Kütüphaneye girdim. Bakışlarımı etrafta gezdirirken onu arıyordum.
Yoktu? Nereye kaçmıştı ki şimdi bu?! Kenarda Arın'ı görmemle hemen yanına gittim.
"Nerede?!"
"Kim nerede?"
"Enes"
"Nereden bilebilirim?"
"Bak çocuk! O burada bu kadar kısa sürede kaçmış olamaz! Sende buradasın ! Sensiz mi gelecekti?!"
"Bak Çiğdem , o yaklaşık 1 saat önce gitti. Sana ne dedi bilmiyorum ama burada değil! Ödevini bitirip çıktı! Ben de uyuyakalmışım 10 dakika kadar önce uyandım bitirip gideceğim"
"Yalan söylüyorsun"
"Ne alaka ya şimdi?"
"Uyuyakaldım dedin ama yaklaşık 1 saat önce gittiğini de diyorsun . Yalan söylüyorsun işte ! Uyuyorsan nasıl bilecektin?!"
"Ah! Sadece bilmiyorum tamam mı saklandı ama neresi bilmiyorum!"
"Ve gittiğine de inanmam çantası ve kitapları burada daha iyi yalanlar bul"
Kütüphanede deli dana gibi koşarken onu arıyordum. Gördüm! Acil çıkışdan çıkıyordu. Koşarak onu kovalamaya başladım. Bu iş bu gün bitecek çocuk!
Koşarken her ne kadar kalbim sıkışsada devam ettim. Ara sokağa girmişti bende peşinden koşarken bir kol beni kendine çekti.
"Selam yavrum" karşımda 40'larında göbekli kel bir adam vardı. Nefesi buram buram viski ve sigara kokuyordu.
"Bırakırmısınız beni!" Olduğum yerde çırpındım.
"Bırakacağım ama önce biras eğlenelim ne dersin?"
"Hayır eğlenceye alerjim var benim bırakın!"
"Bir defadan bir şey olmaz "
"Bırakın diyorum bırakın!"
Gözlerimden yaşlar süzülmek üzereydi ama ağlayamazdım. Ağlayıoda bu adamı keyiflendiremezdim. Bir anda adam üstümden atılınca gönül isterdi ki Enes olsun. Ama değildi. Polatla Tarıktı. Enes beyimiz kaçmıştı. Bağırışımı bile duyamamıştı. Birde kaçarken bu ara sokağa girmişti. Gerizekalı başıma neler geliyordu.
Adamın ellerini hala bedenimde hissediyordum. Gözyaşlarım daha fazla duramayıp firar etti. Daha fazla kendimi ayakta tutamadım , dizlerimin bağı çözüldü sanki , kendimi yerde diz üstü otururken buldum bir anda ve duvar kenarında hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım . O kadar çok ağladım ki gözlerimdeki yaşlar tükendi en sonunda. Tarık hala adamı döverken Polat yanıma geldi beni kucaklayıp uzaklaştı.
Bacaklarım beline kollarım boynuna dolamış omzunda hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ya gelmeselerdi?
Duymuş muydu? Çırpınışlarımı bırakması için dediklerimi?
Polat beni eve getirir getirmez duşa girdim . Hayatı da kendimi böyle çitilediğimi hatırlamıyorum...
![](https://img.wattpad.com/cover/153709698-288-k5296.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilli | texting
Short Story09.09.18 #çil'de 1.'yiz 05xxxxxxxxx: Pişt , çilli 05xxxxxxxxx: Hepsi senin mi?