18

5.3K 323 268
                                    

Ama sen asla çekip gitmedin.
Bu yüzden bende şimdi kalmam gerektiğini tahmin ettim.

Zayn eve sabah altı gibi dönmüştü.
Herkesin uyuduğunu bildiği için yavaş hareketlerle yukarıya çıkıyordu. Odanın kapısını yavaşça açtığında Rina'yı yatakta göremedi.
Yatak dağınıktı ama Rina yoktu.

Odaya girdikten sonra Rina'nın elinde bir fincan kahveyle pencereden dışarı baktığını gördü. "Rina?" dedi merakla, bu saatte neden uyumuyordu?
Rina zarif bir hareketle boynunu Zayn'e çevirdiğinde Zayn onun gözlerinin kıpkırmızı olduğunu gördü.

"İyi misin?" dedi ona doğru yaklaşıp. Rina cevap vermedi ve tekrardan pencereden dışarıya bakmaya başladı. Kuşların cıvıltıları ona huzur veriyor olmalıydı.

Zayn hiçbir şey anlamamıştı ve telefonunu yatağın üzerine atıp Rina'nın yanına gitti.

"Neyin var?" Rina'ya arkasından sarıldığında Rina sanki bunu bekliyormuş gibi kafasını eğdi ve elindeki fincanı masaya koydu.

"Özür dilerim." dedi göz yaşları hemen gözünden akarken. "Dün sana layık olamadığım için üzgünüm."

"Ne saçmalıyorsun?" dedi Zayn onu kendine çevirip. "Yaşadığım en güzel andı."
Rina Zayn'i tatmin etmek isteyecek bir kadın mıydı?
Zayn'in beğenisi onun için bu kadar önemli miydi? Tüm gece uyumayacak kadar...

"Neden bana böyle davranıyorsun o zaman?"

"Sadece işim vardı." dedi Zayn onu sakinleştirmek ister gibi kendine çekip.

"Doğru ya," dedi Rina göz yaşlarını silip. "Senin işin tüm gece içip beni burada yalnız bırakmak."

"Rina-"

"Her neyse Zayn." Rina Zayn'i önünden itti ve fincanını tekrar eline aldı.
"Bunun olacağını tahmin ediyordum zaten."

"Bir şey olmadı ki." dedi Zayn onu kendine çekip, fincan elinden düşüp parçalara ayrılmıştı.
Kahve neyse ki soğuktu.
"Rina böyle davranma."

"Bırak beni." dedi Rina Zayn'in onu tutan ellerini itip.

"Böyle davranma." dedi Zayn kafasını onun boynuna yaklaştırıp, Rina'nın hassas noktasını henüz bulamamıştı ama bir şeyler denemek istiyordu. Onu biraz daha kendine çekti.

"Bırak beni!" diye bağırdı Rina son ses. "Üzerindeki iğrenç kadın kokusunu alabiliyorum Zayn!"

"Rina." dedi Zayn şaşkınlıkla, Rina aptal değildi, parfüm kokusunu tabii ki almıştı.
Zayn tüm gece April ile sarılarak uyumuştu ve şimdi gelip Rina'yı öpmeye çalışması aptallıktı.
Kapı çalındığında Zayn Rina'dan uzaklaştı ama gözlerini ondan alamadı.

"Rina." annesinin sesini duydu. "İyi misin kızım?"

"O senin kızın değil." dedi Zayn hiç beklemeden.
Bir anda Rina'ya karşı bir nefret dolmuştu.
Sanki Rina April'ı asla öğrenmemesi gerekiyormuş gibiydi, eğer anlarsa suç Rina'nın olacakmış gibi hissediyordu.
Henüz tam anlamamış olsa da şu an Zayn'in bir kadından geldiğini anlamıştı.

"Asıl sen benim oğlum değilsin!" diye sesini yükseltti Trisha ardından Rina'ya yaklaştı ve onu odadan çıkaracakken Zayn onları durdurdu.
"Sorunlarımızı kendimiz çözeriz." dediğinde Trisha dalga geçer gibi güldü.

"Senin sorunları nasıl çözdüğünü gördüm ben Zayn."
Trisha Rina'yı odadan çıkarmadan önce son kez konuştu.
"Bırak bazı şeyleri ben çözeyim."
Zayn Rina'nın vazosunu aldı ve sinirle duvara fırlattı. Bir şeyleri kırmayı önemsemiyordu artık, tıpkı kalp kırmayı önemsemediği gibi.

dilemma | zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin