Jungkook kimilerin ergen, kimilerin yetişki dediği bir yaşa gelmişti. Artık 18 yaşında bir bireydi.
8 yılda anca okulunu bitirip, ot gibi, bir sebze gibi nefes alıp vermişti.
Hayat ona zalimce davranmıştı. Çocukluk aşkını, Hoseok'ini 8 yıl boyunca ondan uzak tutmuş ve ondan hiçbir haber almasına izin vermemişti.
--------------
Ve Jungkook 21 yaşındaydı. 13 yıl olmuştu. Hoseok Jungkook'un polis akedemisinden mezun olmasınıda kaçırmıştı.
Hoseok Jungkook'un yıllarını kaçırmıştı.
Jungkook ise hayatı.
Arkadaşları ilk iş gününün akşamında onu bir kutlama partisine sürüklemişti.
"Benim hiç tadım yok."
"Oğlum git bir doktora göster şu kalbini."
"Gerek yok. Ben panzehrimi biliyorum ama.."
"ama? Ama ne?"
"Boşver"
Sungjae yine boş boş konuşuyordu. Jungkook onunla arkadaşlık etmeyi, sadece ve sadece fazla yanlız görünmemek için kabul etmişti.
"Sungjae ben tuvalete gidiyorum."
"Tamam. Jung acale et, daha seni dans ettiricem."
Jungkook arkadaşınında kendininde adı gibi bildiği boş hayallerle yanlız bırakıp, tuvalete doğru yola koyulmuştu.
"Öküz müsün? Siktir git diyorum."
Jungkook kulağına gelen kalın sesi geçiştirdi. Taa ki bir adam ona tüm gücüyle çarpmana kadar.
"Pardon. Çok pardon."
Gibi özür metni beklerken, adamı iten fazlada yabancı gelmeyen adam boş boş onlara bakıyordu.
Jungkook bozulan gömlek yakasını toparlayıp, cebindeki kelepçeyi çıkartıp önündeki adamın bileklerine bağladı.
"Topluma açık bir alanda, birini taciz etmek ve sarkıntılık etmekten tutuklusunuz. Avukatınızı armakta özgürsünüz."
"Hay..."
"Beyenfendi sarhoş musunuz?"
"Hayır sikik herif hayır!"
"İyi o halde, dayağın tadını alacaksınız."
Jungkook öfkeyle sağ elini sol avucun içersine koyarak, biraz havandıktan sonra direk dirseğini adamın elmacık kemiklerine indirmişti.
Adam yerde kıvranırken sesleri duyan Sungjae koşarak geldi.
"Jung, iyi misin?"
Sungjae Jungkook'a Jung derdi. Yine Jungkook'un derslerine odaklandığı bir ara kendi kendine izin alıp, vermişti.
"İyiyim. Ekibi arada gelip bunu alsınlar."
Sungjae sessiz bir yer ararken, Jungkook bir süre dik dik baktığı sarhoş adamı üzerine iten adamdan gözlerini aldığında tuvalete gitti.
İşini bitirdikten sonra geri döndü ve etrafta kimsecikleri göremedi.
Sungjae ile geceyi karakolda bitirin Jungkook iyice yorulmuştu.
İçindeki sese engel olamadan şehir kamera sisteminin başındaki kadından bir iylik istedi.
"*** Gece klubünün çevresini inceleyebilir miyiz? Saat 01.30 sularını?"
Kadın kaybedicek bir şeyi olmadığı için yardım teklifini kabul etti ve bir kaç klavye tuşuna basıp, önüne çıkan görüntülere dikkat kesilen polis memurunu izledi.
"Dur!"
Jungkook kendine gelip, oturan kadının karşında eğildi.
"Üzgünüm gerginimde."
"Anlıyorum."
Kadın baya anlayışlıydı ve Jungkook'ta memnun.
"Bu kişinin kimliğini belirliyebilir miyiz?"
"Çok kolay, sistem 2 dakika bulur."
"Lütfen araştırın efendim."
Kadın bir kaç tuşa daha bastı ve dakikalar sonra seslendi.
"Şişşht yorgun romeo. Seninkinin bilgilerini buldum."
"Dinliyorum."
Jungkook kızarmıştı. Hatta birazda sırıtıyordu ama yinede konuşabilmişti."Adı Jung Hoseok."
Jungkook haklı çıkmaktan ilk defa bu kadar yaralanmış ve kavrulmuştu.
"21 yaşında Seul tıp üniversitesinde okuyormuş. Doktormuş yani senin ki yani 2 yıl sonra olucakmış. 1 ay önce ülkeye dönmüş. Vay ailesi..."
"Yeterli. Teşekkür ederim."
"Rica ederim. İsmi çok güzelmiş. Jung Hoseok. Dorktor Jung Hoseok."
"Öyledir."
Jungkook teşekkür ederek odadan çıkarken, kadın Hoseok'un adres bilgilerinin ve özgeçmişinin olduğu dosyayı eline tutuşturdu.
Jungkook odadan çıktıktan sonra bir bahçedeki bir banka oturup, kendi kendine tekrar etti.
"Gerçekten güzel ismi var. Jung Hoseok"
+++++++++++
Evet Jungkook başta sadece bir polis memuru konuyu unutmuş veya değiştirmiş değilim yani. Sıkıntı yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Call
ChickLitCall Me Baby serisinin 3. ancak 1 dönemini anlatan kitap. Birinci kitaptır.