4. Bölüm

3 0 0
                                    

Bahar teyze ile Safiye teyze sohbet ederlerken olanları düşünüyordum ben de.

"En fazla 1 saat oturup geleceğiz, merak etme" deyip uzaklaştım ondan kapıyı açtığım da ise karşımda Ayfer teyze vardı yüzümün al al olduğunu fark etmiş olacak ki muzip bir gülücük belirdi yüzünde "hadi gidelim, annenin bunca zaman buraya gelmemiş olması bile bir mucize" deyip kıkırdadı kadın ki haklıydı da.
Kapıyı kapatacağım esnada Bulut'un bizi izlediğini gördüm gözlerindeki karanlık yok olmuş ama hala gitmemi istemediği   belliydi, kapıyı kapattıktan sonra annesi "onu ikna edebileceğini biliyordum, bizi asla dinlemezdi" dedi sadece benim  duyabileceğim bir ses tonuyla..

Adımın seslenildiğini duymamla etrafıma bakmaya başladım ne hikmetse hepsi bana bakıyordu " kaç kez seslendik hatırlamıyorum bile nereye daldında duymadın bizi" dedi annem, 'o kadar mı dalmışım düşüncelere' diye düşünmeden edemedim...

Sohbet iyice koyulaştıktan bir süre sonra kapı çaldı ve Semra abla kapıyı açmaya gitmişti. İçeriye girerken arkasında ki gelen kişiyi görünce çok şaşırdım Bulut gelmişti, nasıl buldu burayı? Arka sokağımızda bulunan tek ev bu değildi ki.

Bana bakması dışında dikkat çekici bir şey olmadı.

<Her zaman çok dikkatli bakardı. İleride en çok göreceğim gözlerin onlar olduğunu düşünürken şimdi ise iyi ki o gözlerin esiri değilim diyorum>

Evimize gelmiştik sonunda. Yer yatağı hazırladık onlara evet görücü gelmişlerdi ama tatil adı altında olduğu için maksat bizi tanıştırmaktı yalnızca; 2 gün daha kalacaklardı.

Dışarıdan gelen seslerle gözümü açtım, telefon kullanmadığım için saatin kaç olduğunu bile bilmiyordum.

Pencereyi açıp baktığımda Bahar teyzenin torunu Utku ve Bulut arabalarını yıkıyorlardı, öylece seyredalmıştım ki beni izlediğini bile çok geç fark ettim. Hemen içeriye geçtim ama pencereyi kapatmadım içimden bir ses gelecek diyordu.

Aynanın önünde saçlarıma çeki düzen verirken beni bu halde görünce hiç mi iğrenmedi? Diye geçirdim içimden..

Pencerenin önünden öksürük sesinin gelmesiyle perdeyi çektim ve dışarıya baktım. İstemsizce gülmek buna denir. Yeni uyandıgım için mahmur bir ses tonuyla "Günaydın" dedim "Günaydın" dedi ve baktı baktı baktı yüzüne kondurduğu minik tebessüm ile yüzümün sıcacık olduğunu fark ettim ve sonda gitti yine işinin başına.

Allah'ım yüreğimdeki o heyecan, onu her düşündüğümde ve gördüğümde yüzüme peyda olan o tebessem, gözlerinde kaybolma arzusu bunların hepsi ona tutulduğumun belirtileri mi?

Düşüncelerle giyinirken zamanın ne çabuk geçtiğini anlamadım.

Alt kata indiğimde annem kahvaltı hazırlıyordu, yardım etmek için yanına gittim.

Kahvaltı yaparken yaylaya gidilmesine karar vermiştik ve orada piknik yapacaktık. Hazırlıklara hemen başladık.

45 dk kadar yol gittikten sonra gideceğimiz yere ulaşmıştık.
O kadar güzeldi ki bir taraftan şırıl şırıl su sesleri gelirken aynı zamanda rüzgarın dokunuşunu her zerremde hissetmek nasıl da huzur veriyor.
Bulunduğumuz yerde yalnızca bir ağaç vardı ağacın hemen yanında bir çeşme ve ıkisinin arasında bir kaya, dere ise tam karşımızda tüm ahengiyle akmaya devam ediyordu.

Ağacın altına sofralar serilmişti, minderler konulmuş semaver de kaynayan çayı yudumluyordu iki kişi dışındaki herkes; bulut biraz yürüyeceğini söyleyip gitmiş ben ise çeşmenin buz gibi suyuyla salata yapmak için çıkardıklarımı yıkıyordum.

Her şey hazırdı, ateş yakılmaya başlanacaktı ama kimse zahmet edip çalı vs. toplamaya gitmemişti anneme haber verdikten sonra bir şeyler bulurum umuduyla yürümeye başladım. Bir 10 dk yürüdüm neredeyse çünkü ormanlık alan en az o kadar mesafemizdeydi ve ben şu an ormanın girişindeydim. Yürürken elime aldığım üç beş parça daldan başka bir şey yoktu.

Durmuş yerlere bakarken bir anda bir ses duydum. Sesler git gide yaklaşıyordu ve bunlar adım sesleriydi, hareket edemiyor ağzımı bile açamıyordum o adımlar her kime aitse o kişi şu anda tam olarak arkamda duruyordu korkuyla tüm vücudumu saran heyacanın artmasıyla tansiyonum çıkmış olmalı ki başım dönüyordu.

Arkamda duran kişinin bir adım daha attığını duyunca dizlerimin bağı çözüldü elimdeki dallar düştü yere gözlerim kararmaya başladı tam ben de düşüyordum ki birinin beni tuttuğunu hissettim ve O hissettiğim son şeydi sonrası tamamen boşluk.

HAYAL KIRIKLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin