"Beni rahat bırak anne!" Diz üstü bilgisayarımı aldığım gibi mutfağa kaçtığımda arkamdan gülerek geliyordu. "Benim küçük oğlum aşık olmuş!"
Güldüm, ağlanacak halime gülüyordum lakin bu önemli değildi, annem bir şekilde Seokjin'e - ah, adı bile yakışıklıydı - aşık olduğumu öğrenmişti. Tabii, Yoongi hyungun çağrılarından anlamıştım ki, annem Yoongi hyunga da bunu söylemişti. Hızlıca masaya oturarak bilgisayarımı açtım ve annemi önemsememeye çalıştım.
Kendisine kahve yaptıktan sonra tadımın kaçtığını anlamış olacak ki, ses çıkarmadan mutfağı terk etmişti. Bilgisayarımın klavyesine sertçe parmaklarımı vurarak hikayemi yazmaya devam ettim. Ben, yazardım. Nereye gidersem gideyim yazmakla mükelleftim.Benim sanatım buydu. Kendimi anlatabildiğim yöntem buydu.
Gözlerimi bilgisayar ekranından çekip çaprazımızdaki balkona diktiğimde onu gördüm; yine. Elindeki deftere yazmak yerine bu sefer bana büyük bir gülümsemeyle bakıyordu. Heyecanla kıpırdandım. Bana gülümsedi; evet bana içtenlikle gülümsemişti.
Bilgisayarın kapağını kapatıp evden kendimi dışarı attığım gibi soluğu onların evinin önünde aldım. Kapıyı sertçe tıklatmış; bir an önce onunla yakınlaşmak için delirmiştim. Beni delirtmişti.
Kapıyı pembe saçlı oğlan açtı; ben de cebimdeki sigara paketini çıkartarak ona gösterdim ve gülümsedim.
"Haydi, bu sefer beraber sigara içelim."
•
Hikayeyi wetped salağı sildi, sonra geri yükledi, sikimsonik işler oldu ama olsun; geçiş bölümüydü zaten.
Popişinizi ısırdım~
