ELEMENTLERİN KORUYUCULARI Elementlerin Buluşması

Kate

Yangının kokusu azalmış ve hafiflemişti. Bu durumda Lisa'nın alevleri söndürdüğünü varsayabilirdim. Bayan Gabriele kısa, tombul ve ellili yaşlarında şimdiden bunamış bir kadındı. Onun için hep üzülsem de bize hep bir çöpmüşüz gibi bakardı. Bu da benim sinirimi bozardı. Ailemin ölmesini ben istememiştim ki.
"Yine mi sen Kate. Her işin altından senin başın çıkıyor artık bıktım senden!" Dediğini duyunca içimde bir öfke belirdi. İşte ben böyleyim biraz kolay sinirlenirim. "Üzgünüm bayan Gabriele ama ailemin ölmesi benim suçum değil! Ayrıca ben de bu tımarhanede olmaktan mutlu değilim. Ayrıca hep beni suçlayamazsınız perdeleri ben yakmadım bir anda alev aldılar!" Çok sinirlenmiştim ama keşke bu kadar çok konuşmasaydım. Tam o sırada Lisa mutfaktan çıktı. Yani zamanlaması da harika tam ben fırçayı yedikten sonra. Lisa hemen söze atıldı: "Bayan Gabriele yangını Kate çıkarmadı ben de onların yanındaydım." Bayan Gabriele şaşırmış görünüyordu. "Onların mı?" Tabi ya Karen ile kavga ederken çıkmıştı yangın. "Bayan Gabriele size dedim yangını ben çıkarmadım onu çıkaran Karen'dı ve sonra tüm suçu bana attı." Lisa da bunu onayladı  ama bana baktığında seninle sonra konuşacağız bakışı attı. İşte o zaman içimde bir korku belirdi. Belki de anlamıştı! Ya da zaten biliyordu da bu olay üzerine artık bildiğini bana söyleyecekti! Sonra durup bir düşündüm ve belki bayan Gabriele'e yalan söylediğim için benimle konuşacaktır dedim ama buna ben bile inanmamıştım.
Bayan Gabriele den kurulup hemen Lisa'yı aramaya koyuldum.
Aslında okulumuz o kadar da büyük değil ama yinede öğrencilerin girmesi yasak olan gizli koridorlar da var. Bu koridorlara girmeyi pek tercih etmiyorum çünkü gerçekten kötüler.
Lisa'yı tam bir saattir arıyordum ama hiçbir yerde yoktu. Meraklanmış ve korkmaya başlamıştım. Ayrıca ışıklarını sönmesine de az kalmıştı ve o hala yatakhaneye dönmemişti. Lisa kendini kötü hissederse genelde yanlış kalmayı ve kimsenin gelmeyeceği yerlere gitmeyi tercih ederdi. Bunu bildiğim için son çare olarak onu yasak koridorlarda aramaya karar verdim.
Okuldaki yasak koridorları anlatmak gerekirse onlar genelde okulun en ıssız kısımları oluyor. Bir gün oraya gitmiştim ve girdiğim dersliklerin bazılarında tavandan aşağıya sallanan paslanmış ve kopmaya yüz tutmuş kafesler olduğunu gördüm. Asıl korkunç tarafı kafeslerin bir insanı içine alabilecek büyüklükte olmasıydı. Anlayacağınız bu koridorlara girmemek için yasak olmasına gerek yoktu. Bilirsiniz okuldaki her çocuk gibi bir yer yasak okursa oraya gitmek istemeseniz bile bir anda siz o kadar ihtişamlı gelir ki oradan ödünüz kopsa dahi gidersiniz. Yinede her şey gibi bir süre sonra bunun da popülerliği bittiğinde kimse o koridorlara bir hafta boyunca bulaşık yıkama cezası almak istemiyorsa ya da canı feci halde sıkılmadıysa gitmiyordu. Maalesef Lisa'nın  canının feci halde sıkıldığını tahmin edebiliyordum. En büyük korkum onun benim sırrımı öğrenmesiydi.
Bu yüzden tüm riskleri göze alarak öğretmenler ışıkların kapandığını söyledikten sora kalkıp Lisa'yı bu yasak koridorlarda aramaya koyuldum.
Lisa'yı en uzak olan üç numaralı yasak koridorda bulabileceğimi tahmin ettim ve de haklı çıktım. Lisa lavabolarda duruyordu. -Yasak koridorlardaki lavabolar bir kötüdür.- Lisa lavabonun önündeydi kolu parlıyordu, omzundan mavi bir parıltı çıkıyordu. Bu parıltı su sembolüydü. Benimki gibiydi ama benimkisi ateş sembolüydü. Daha benim geldiğimi fark etmemişti ben de ne yaptığını sonradan fark ettim. Lisa suya şekil veriyordu. Yani bildiğimiz şekiller değil ellerini oynatarak at, çiçek ve yüz diğerleri yapıyordu. Bir yandan da Kate de benim gibi yalnız değilim gibi bir şeyler mırıldanıyordu. O sırada kendimi tutamandım: "LİSA!" Diye bağırdım. Bir anda yüzünü bana döndü. Dehşet içindeydi. İkimiz de dehşet içindeydik çünkü o sırda ellerim yanmaya başlardı.