Kuru Soğuk (3.Bölüm)

245 15 0
                                    

 Başımı hafifçe sağ tarafıma doğru çevirdim. Bu sefer yanımda kimse yoktu. Olanları hatırlamaya ve yaşadıklarım hakkında fikir yürütmeye başladım. Taha'yla konuşuyordum. Küçük çocuk bana doğru gelmeye başladı. Adı neydi ? Ne diyordu ? ''Şeyma Abla'' diye bağırıyordu. Bende yerimden kalktım. Sanırım adı Enes'ti. Arkadaki kadın öyle seslenmişti. Peki ben neden burdayım  ?

 Birden başıma bir ağrı saplandı. Kendimi boşluğa düşer gibi hissetmeye başladım. Bir yere tutunmaya çalışıyordum. Ellerim uyuşmuştu. Hareket ettiremiyorudum. Sanki sadece vücuduma ağırlık yapıyorlardı. Onları çıkarıp atmak istiyordum. Gözlerim tekrar kapandı. 

 Canım yanıyordu. Hiç yanmadığı kadar canım yanıyordu. Ölmek istedim. Ölümün daha  acısız olacağını düşündüm. Halam yine yanımdaydı. Aldığın ilaçlardan böylesin hayatım diyordu. Artık hayatın bir anlamı olmadığını anlamıştım. Kuru soğuk gülümsedim. Gözlerimi kapattım. Halam yavaşça odadan çıktı. Odamı incelemeye başladım. Duvarda ki şu manzara resmi. İnsanı nasılda içine çekiyordu. Kalkıp yakından bakmak istedim. Yavaşça doğruldum. Bacaklarımı hareket ettiremediğimi farkettim. Ama yapabilirdim. Daha önce yapmıştım . Bacaklarımı ellerimle ittirdim. Ağırlığımı ilk önce sol bacağıma daha sonra da sağ bacağıma vererek ayağa kalktım. Tutunarak yürümeye başladım. Artık anlamıştım. Burda işler böyle yürüyordu. Biraz nazlansam haftalarca fizik tedavi alabilirdim.  Ama gerek yoktu. Bir an  önce annemin yanına gitmek istiyordum. Ona sıkı sıkı sarılıp , başımı göğüsünden hiç kaldırmamak.. Öylesiye çok özlemiştim ki annemi , şimdi bıraksalar bir şekilde giderdim yanına. Gidicektim zaten. Bu hafta kesinlikle anneme sarılıcaktım. Acaba orda ki doktorlar annemin yanına girmeme izin vericekler miydi ?Verirlerdi tabi . Nasıl hayır derler ? Onların beni anlayacağına eminim. Kaç aydır annemi görmedim. Bir kerecik olsun sarılsam yeter  bana. O kokusunu bir kerecik içime çeksem.. Bir kaç ay daha dayanabilirdim .. Ona kimseden izin almadan sarılabilecekken ... Uzak kaldığım için pişmanım. Hastaneden bir çıksın .. Bir daha asla bırakmayacağım annemi. Nasıl bırakabilirim ki zaten. 

    Peki ya babam .. Nasıl üzgündür kim bilir.. Kendini nasıl suçlu hissediyordur şimdi.. Aslında suçlu olan babam olmasa bile.. Ona nasıl anlatırım acaba suçsuz olduğunu.. Hayatı boyunca kendisini asla affetmeyceğini biliyorum.                  

   Annem hastaneden çıkar çıkmaz babamın yanına gideriz.. Sadece bir kaç sıyrıkla atlattığımızı söyleriz. Hiç değilse babam kendisini daha iyi hisseder.  

   Bunları düşünürken buldum kendimi, Doktor Ömer ' in kapısında. Yavaşça kapıyı tıklatıp , kafamı uzattım . '- Müsait misiniz ? ' 

   İçeride kimse yoktu. Kapıyı kapatıp odama doğru yöneldim. Kapıda halam karşıladı beni. 

-Kantine , bahçeye hatta Enes'in odasına bile baktım! Neredesin sen ? 

Nasıl yani ? Doktoruma bakmak aklına gelmemiş miydi ? Gülümseyerek odama geçtim. Yavaşça yatağıma oturdum. Halamda benim yanıma oturdu. -Özür dilerim tatlım bir an seni göremeyince çok gerildim. Kendine...

 -Kendime ? Ne yani hala kendime bir şey yapacağımdan mı korktun ? Nasıl böyle bir şey düşünebilirsin ? Annemle babamın bana ne kadar çok ihtiyaçları olduklarını bilmediğimi mi sanıyorsun ? Belki hayatta tek tutanakları şuan benken... Bak hala , belki doktorlar şuan benim iyiliğim için yurtdışına gitmemi doğru bulmuyor olabilirler ama birde babamı düşün. Babamın bana ne kadar çok ihtiyacı olduğunu düşün... Belkide şuan ona en iyi gelicek şey benim, biziz. Belki benim , annemin varlığı onu daha çabuk iyileştirecek. 

   Konuşmam boyunca annemin konusu pek açmak istemedim. Sonuçta yıllardır aralarında benim bilmediğim bir soğukluk vardı ama halamın hergün benim başımda durduğunu duyunca annemin halama karşı daha yumuşak bir tavır sergileyeceğinden eminimdim.

Kuru SoğukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin