DİLHUN.

22 0 0
                                    

♧◇

"Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir."

Bir hayal hikayesi..

KATRAN KARASI.

Sevgili Eksik Yanım,

Kelimeler batar mı insanın eline? Ellerim çok acıyor. Ellerim kan çanağı. Oysa ellerimi ne çok severdin. Her parmağın ayrı şehir, avucun anavatan derdin. Özledim. Bir insan bir insanı ne kadar özleyebilirse o kadar özledim. Oturup kelimeleri kendi derdimle üzdüm. Kaç sayfada eskittim yüzünü, kaç sayfa eksildim. Şimdi bacağı kırık sandalye gibi tutunmaya çalışıyorum yaşama, eksik yarımla. Sen yoksun eksik yanım.

Yoksun.

Bıçak değilde kağıt kesiği gibi senin bende bıraktığın. İnce bir sızı önce, sonrası acı. Ah... Ah umutlarımı göz kapaklarına sakladığım adam. Sen gözlerini açana kadardı benim karanlığım. Şimdi umutlarım da senle birlikte gitti.

Sen yoksun.

Sana demiştim ya hani şayet gelirsen bana içimdeki depremleri düzeltme sakın çünkü gittiğinde oluşacak yeni hasarlara dayanamaz küçük kalbim diye. Şimdi kalbim kül yığını. Nasıl anlatayım şimdi sana enkazlarımı. Şimdi görüyor musun beni? Hissediyor musun çaresizliğimi? Öyle bir boşluğa ittin ki beni yere bile çakılamıyorum. Rüzgar çarpıyor yüzüme. Her rüzgar tokat gibi iniyor bedenime. O yok diyor. Bağırmak istiyorum. Haykırmak istiyorum. Bir harf bile çıkmıyor dudaklarımdan. Dudaklarım kanıyor. Gözlerim sızlıyor. Ellerim boşlukta. Boğazımda bir düğüm. Yutkunuyorum geçmiyor. Gittiğin günden beri her gün tekrar tekrar yanıyorum. Sonra tekrar kül oluyorum. Küllerimden sana doğuyorum. Tekrar sende külleniyorum. Beni ateşlere attın. Şimdi kırgın bir cümlenin kıyısında sallanıp duruyorum. Sen yoksun. Bunu bilmek acıtıyor.

Bilmek bazen çok acıtıyor. Küllerim çok acıyor.

Kalem elimde yaprak misali titrerken derin bir soluk aldım. Bedenim şok geçirir gibi titriyordu. Yavaşça sandalyeden kalktım. Sandalye devrildi.  Masamın üzerinde duran ilaçtan içerek yatağa uzandım. Doktorlara göre birini kaybettiğim için bedenim kısa süreliğine tremole yakalanmıştı. Ama bana göre kendini imha etmeye çalışıyordu. Ilaç bünyeme karıştıkça bedenim rahatladı. Acıyla gözlerimi kapattım. Vücudumda acımayan tek bir uzvum bile yoktu. Günlerdir dudaklarımı aşamayan çığlıklar boğazımı dağlamıştı. Gözlerimin acısı geçmiyordu. En çok kalbim ve beynim acıyordu. Hatıralar aklıma bir bir düşerken kalbim tekrar alev aldı. Yangınlar arsızca harlandılar. Yangınların ulaşamadığı deniz kıyısında yanında bir adamla bir kadın oturuyordu. Bi rüzgar esti. Adamın saçlarının arasından gelen deniz kokusuyla alevlere ulaştı. Yangın denize yöneldi. Küçüğüm diye fısıldadı bir ses. Deniz dalgalandı. Kadının gözünden bir yaş yanaklarını yararak aşağı süzüldü. Yaşa küçüğüm. Bir dalganın seni yok etmesine izin verme.  Yangın daha da yaklaştı. Adam gülümsedi. Kadın ağladı. Adam yangına karıştı. Kadın ağladı. Yangın kadını teğet geçti. Kadının dudaklarından acı bir feryat koptu. Alevler denize sıçradı. Deniz kaynadı. Adam kül oldu. Kadın ağladı. Bir rüzgar savruldu. Küller kadının bedenine çarptı. O gitti. Kadın denize düştü. Deniz öldü. Kadın boğuldu. Bir rüzgar esti.

O yok. 

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

Selam arkadaşlar bu benim Wattpad platformundaki ilk hikaye girişim. Üzerimde bir çocuk heyecanı ve sevinci var. Birilerinin gözlerinin benim yazdığım satırlara değecek olması şimdiden beni heyecanlandırdı. Umarım yazacaklarım size bir şeyler hissettirir. 

Sevgiyle kalın.. :)


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 24, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DİLHUN. ~ Katran Karası.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin