Medya da ki odayı zeynep in odası olarak hayal edebilirsiniz. Neyse okuyun hadi ve bol bol yorum uçurun. Öptüüm :*Bölüm şarkısı: Ufomuo - Yıldızlar
🌠
"Zeynep tabağına hiç dokunmamışsın, hasta mısın?" Başımı çatalla eşelediğim peynirimden kaldırarak endişeyle yüzüme bakan anneme baktım ve başımı olumsuz anlamda sallayarak yeniden paramparça olan peynire odaklandım. Yemeğe düşkün bir kızın tabağına dokunmaması elbette ona tuhaf gelmişti ve kendime inanamıyordum ama bu sabah tabağımdan kızarmış sosislerimi aşıran kardeşime tek bir söz bile söylememiştim.
"Teyzen bizi evine davet etti, gelmek ister misin?" Annemin kibar olmaya çalıştığı sesiyle başımı yeniden tabağımdan kaldırdığım da bu kez yüzümde sakinlikten eser kalmamıştı. Çatalı sertçe masaya bıraktım.
"Davet etti öyle mi?" Dedim sinirle. "Davetiye falan mı yolladı? Neyiz bir kraliyet ailesi mi?! Artık şu saçma düşes tavırlarını bıraksan ve normal hayata dönsek anne? Çünkü ben senin aksine bir düşes kızı değilim!"
Sinirle masadan kalktıktan sonra tek bir kelime etmeden merdivenleri arşınlayarak odama girdim. Kapıyı sertçe çarptıktan sonra kendimi yatağıma yüzüstü bırakarak yüzümü yastığa bastırdım ve sinirle çığlık attım. Hayatım da hiç bir şey neden yolunda gitmiyordu!
Babam annemi o düşes çakması ve benden neredeyse 4-5 yaş büyük olan dip boyası gelmiş sarışanla aldattığından beri hayatımız böyleydi. Annem nasıl bir psikolojiye girmişti bilmiyorum ama o eski eğlenceli annem gitmiş, yerine 1.Elizabeth demosu kadın gelmişti. Sanıldığının aksine annenizin her istediğinizi yerine getirmesi güzel bir şey değildi, kendimi bir robotla aynı evde yaşıyormuş gibi hissediyordum. Hatta bazen bir postermiş gibi geliyordu. Görsel amaçlı varmış gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVRENİN YILDIZI
RandomBen Zeynep. 17 yaşındayım ve hayatım sadece kitap okumaktan, müzik dinlemekten, film izlemekten ve evden kaçıp kendi sığınağıma saklanmaktan ibaret. En azından bu geceye kadar öyleydi. Şimdi, her zaman saklandığım ve küçüklüğümden bu yana benim için...