbiseler , gecelikler , iç çamaşırları var.
Hemen önümde mücevherler , saatler , kıravatlar vardı . Hepsi özenli bi şekilde duruyor . Buranın sahibi kimse simetrik açıya dikkat eden biri olduğu kesin .
Cam filmliydi biz dısarıyı görüyoruz ama dısardakiler göremiyor .
Camin önünde kırmızı bi josefin vardı . Zaten odada siyah ve kırmızı renklerle dekore edilmiş .Odaya geri dönüp bu sefer orayı inceledim . Balkon kapısı açıktı ve icerisi püfür püfür esiyodu . Kocaman daire şeklinde siyah başlıklı kırmızı saten yatak örtüsü olan bi yatak .
Hemen önünde tahminimce kırmızı çizgili figürleri olan banyo kapısı , sol taratada aynı şekilde giyinme odasınin kapısı . Yatağın sol tarafinda deri siyah bi koltuk . Sağ tarafinda siyah çerçeveli boydan ayna ve hemen yaninda siyah makyaj masasi . Masanin üzeri ünlü markalarin makyaj malzemeleri , kremleri , maskeleri , parfümleriyle doluydu .
Kafama dank etmesi saatler süren soru geldi aklıma . Benim burda ne işim var ?Arkami döndüm ve yatağa baktım benim yattığim taraf tek bozuktu . Yatağin üzerinde koca bi toblo vardı .
Benim ve oldukça yakışıklı bi adamın göz göze baktığı kara kalem seklinde çizilmiş bi tablo . İnanamıyirum ben böyle bi metorla göz gözemi geldim .Peki ne zaman ya ? Benim niye haberim yok ?
Çıkış kapısi olduğunu tahmin ettiğim kapıya koştum kolu indirip kapıyı açtim ve dışarı çıktım .
Kapı icten kırmızıydı şimdi siyah o nasıl bi şey ya . Ben kırmızıya hayran biriyim ve oda kırmızı ve siyahın uyumuyla dizayn edilmiş .Neyse deyip etrafima baktim . Bu ev mi saray mı ? Off bu koridor oldukca geniş ve uzun . Önüme dönüp dümdüz devam ettim . Merdivenle karşllaşinca derin bi nefes çektim . Aşağı inerken etrafı inceliyodum . Bu katta oldukca büyük . burası villa değil sanki bi yalı .Olabilir aslında büyüklügü oldukça fazla . İki kat indiğime göre ben üçüncü kattaydım.
Nefeslerim yavaş bi tempoyla hızlanmaya başladı .Nedeni ise merdivenin aşağısında bana bakan duman grisi gözler . Bu adam tablodaki adam . Ama ben bu adamı ilk defa görüyorum . Simsiyah takımıyla ve tüm heybetiyle elleri cebinde sadece kahveliklerime bakıyodu.
Yavaşça merdiveni çikmaya başladı ve bir basamak aşagıda durdu . Buna rağmen aramızda yaklaşık 5-8 cm vardı . Boyun kaç diye sorasim gelsede çenemi tutmayı başardım .
Sağ elini cebinden çıkarip önüme gelen açık kahve ve sarımsı olan saçımın bi tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdı .
Gözlerime cevirdiği koyu griler parlıyodu . İlk defa duymama rağmen o kadar sert , tok ve güzel sesi vardıki .
" Günaydın kar kraliçem . "Ben mi ? Bana mı dedi o ? Heralde evet ama beni nerden taniyoki . Sorucağım sorular var ve ben acayip aciktım . " Konuşsak ve bana neden burda olduğumu anlatsan duman gözlü ."
Bi an afalladığını sandım ama yanlldım galiba . İsmini bilmediğim için duman gözlü dedim . Eliyle aşagıyı işaret ederek inmemi gösterdi . Aşağı indiğimde siyah ve beyaz olarak dekore edilmiş koca bi salonla karşilaştım . Her kat belli renklerle dekore edilmişti .
