19.bölüm

546 34 8
                                    

Sabah kalktığımda ilk iş bizimkilere mesaj atmak oldu.

   4N1K  whatsapp konuşması.

Y: Beyler bu gün gelemiyorum haberiniz olsun.

A: Ne oldu bir sorun mu var?

O: Bu gün pizza söylersek ona arıyma Ali ben onun yerine de yerim.

G: Oğuz mal mal konuşma kız burada ciddi bir şey söylüyor.

S: Gökhan bu kadar sene içinde Oğuz'un kaç kere ciddi konuştuğunu gördün?

A: Oğlum bir susun da kız konuşsun.

Y: Sağ ol Alikuşum sen olmasan ne yapardım ben bu mallarla.

S: Yaprak sende uzatmadan söyle.

Y: Ana kraliçe eve misafir çağırmış, bir de benden bir yaş büyük oğlumu ne varmış onunla tanışcakmışım  da falan da filan da.

O: Yaprak Oya teyze bilmiyor mu senin sevgilin olduğunu?

Y: Sence Oğuzkuşum biliyor mu?

A: Sen ne dedin?

 Y: Ne diyeceğim her zaman ki tarzda konuştuk. 

S: Tamam o zaman Yaprak başkan senle yarın görüşürüz. 

G: Aynen bye. 

Y: Görüşürüz kuşların bye bye.

 Ali galiba biraz sinirlenmişti. Eee haklı ben olsam bende sinirlenirdim. Üstümde dünden kalan kıyafetlerim olduğu ve misafir geleceği için değiştirdim. Elimi yüzümü yıkayıp kahvaltı için aşağı indim ki ana kraliçe döktürmüş. Kekler, kurabiyeler, börekler, sarmalar ve de kahvaltılıklar. Hemen bir tane sarma alıp ağzıma atacaktım ki ana kraliçe elime vurdu.

''Misafirler gelmeden dokunmak yok! He bu arada Yaprak Ali ile dışarı çıkacaksınız. Tamam mı?'' Ali nereden çıktı ki acaba?

''Ali ne alaka?''

"Çocuğun ismi Ali sen ne zannettin?''

''Bizim Ali''

'' Şaçmalama Yaprak o senin çocukluk arkadaşın onunla neden çıkmanızı isteyeyim ki? Hem bak bu Ali de yakışıklı seversin çocuğu''

  ''Tamam onu bunu boş ver misafirler ne zaman geliyor?''

'' Senin geç uyandığını bildiğim için 11 de burada olun demiştim'' Saate baktım saat 10:51 di. ''Tamam 9 dakika kaldı'' Her bir dakika azaldığında ben saymaya devam ediyordum. Saat 10:58 olduğunda ana kraliçe resmen kapıya doğru uçmuştu.

 Kahvaltı esnasında gözüm sadece yemekleri görüyordu. Kahvaltıdan sonra çocuğa baka bildim. Çocuk benden çok az uzundu aramızda en fazla 3 cm vardı. Sarışındı , gözleri mavi, açık tenliydi ve bizim Ali'ye göre çok farkı vardı, ama şunu söylemeyi unutmuşum gamzesi yoktu. Ana kraliçe zorla da olsa bizi dışarı çıkarttı.

Ali'den

Bu gün Yaprak gelmedi. O mal çocukla kim bilir ne yapıyorlar? Yok ben Yaprağ'a güveniyorum yapmaz öyle şey.

''Ali sen ne dersin?''Seslenen Sinan dı.

"He efendim?''

'' Diyorum ki Yaprak ya bizi o çocuğa satarsa ,sevgilisi olana'' Bu soruyu biraz düşünürmüş gibi yapıp öyle cevap verdim.

''Yok Yaprak yapmaz öyle şey, sonuç da kısa bir süre sonra 13 yıllık arkadaşımız olacak''

'' Yalnız bak şimdiden söylüyorum, eğer O çocuk Yaprak başkanı bizden ayırmaya çalışırsa annesinden emdiği sütü münasip bir yerinden çıkarırım'' Oğuz öyle konuşunca şaşırmıştım. Çünkü Oğuz ciddi adam değildir ki, bu bizi önemsediği anlamına gelir.

''Siz merak etmeyin hele o çocuk Yaprağı bizden ayırmaya çalışsın ben ona ne yapacağımı bilirim'' Gökhan bunu söylerken bana imalı imalı bakıyordu. 

4n1k 3 [kendimce]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin