Sensizlik nasıl bir duygu biliyor musun? Böyle, boğazın düğümleniyor, gırtlağına bir yumruk oturuyor. Konuşamıyorum, bağıramıyorum. Konuşsam da dinlemiyorlar. Bağırsam da duymuyorlar. Böyle sessiz sessiz bir köşede oturup ölmeyi bekliyorum artık. Çünkü sen yoksun... sen yoksan eğer; hayat yok, sevinç yok, heyecan yok ve en önemlisi de ne biliyor musun? Anlamı yok. Yaşamanın anlamı yok. Bak daha yaşım 17. Fakat sen beni öyle bir hale getirdin ki, sanki 45 yaşında gibiyim. Utanıyorum. Çevremdeki insanlara bakmaya utanıyorum. Çünkü biliyorum ki bana acımıyorlar. Sadece "ne kadar da zayıf bir insanmış." Diyorlar içlerinden. Desinler. Umurumda değil. Ben hala senin gidişine alışamadım. Ama olsun. Sayende bu acıyla bile mutluymuş gibi davranmayı öğrendim. Ama sen bir de geceleri gör. Ahhhh o geceler. Bazen diyorum lan içimden "neden gitti ki? Suç bende miydi? Nerede yanlış yaptım?" Ama yok. Hiçbirinin cevabı bende yok. Ben sevgisizliğine bir kalp verdim. Ama yinede diyorum sana kapılarımı kapadım artık. Müslüm babanın da dediği gibi "sensiz ömrüm olsun" iyi geceler. Çok üzülme olur mu? Gerçi, üzülmezsin sen. ELVEDA...