Yerde dizlerimin üstüne düşmüş öylece etrafıma toplanan insanlara bakıyordum. İlk yanıma Eren gelmişti. Dizleri üstüne çöküp endişeyle gözlerime bakıyordu. "İyi misin ?" kafamı salladım ve ayağa kalkmak istediğimi belli ettim. Belimden tuttu ve beni yavaşça kaldırdı. Herkes etrafıma toplanmıştı. Cemre "Özür dilerim , ben tahmin etmeliydim." dediğinde ona bakıp hafifçe gülümsedim.
"İyiyim." Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Ne oldu ?" Eren merakla gözlerime bakıyordu.Belimdeki elini çekmek için hafifçe yana doğru kaydım. Herkes bize bakarken hakkımda biraz daha konuşmalarına malzeme vermek istemiyordum.
"İyiyim , sadece başım döndü biraz . Astımımdan dolayı olmalı." Eren hafifçe gülümsedi. "Astım böyle birşeye sebep olmaz." dediğinde sustum."Herneyse , iyi olduğundan emin misin ?" Kafamı salladım.
"Eylül ?" dedi serçte. "İyiyim , teşekkürler." dedim sert bir tavırla. Zil çaldığında mecburan bana baka baka sınıfına çıkmak zorunda kaldı.
"Çok özür dilerim senin Kuzey'e kendini bu kadar kaptırdığını bilmiyordum..." Cemreye baktım. "Kaptırmadım , sadece başım döndü. Astımım yüzünden." dediğimde beni sertçe durdurdu.
"Ne ?" dedim gözlerine bakarak. " Eylül ben senin en yakın arkadaşınım , bana yalan söylemeyi bırakır mısın artık. Aşık olmak , birilerinden etkilenmek , hoşlanmak. Artık her neyse. Kötü birşey değil tamam mı ? Kendine hislerini hissetmek için izin ver. Bana arkandan sürtük dediklerini söyledin , kim dedi ... Anlatmadın. Dün geceki randevunuzu...Anlatmadın . Bazen beni neden bu kadar hayatından soyutladığını merak ediyorum . Çünkü sen benim tek arkadaşımsın ve..." Onu susturdum ve sımsıkı sarıldım.
"Özür dilerim , haklısın . Bugün çıkışta biryerlere gidelim ve uzun uzun konuşalım tamam mı ?" Kafasını salladı. "Seni çok seviyorum Cemre sende benim tek arkadaşımsın , asla ayrılmamak üzere ve şu sürtüklerin canını okumak üzerine söz mü ?" Gülümsedi.
"Eylül geri döndü... Söz." Kıkırdayarak sınıfa girdiğimde Kuzey'in yanında oturduğum gerçeğini unutmuştum. Suratına bakmak istemiyordum. Onunla konuşmak bile istemiyordum .Yanına oturduğumda son derece soğuktu. Ki bu işime gelirdi.
"Ders boş!!" dedi sınıf başkanımız koşarak içeri girerken . Herkesten sevinç çığlıkları yükseliyordu. Son iki ders Kimya olunca böyle oluyor demek ki ...
Öykü sıradan geçip dışarı çıkarken Kuzey'e baktı fakat Kuzey sadece sırasını inceliyordu.Beste'nin öykü'ye ne dediğini merak ediyordum. Ve ya gidip de yalan olduğunu söyleyip söylemediğini...
Cemre yanıma geldiğinde dışarı çıkmak için ayağa kalktım. Kuzey kolumdan tutana kadar.Sertçe gözlerimi yumdum ve derin bir nefes alarak arkamı döndüm.
"Yeni moda mı bu ? Koldan sertçe tutmak..." Gülmüyordu . Eh bende gülmüyordum zaten !
"Konuşmamız lazım." dediğinde soğukça gözlerine baktım. "Konuşmak istemiyorum." Cemre şüpheyle Kuzey'e ve aynadan makyajını tazeleyen Öykü'nün arkadaşına bakıyordu.Bizi dinlediğinden adım gibi emindim. Hatta aynadan dikizliyorda olabilirdi. FAHİŞE !
Cemre "Ben kantine gidicektim." diyerek dışarı çıktı. Kolumu Kuzey'in elinden kurtardıktan sonra bende Cemre'nin arkasından yürümeye devam ettim.
"Eylül ! " diye bağırdığında neden kaçtığımı sordum kendime ? Kullanıldığımı ve Öykü'nün oyununun bir parçası olduğumu hissediyordum. Kuzey'e karşı birşeyler hissediyordum evet bunu kabulleniyorum ama eğer öyleyse o kadar kırılırdım ki , kırılmaktan ve doğrularla yüzleşmekten korkuyordum . İlk aşk unutulmaz ama ilk kalp kırıklıkları da öyle....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül Masalı
Teen FictionDaha önce hiç aşık olmamış bir kızı kim aşka inandırabilir ki ? Kolejin havalı , gizemli ve sırlarla dolu yeni çocuğu Kuzey mi ? Aşkı , göz yaşını , mutluluğu ve sırları iliklerinze kadar hissedeceğiniz bir hikaye ; Eylül Masalı...