İmagine With MARVEL

Bi Kahve İçeriz

Arkadaşın seni 2 erkekle tanıştırıyor ama senin sevilin var. Arkadaşın, kendisi için hangisi daha iyi diye bakmanı istiyor. Ancak dışarıdan görünüşünüz 2 tane çift bir masada oturuyormuş gibi duruyor. O sırada da sevgilin geldi. Seni kıskandı. Sevgilin ne yapar?

Pietro MAXİMOFF/Loki LAUFEYSON
   Kendini o ortamda belli eder. Sana küser, oradan senin görebileceğin şekilde yani sizin masanızın önünden geçerek ortamı terk eder. Yavaşça yürür. Sen onun arkandan gittiğinde senden bir bebekten farksız ilgi bekler. Ve evet sana trip atar. Evet yanlış yazmadım veya yanlış okumadınız sana trip atar.

Tony STARK
Birşey söylemek istiyorum, sıçtın. Herneyse ben yazmaya başlıyım. Sizi gördü ve ağır adımlarla yanınıza geldi. Sana:

-Y/N şu dosyalara bakmanı istiyorum.    dedi ve odasına gitti.

      Arkadaşına "bana şans dile" bakışları atarken masadan kalktın ve Tony'nin odasına ilerledin. Tony masaya yarı oturmuştu, sende karşıdaki koltuğa oturmuştun. 2 dakikalık sessizlik oldu. Bu sessizlikte içini kemiren birşey vardı. Tony sessizliği bozdu. Sana:

-Y/N, bana söylemek istediğin bir şey var mı? Çünkü bilmek istiyorum.

-Hayır, Tony yok.

-Bencede olmaz. Sana şuan boşu boşuna kızıyormuşum gibi duruyor. Ancak dışarıdan size görüntünüzü söyleyim mi? 2 tane çift gibi duruyordunuz. Hele hele bir tanesi sana çok yaklaştı. Sana dediklerini duymadım sanma.

-Tony inanmıyorum...   dedin ve ayağa kalktın. Onun yanına gittin.

-...Sen beni kıskanıyorsun. İnanamıyorum.

   Ellerini boynuna doladın. O sana hiçbir temasta bulunmuyordu. Onun saçlarıyla oynadın. Kafanı onun göğsünden kaldırdın. Onun yüzüne baktın. Bununla beraber gülmeye başladınız.

-Sen nasıl bir kadınsın. İki saniye kızamıyorum.

Oda sana sarıldı. Başını onun boynuna gömdün. Hafif sallandırdın.

-Benim böyle bir şey yapmayacağımı biliyorsun, Tony.

-Ama ne yapıyım? Dışarıdan görünüşünüz- çok çok garipti.

Steve ROGERS/T'challa
  Seninle 3 gün boyunca konuşmadı. O kadar yani yazacak başka taraf yok.

Peter PARKER
Sizi gördü. Masaya sertçe elini vurdu. Kafasını sana çevirdi:

-Y/N gelebilir misin acaba?

Senin orada nefesin kesildi.

-Ta-ta-ta-tabii gelirim. Niye gelmiyim?

Çantanı aldın ama bütün hareketlerinde elin titriyordu. 5.6 şiddetinde bir deprem gibi. Peter'la yolda yürüdünüz. Onun ağzı bıçak açmadı. Seninde. Sana karşı sesi çıkmayan bir çocuk nasıl olurda bir anda nefesini kesebilirdi. Bir anda durup sana kafasını çevirdi.

-Y/N orada yaptıklarım için özür dilerim ama  dışarıdan nasıl gözüküyordunuz!

-Senin ama'n bu mu Peter?

Onun bir yanağını elinle kapladın.

-Peter... Benim böyle bir şey yapmayacağımı biliyorsun.

-Evet. Biliyorum ama benim sana güvenim sonsuz ama onları görmedin Y/N. Onları görmedin Y/N.

Artık bu tarif edilemez konuşmadan çıkmak istedin. Beraber yürüdünüz. Sen konuyu dağıtmak için:

-Hey, oradaki Peter kaç numara Peter'dı? Çünkü orada altıma işedim.

-Evet, bende bilmiyorum.

Bucky BARNES
Bucky senin değil o adamların ağzına zevk ala ala sıçtı. Masada senin yanına oturdu ve dibine girdi. Arkadaşına döndü:

-Y/F/N acaba arkadaşları tanıştırır mısın? Onların Y/N ile alakası olduğunu düşünmüyorum da.   dedi ve kazağının içinden demir kolunu gösterdi. Adamlar tanışmak için korkuyla el uzattığında o demir koluyla karşılık verdi. Ve birazcık onlarda çatlak oluşturabilir. Birazcık. Sana kafasını çevirdi ve tekrar adamlara döndü :

-Y/N de benim sevgilim ya da şöyle söyleyim Y/N'nin sevgilisiyim.

Sam WİLSON
Sam mi? Sadece, siz masadan kalktığınızdan tam 8 dakika 14 saniye sonra, yani adamlardan uzaklaştığımızda onları tek kurşunla öldürdü. O kadar.

Thor ODİNSON
Thor mu? Bebeğim sen rahat rahat takıl. Çünkü o Asgard'ta ama şunu unutmaki Heimdall çimlerin uzama sesini bile duyabiliyor. Bunu unutma. Asla.

Clint BARTON
Clint siz oradayken uzak bir yere geçti ve şu iki adamın ortasından geçen bir ok attı. Tabii ki de Clint olduğunu anladın. Herkes bağırarak mekanı terk ederken sen hala orada oturuyordun. Heryer boşaldı ve Clint geldi. Clint geldiğinde avucunun içiyle kafana vurdun.

-Clint, biraz abartmadın mı?

-Yoo, hatta az bile yaptım bir oku o iki gerizekalının kafasından geçirecektim de vazgeçtim.

Onun yanına gittin ve ona sarıldın. Kafanı onun boynuna gördün ve ağzını boynundan ayırmadan konuştun.

-Yokso son bono koskondon mo?

-Tatlım ne dediğinden hiçbir şey anlamadım.

Kafanı kaldırdın ve onun yüzüne baktın.

-Diyorum ki; sen beni kıskandın mı?

-Evet, hem de hayvan gibi kıskandım.

Onunla burnunuzu sürttünüz.

Bruce BANNER
Mekanı bir yeşil dev halletti ve oradan seni alıp götürdü. Sana birşey diyemese de Bruce kızdırılacak en son kişi.

Stephen STRANGE
Sen orada otururken o seni diğer masadan izliyordu. Bunu garsondan bir şeyler sipariş verdiklerinde gördün. Elin ayağın dolanmıştı.