Nereye gideceğimi bilnediğim için durdum oda hemen yanımda durup
" Şöyle geç kar kraliçem kahvalti yaparken konuş . " dedi masaya doğru yürürken ." Pardon da bana kar kraliçem deme ayrıca konuşmasi gereken ben değil sensin . Benim burda ne işim var ? Sen kimsin ? " dedim bağırırcasına . Daha ne olduğunu anlamadan bi anda beni sert ve canimı yakacak şekilde kolumdan tutarak kendine çekip tıslarcasına konuşmaya başladi .
" Eger bana bir daha bağırırsan canını çok kötü yakarım kar kraliçem . Otur ve yemeğini ye ." duman grisi gitmiş ve koyu gri hakim olmuştu gözlerine . Bi bağırmammı onu bu kadar sinirlendirmişti . Allahim lütfen yardlm et .
Masanın başına oturmuştu . Masa 12 kişilikti . O da başına oturmuştu ve bana sol yanıni işaret etti . Sandalyeye oturup masaya baktim kuş sütü eksikti ilk defa böyle kahvalti yapıcam . Gerçi ben doğru düzgün kahvaltı görmüş bi insan değilim .
Benden hareket gelmeyince o benim tabağımı doldurdu ve " Hepsi bitecek ve sorularınıda kahvaltıdan sonra cevaplıyacağım . " Dedi .
Kahvaltıyı onun göz hapsindeyken zorda olsa yapmıştim . Kalkıp ayakta dikilmiş benimde kalkmamı bekliyodu . Bende kalkınca yürümeye başlayıp " Takip et " dedi .
Büyük havuzu olan çardaklarla ve hamaklarla dolu yemyeşil bakımlı bi bahçeye çiktık . Her tarafta siyah takım elbiseli adamlar hazır ol şekilinde duruyordu , korumaydı galiba ama neden bu kadar çoklar ?
Siyah hasırlı beyaz döşemeli koltuklardan birine oturup birine seslendi " Hacer ! " dedikten sonra 40 'lı yaşlarında bi kadın geldi . Başı eğik ve elleri önünde bağlı bi sekilde emir bekliyomuş gibi duruyodu ve sanki biraz korkak gibi .
Kadin yani hacer hanım " Buyrun efendim " dedi . Duman gözlü gözlerini benden ayırmadan " Bana her zamankinden ,hanımınada köpüklü türk kahvesi getir " dedi .
Hanımın derken . Ben hanımmıyım . Offf çıldırıcam . Artık dayanamayıp sorularımi sormaya başladim .
" Benim burada ne işim var ve sen kimsin ? " dedim .O ise oldukça sakin bi şekilde " Sen cihangir Çelikoğlunun kalbini çaldın ve o kalp ebediyen senin oldu . O kalp sende olduğu sürece sende cihangir Çelikoğlunun yanında olucaksın . " dedi .
Cihangir çelikoğlu . Kim bu ya . " Cihangir çelikoğlu kim ? " dedim merakla ve duman gözlü ise tebessüm ederek ( Tebessüm bi insana bu kadar mı yakışır ? ) " BENİM." dedi .
" Sende benim müstakbel karım DİLA Çelikoğlusun "
Evet ilk bölüm geldiii.
Lütfen vote ve yorum .
5 vote olursa ikinci bölüm gelicek.
İlk bölüm sıkıcı olmuş olabilir ama oyunlar ve zorluklar var . Bana hikayenin kapğı için yardım edebilecek olanlar ulaşabilirmi ?Vote sınırı = 5
İyi okumalarrr...💋💋💋💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK
Teen Fiction• Mafya serisi / 1 • Dila & Cihangir • ( Saplantı ) • Yeniden Doğuş • Kurgu tamamen yazara ait . İstanbul'un büyük olan bir avm'sine gelmişlerdi . X- ray cihazından geçeceklerdi fazlasıyla sıra vardı . Sonunda önündeki kişiye sı...