Yifan ve Jongdae her yerde onu arıyordu. Yasak bölgeyi denetleme işini bitirmişlerdi. Onu bulamadıkları için ikisi de tedirgindi. Krala verilecek hesap onların canını yakabilirdi.
"Sana onu göndermeyelim demiştim."
"Kral onun eve gidebileceğini söyledi. Biz bir şey yapamazdık Jongdae."
"Durdurabilirdik."
"Onu kimse durduramaz. Unuttun mu? Bizden daha yetkili."
"Ama burada onu koruyacak kimse yoktu. Kurul toplantısını fırsat bilen biri onu öldürmüş olabilir."
"Bulacağız korkma."
Yaklaşık 20 dakika sonra onu ormanda bulmuşlardı. Yerde yatan çocuğa şaşkın bakışlarını gönderiyordu.
"Lanet olsun! Sen burada ne yapıyorsun?"
Jongdae'nin bağırışıyla kısa süreliğine paniklemişti.
"Ben bir saldırıya uğradım. Sonra yasak bölgeden kaçtım. Bu çocuk geldi ve beni iyileştirdi."
"Baştan anlatır mısın?"
"Onun özel güçleri olduğunu düşünüyorum. Belki de bir doktordur. Yaramı temizleyip sardı ve şimdi iyiyim. Fakat o bayıldı."
Aralarında, yaralayan kişinin o olup olmadığını tartışıyorlardı. O sırada Luhan kıpırdanmaya başladı. Kai buna inanmıyordu. Çünkü Luhan ona yardım etmişti. Böyle biri asla onu öldürmeye çalışmış olamazdı.