Ben Ölüyorum

95 4 0
                                    

 Fotoğraf Hayal,iyi okumalar.. Ayrıca tanıtım videosu da ekledim.

"Senin olmadığın bir dünyada yaşamak istemiyorum. Anlıyor musun? İyileşmene ihtiyacım var. Aç gözlerini Verda. Beni duyuyor musun? Lütfen." başımda Ege'nin ağlayan sesini duyabiliyordum ama göz kapaklarımı açamayacak kadar güçsüz hissediyordum. Gayret ettim ve ilk seferinde yaptığım gibi Ege'nin elini sıktım. Elini derken bir parmağını hafifçe tutacak kadar gücüm anca vardı. "Verda! Verda uyandın!" gözlerimi nihayet açabildiğimde yakışıklı doktor kelimesinin sözlük anlamı olan abimin çökmüş suratını gördüm. Üstünde doktor önlüğü vardı. Konuşmak için kendimi zorladım ama dudaklarım uyuşmuş gibiydi. "Hadi bana bir şeyler söyle güzellik. Hadi Verdacım." dedi yanımdaki cihazları kontrol ederken. "A..abi.." diyebildim güçlükle. "Evet buradayım kardeşim. Buradayım." dedi gözleri dolarak. Ellerimden tuttu. "Yi..yine mi ba..başa..ra..madım?" diye sordum güçlükle. "Neyi?" dedi kaşlarını çatarak. "Ölmeyi." dedim fısıldar gibi. "Ölmek kelimesi yasaklı kelime Verda!" dedi bana tekrar bağırarak. İşte yine bana bağırmıştı. Gözlerimden birkaç damla yaş düşerken "Bana bağırdın." dedim. "Özür dilerim. Üzgünüm üzgünüm. Ben günlerdir burdayım ve biraz sinirlerim bozuldu." dedi yüz ifadeleri eski yumuşak ifadelerine yerini bırakırken. "Günlerdir?" dedim kaşlarımı çatarak. "Bu sefer fazla uyudun. Seni tembel. Uyuması gereken benim." dedi gülerek. "Eve git Ege." dedim kısık bir sesle. "İşimiz bitince birlikte gideriz." dedi suratıma bakmadan. Ne zaman inat etse yüzüme bakmazdı. Yüzüme bakarsa onu kandıracağımı bilirdi. "Burada benimle ilgilenecek başka doktorlar da var." dedim derin nefes vererek. "Senin doktorun benim. Ve abin de." dedi kafasını sağa doğru eğerek. "Peki ne zaman buradan çıkabiliriz?" "Sen kendini toparladığın en kısa sürede." dedi. "Peki ne zaman rehabilitasyona giderim?" "Birkaç gün sonra." "Orda hep mi kalırım peki?" "Ah hayır. Buna izin vermem." dedi elimi okşayarak. Saate baktı. "Şimdi başka hastalarla ilgilenmem gerek sarışın. Sonra tekrar gelirim. Anlaştık mı?" dedi göz kırparak. "Anlaştık maviş." dedim halsizce. Her zamanki gibi alnımdan öpüp odadan çıktı. Ege'yi seviyordum. Onun da beni sevdiğini biliyorum ama benim için kendini parçalaması bana doğru gelmiyor işte. Ama o hala devam ediyor. Bir süre sonra daha da kötü olacak. Ama onu engelleyemiyorum. Beni iyileştirmeye fazlasıyla takmış. Belki rehabilitasyona gidince kendine daha fazla vakit ayırabilir düşüncesiyle o günleri bekledim. Aslında oraya gitmeyi istemiyordum.

Ege işlemleri halletti ve beni odama yönlendirdiler. Bir odam olacaktı yine de. Ve biriyle birlikte kalacaktım. Umarım çok kötü biri değildir diye düşünerek içeri girdim. Sıcakkanlı davranmaya çalıştım.

"Merhaba. Ben Verda." dedim gülümseyerek. Hiç sesini çıkarmadan bana baktı ve kafasını tekrar çevirdi. Gözlerinde ürkütücü bir şey vardı. Küçük gözleri sanki insana korku salıyordu. Duymadığını varsayarak tekrar konuştum. "Ben Verda. Senin adın ne?"  Suratıma sanki düşmanıymışım gibi bakarak. "Seninle konuşmak istemiyorum. Sen de benimle konuşmak zorunda değilsin. Şimdi lütfen sus." Neye uğradığımı şaşırarak kıza baktım. Derdi neydi onun? Daha tanımadığı bir insana bile kaba davranacak kadar ne yaşamış olabilirdi ki? Yaşına bakarsam benden büyük gibi durmuyordu. Zayıf bir kızdı. Daha önce söylediğim gibi renkli gözlerinde ürkütücü bir yön vardı. Saçları dalgalıydı ve ufak tefek,kırılgan bir duruşu vardı. Evet,kırılgan. Sorun buna yakın bir şeydi. Bu kız oldukça ağır hasarlar almıştı. Bileklerinde intihara kalkışma izleri taşıyacak kadar.

"Senin derdin ne?" dedim kızarak. "Sadece buraya yeni geldim ve aynı odada kaldığımız için biraz muhabbet etmek istedim. Hepsi bu."

"Ben seninle muhabbet etmek istemiyorum. Başımda yeterince sıkıntı var anlıyor musun?" Sorunlu bir tipe rastladığım gerçeği dışında rehabilitasyon süperdi.(!) Daha da güzel olamazdı.

Umrumda DeğilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin