Yine ayakkabıları pırıl pırıldı.Beyaz uzun doktor gömleğimde bir tane ütüsüz yer bile bulamazdınız siyah pantolonu her zamanki gibi yeni ve kaliteliydi.Beyaz önlüğünün altına giyidiği krem önlükten kasları belli oluyordu.Tam vaktinde gelmişti yine labaratuvarına,işine,aşkına.İşine aşık bir adamdı.Ve çok başarılıydı henüz çok genç olmasına rağmen .Koyu yeşil siyaha çalan buğulu bir rengi vardı gözlerinin.Gülümsediğinde ( ki nadir anlarda gülümserdi her zaman düşünceli be sert bir yapısı vardı.) yeşil rengi ortaya çıkardı.Dünyanın en yakışıklı insanı olmalıydı.Etrafına yaydığı enerjiden midir bilmem onu ilk gördüğünüz andan itibaren bir daha aklınızdan çıkaramazdınız.Yolunu kaybeymiş böceklerin ampulun ışığını güneş sanması gibi bağlanırdınız ona.Ama canı yanıp yanıp düşen siz olurdunuz.Çoğu kız ona aşıktı ve yollarını kesip ilanı aşk ederlerdi.Ama şu ana kadar kalbini çalan kimseye rastlanmamıştı.Konuştuğunda herkezi susturur,etkiler ve saygı uyandırırdı.Zekiydi ve azimliydi.Ondan yaş ve yaş büyük olan üstadları bile onun üstünlüklerini kabul etmişti.Fizik bilimci olmuştu.Şimdi de çok derin bir konu üzerinde çalışıyordu.Geçmişle geleceği buluşturacak esrarengiz ve efsanevi bir şey.Belkide kendi yaşadığı 19. yüzyılı diğer zamanlarla bağlayacak bir şey.Hayatını sonsuza dek değiştirecek bir şey.
Bir zaman makinesi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanın Gölgesinde
RomanceBütün hakları saklıdır. "Zaman çatlaklardan oluşan lanetli kader parçaçıkları,düzeltmek için dünyaya geldiğim" Hamlet. Zaman öyle bir kavramdır ki idrak edemeyiz,bulamayız,göremeyiz, yönetem...