5; ...bana baktı.

2.8K 410 177
                                    

"Yaptığı tek şey, balkonda öylece sigara içmek." Ensemi kaşıyarak ayağa kalktığımda annem mutfağa girdi. "Günaydın çöreğim~"

Yanağıma öpücük kondurup gülümsedi. "Hazırlan. Kahvaltıya gidiyoruz." Neşesini anlamlandıramasam da tam itiraz edecektim ki bana sert bakışlarından atmış; söylenmeye başlamıştı. "Emin ol gideceğimiz yer için bana çokça teşekkür edeceksin."

Gözlerimi devirdim. Tam yanından geçerken kalçama attığı şaplakla yerimde zıpladım. "Anne ya!" Kıkırdamış omzundan eksik etmediği şalını düzeltmişti.

"Şu ramenleri yeme artık."

Odama geçip spor bir şeyler giyindiğimde annem aceleci tavrı ile beni de telaşa sokmuştu. Nereye gittiğimizi merak etmiyor değildim. Büyük ihtimalle aynı cadde üzerinde bulunan bir evden arkadaş edinmiş kendini kahvaltıya davet ettirmişti. Aslında merak ettiğim şey bu değildi; nasıl arkadaş edindiği idi. Ben bile arkadaş edinememiştim. Onu örnek almam gerekiyordu.

Nefesimi verdim. Elime tutuşturduğu anahtar ile onu takip ediyor savsakça yürüyordum. O ise kıvırta kıvırta anın keyfini yaşayarak yürüyordu. Çok zıttık. Annemle, çok zıttık.

Sigara içen adamın yaşadığı binaya girince bir duraksasam da boşverip annemi takip ettim. Kendi kendine kıkırdamış çıktığımız elli merdiven sonrasında ulaştığımız bordo renkli tahta kapıya iki kez tıklamıştı.

Kapının yanındaki tılsımlara baktım. Biri açık mavi iken ondan daha uzun olan efkatundu. Böyle şeylerle ilgilenmezdim; saçma gelirdi. Sırıttım. Annemin dinsiz biri ile komşu olacağı hiç aklıma gelmezdi.

Kapı açıldı, annem gibi kahve saçlı kadın bizi karşıladığında nezaketen eğilip onu selamladık. İçerideki mistik koku, beni biraz olsun sakinleştirirken annem daha da heyecanlanmış olacak ki, otuz iki dişini gösterecek biçimde gülümsemişti. İki kadın huzurla birbirini kucakladığında kadını yeniden selamlayıp içeri girdim.

Dizili terliklerden birini seçerek ilerlediğimde kadın kolumu tuttu. "Seokjin odasında, istersen oraya geç. Ben size hazırladığım şeylerden getiririm." Eğilip gösterdiği odaya ilerlerken annemib kıkırdayışını duydum.

Kapıyı tıklattım, açtım, içeriye adımladığımda onu gördüm; pembe saçlı, sigara içen, acılı adamı. Yutkundum, içimdeki hissizlik yerini çok büyük bir heyecana bırakmıştı çünkü.

Bana baktı, ben ona baktım. Lakin hiç konuşmadık. Ben onun yanına ilerlerken bile selam dahi vermemişti bana. Balkon kapısını aştım, onun aksine ayakta durarak ağaçları seyrettim. "Selam."

Kaç dakika geçti bilmiyorum; kalktı sandalyesinden. Masasına eğildi. Defterine bir şeyler karaladı ve kağıdı yırtarak yanıma geldi. Titreyen elimle kağıdı alıp üzerindeki silik kurşun kalemden yazıyı okuduğumda yaşadığım şeyi anlayamadım.

'Selam.'

Mini bir fic olacak. Yazım yanlışı varsa affola. Umarım okuyan üç-beş kişi bu bölümü beğenmiştir. 💕

Pink | NamJinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin