2.BÖLÜM

2K 83 8
                                    

Tokat atmamı beklemediğinden geriye sendelemişti. 'Kendine gel.' 7 yılımı zaten ellerinde yeterince harcamıştım. Odadan hızlıca çıktı. Üzerimi giyindim. Önceliğim Semih konusunda neden bu kadar takıntılı olduğunu öğrenmek olacaktı. Ki Semih zaten bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Bunu direkt ağzından duymam daha iyi olabilirdi.

Kapı kapanma sesinden sonra gittiğinden emin oldum. Burada kalacak hali yoktu. Adımlarımı cam kenarına yönelttim. Perdenin arkasından ona baktığımı gördü. Hızlıca arabasına bindi.

Yıllar sonra onu ilk kez kendimden uzaklaştırmış olmamı elbet kabul edememişti. Valizlerimi çıkartarak Anlatya için hazırlanmaya başladım. Kıyafetler, ayakkabılar derken saat epey geç olmuştu. Çantalarımı aşağıya indirip etrafı toparladım. Kısa bir duş sonrası üzerimi giyinerek çantaları evden çıkardım. Arabaya hepsini yerleştirdikten sonra telefonumdan Semih'e mesaj attım. Antalya'ya şimdi gitmem iyi olacaktı. Semih'te beni kırmayarak bunu uygun planlar yapmıştı. Telefonumu çantama atarak arabaya geçtim ve havaalanına doğru sürmeye başladım.

Yarım saat sonra sonunda havaalanına varmıştım. Semih'i gördüğümde yanlarına yaklaşarak arabanın camını açtım. 'Arkadaşlar..' arkasında ki adamları işaret etti. 'arabanı evine bırakacaklar.' başımı onaylarcasına salladıktan sonra arabadan indim. 'Anahtarı üstünde.' yanımdan geçen adam hızla şoför koltuğuna geçerken arabada olan çantaları indirdiler.

'Hanımlar önden.' tebessüm ederek havaalanına girdim. Uzun zaman sonra ilk kez bu şehirden uzaklaşacaktım. Bana iyi geleceğine inanıyordum. Çok sevgili eşimi kısa sürede olsa görmemek bana iyi gelecekti.

'Teklifimi kabul etmekte çok kararsızdın. Şimdiyse gitmek için can atıyorsun.' gülüyordu. 'Yeni patronumu daha yakından tanımak istedim.' gülüşü değişti. 'Bunun içinde Antalya'yı seçtin.' iş aslında bahaneydi. Boşanmak adına ilk adımıma Semih yardım etmişti. Yani etmiş sayılırdı.

'Ek olarak işi öğrenmem gerektiğini düşünüyorum.' uçakta yerlerimizi aldığımızda telefonumu tamamen kapattım. 'İşi diğerlerinden daha çabuk kavrayacağına inanıyorum.' umarım öyle olurdu. 'Hakkımda ne öğrenmek istiyorsun?' çok şey. Başta neden karşıma çıktığını bilmek istiyordum. 'Neden beni seçtin?' o etkinlikte ki kadınların çoğu benim gibiydi. Güzellerdi. Her kadının olduğu gibi güzel. 'Bu tarz etkinliklere normalde gitmiyorum. Zorunda kalarak gittim. Seni ilk salona girdiğinde gördüm. Kimse sana söylememiş olsa da senin sahne ışığın var.' aslında 'kocan' yüzünden seni seçtim diyemiyordu. 'Alp'i nereden tanıyorsun?' bu soruyu sormamı beklemiyordu. Yüzünde ki şaşkın ifade gülmemi sağladı. 'Bu soruyu bende sana sormak istiyordum.' onunla evli olduğumu biliyordu. Fakat ben evli olduğumu söylemek istemiyordum. 'Eski bir dost.' cevabım onu güldürdü. 'Benim içinde çok eski bir dost.' aralarında ki nefrete bakılırsa olayları çokta eski değildi.

Saatler süren uçuştan sonra uçaktan indik. Antalya oldukça sıcaktı. Güneş gözlüğümü takarak Semih ve ekibini takip ettim. Otele geldiğimizde bana odamı gösterdiler. Eşyalarım çoktan gelmişti. Kendimi yatağa attım. Uzun süre sonra yolculuk yapmak beni yormuştu. Kapattığım telefonu açmamla gelen arama ve mesaj sayısıyla gözlerime inanamadım.

Hiç şaşırtmayan şey hepsinin Alp'e ait olmasıydı. Evlendiğimiz günde dahil birlikte geçirdiğimiz yılların toplamından çok aramıştı.

-Aç şu telefonunu.

-Neredesin?

-Çıldırmamı istiyordun, tebrikler başardın.

-O Semih itinden de her şeyin hesabını soracağım. Sonra da sıra sana gelecek.

-Kaç kere telefonu kapatmaman konusunda uyardım.

Daha bir ton öfke dolu mesaj. İlk kez kaçan ben kovalayan o olmuştu. Kovalamasını da istemiyordum. Telefonu tekrar kapatarak kenara attım. Ne olursa olsun beni 1 hafta da olsa rahatsız etmesine izin vermeyecektim.

ZORUNDALIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin