24~Çocukluğumun Hayali

327 30 0
                                    

* *
{İKİ HAFTA SONRA}

Koskoca iki hafta geçmişti yaşananların üzerinden ve bu kadar uzun bir zaman içerisinde bile iyi şeyler hala çok azdı.Doktor ve hemşirelerin düzenli olarak verdikleri bilgilere göre,Merve'nin durumunda hala en ufak bir gelişme dahi yoktu.Ama olmalıydı.Bu şekilde kaybedemezdi!Fakat zaman aleyhimize işliyor gibiydi.Öyle ki Taner'in planı işe yaramış ve kamera görüntüleri birileri tarafından silinmişti.Elimiz bomboştu ve ben öylece olanları izliyordum.Üstelik gerçekleri bildiğim halde!

Saras ve Ömer'in bana karşı olan tutumu da yerli yerindeydi.Bu durum anne ve babamın da dikkatini çekmişti ki sürekli bana sorular sorup duruyorlardı.Onlara hak veriyordum fakat ne diyebilirdim?Zaten her şey yeterince kötüydü ve olayın içerisine onları da katmak hiç istemiyordum.

Sena ve Sinan'a gelince onlar daima yanımdaydı.Bu iki hafta içerisinde anne ve babamdan sonra bana en yakın olan insanlardı.Onlar olmasaydı,bu kötü psikolojinin içerisinden nasıl çıkardım bilemiyorum.

Ve Taner!

İyilik meleği maskesiyle,annemlerin ve hatta teyzemlerin takdirini kazanmayı başarmıştı.Gerçekten o ve Nil rollerini iyi oynuyolardı.Ben ise izin veriyordum!Her geçen gün içlerimize daha da girmelerine izin veriyordum!

Yaşananların sorumlusu Nil bile bir kaç kez Merve'yi ziyarete gelmişti!Öldürmeye çalıştığı insanı görmeye gelecek ve her birimizin yüzüne bakabilecek o aptal cesaretiyle üstelik!Bunlar nasıl insanlardı?Kimdi onlar,aralarında nasıl bir ilişki vardı da böylesine tehlikeli bir oyun oynayabiliyorlardı?

Kanıt bulmam gerekiyordu?Her ikisini de ifşa etmem için mutlaka bir kanıta ihtiyacım vardı.Onu bulmalıydım!

Bıkkın nefesimi geri verirken,elimde tuttuğum çayımdan bir yudum daha aldım ve hastahanenin kantinine doğru yürümeye başladım.Çok değil sadece bir iki adım sonra,karşından hızlıca koşarak gelen Taner'i gördüm.Elindeki telefonuyla yine biriyle konuşuyordu ki kim olduğunu düşünmek için kafamı yormama gerek bile yoktu.Beni fark etti ve adımlarını yavaşlatı.Ardından telefonunu kapattı ve şimdi tam karşımdaydı.Telaşlı görünüyordu.

"İyi misin Taner,bu halin ne?"diye sorduğumda,elindeki telefonunu cebine yerleştirerek baktı bana.

"Ah sorma,annemin yanından geliyorum da."

Yine annesini kullanarak,başka bir yalan uyduyordu.Neredeydi acaba?Şimdi hangi planın peşindeydi?

"Anladım,tekrardan size de geçmiş olsun."

"Sağ ol.Neyse...Ben yukarı çıkayım artık.Bu arada..."

Garip,konuşurken duraksadı.

"Evet?"

"Bir gelişme var mı?Merve'nin durumu nasıl?"

Yüzsüzlüğün hangi seviyesiydi bu!Sakin olmalıydım fakat olamıyordum!

"Sen iyi misin?"

"İyiyim."dedim gözlerimi devirirken.Devam ettim sonra.

"Kusura bakma,biraz dalgınım.Merve...Durumu hala aynı."dedim.

"Merak etme,o iyi olacak."diyerek elini omzuma koyduğunda,hafifçe gülümsedi.Sinirlerim iyice bozuluyordu artık ve bu saçma tabloyu tekrar tekrar izlemek istemiyordum!

GÜNAH KEÇİSİ:Beni Bırakma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin