Kuru Soğuk (4.Bölüm)

120 9 5
                                    

Bunları düşünürken doktorun kapısına varmıştım bile. Kapı aralıktı, halam içerideydi. '' Henüz buna hazır değil '' diyordu. Kendimi içeri attım. Doktor Ömer'in aklına girmesine izin vermeyecektim. 

''Neye hazır değilmişim bakalım?'' Halam gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. ''Cuma günü buradan çıkıyoruz o kadar !'' Ne kadar erken çıkarsam, annemlerin yanına o kadar çabuk gidebilirdim. Doktora baktım. '' Bugün birkaç saatliğine dışarı çıksam olur mu? Gerçekten çok bunaldım -ve biraz nefes almalıyım-'' 

''Yanında halanda olursa olur'' ''O zaman ben odama çıkıyorum. Hala sende gecikme, çabuk gel.'' 

Büşra'nın yanına geri döndüm. ''Hadi üstüne bir ceket giyde hava alalım, ben odadayım, seni bekliyorum''

Odama döndüm. Halam odadaydı. Ceketimi giymem için elime verirken ''Nereye gidiyoruz bakalım küçük hanım'' dedi. ''Önce kuaföre gidelim hala, saçlarımı kestirmek istiyorum, sonrada bir şeyler atıştırır döneriz'' Halam gülümsedi. ''Peki, anlaştık. Hadi çıkalım'' Bu sırada kapı tıklatıldı ve Büşra içeri girdi. ''Hadi hadi çıkalım artık '' diyerek kendimi dışarı attım. Halamın yüzündeki tebessüm kaybolmuştu.

Park yerine doğru ilerlerken Büşra soran gözlerle '' Bahçeye çıkmayacak mıydık?'' dedi. ''Bir tek bahçe hastenede yok Büşra'cım '' derken, ne kadar gergin olduğunu anlatmıştım. Halamın neden ona soğuk davrandığını bilmiyordum ama bu kez izin vermeyecektim. Bu Büşra'nın günü olmalıydı. 

Kuaföre vardığımızda Büşra'yı ikna etmek kolay olmadı. Ama en sonunda kendisini kuaförün ellerine bırakmayı kabul etmişti. Onun saçları kesilirken , halam bana kaş göz işaretleriyle dışarı çıkmamı söyledi.

Halama fırsat vermeden ben başladım konuşmaya.'' Hala neden kötü davranıyorsun , yazık değil mi kıza?'' ''Bilmiyorum Şeyma. Pek iyi bir kıza benzemiyor.Sen neden onu burnumuzun dibine sokuyorsun, tanımıyoruz bile daha , daha dün tanıdığın kızı yanına alıp dışarı çıkıyorsun. Çocuğuna bakışını görmedin mi hiç ? Anne gibi bakmıyor ona, samimiyetsiz geliyor bana'' 

Bu sefer gerçekten kızmıştım. '' 17 yaşında tecavüze uğrayan bir kızdan bahsediyorsun hala. Okulunda burslu okuyan , başarılı , hayalleri olan ama 18 yaşında anne olan bir kızdan bahsediyorsun! Ailesi dayısından vazgeçemediği için, sokağa atılmış bir kızdan bahsediyorsun. Hayatını kaldığı bir evde hizmetçilik yaparak geçirmeye çalışan, 22 yaşında ki bir kızdan bahsediyorsun!'' 

Yanaklarım yine ıslanmaya başlamıştı. Bu sefer halamda ağlıyordu. Gözleri yaştan çok pişmanlıkla dolmuştu.İçeriye girdim. Büşranın yanında ki koltuğa oturarak , saçlarımı küt kesmelerini söyledim. 

Aynadan Büşra'ya baktım. Daha önce fark etmemiştim, gözleri maviymiş. Buğulu maviler. İyi gözüküyordu. Şimdi hafif bir makyaj yapıyorlardı. Gözlerinin altında ki siyahi çukurlar yoktu .Boyu 1.70 civarındaydı. Saçları omuzunun altında ve sarıydı. Üst dudağı ince, alt dudağı kalındı. Güzel bir kızdı. 

Halam içeri girdi. Büşra'ya bakarak ; 'Çok güzel olmuşsun' dedi. Büşra'nın yanakları kızardı. Bir kadın makyaj yapmak için yanıma gelene kadar aynaya bakmamıştım. Saçlarım istediğim gibi olmuştu. -Hemen hemen anneminkiyle aynı boyda.- Makyaj yapılmasını istemediğimi söyleyerek kalktım. Halama olan kızgınlığımı üzerimden atamamıştım.

Arabaya bindiğimizde halam neşeli bir tonda '' Nereye gitmek istersiniz kızlar?'' dedi. Büşra'ya baktım. ''Kız kulesine gidelim mi? '' dedi. Zaten arabanın yönü çoktan değişmişti. Kız kulesine gidiyorduk. Benim içinde iyi olurdu. Deniz havasına ihtiyacım vardı. 

Kuru SoğukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin