Bugün Enes ve Başak ilk defa birlikte zaman geçiriceklerdi. İkisi de birbirinden heyecanlı buluşma saatlerini bekliyorlardı. Enes telaşla evden çıkarken. Annesi neden bu kadar süslendiğini sordu. Tabi Enes bunu duymadan uçup gitmişti. Heyecanı aile bireylerine de yansımıştı. Kimse onu bu kadar heyecanlı görmemişti. Herkes anlamıştıda işin içinde bir şey olduğunu bakalım Enes'in anlatlaması beklemek zorundalardı. Enes heyecanla buluşma yerine doğru yaklaştı. Başak orda yoktu. Göremiyordu onu. Korktu yoksa gelmekten vaz mı geçmişti. Yoksa başına bir şey mi gelmişti, işide çıkmış olabilir. Diye düşünürken. Bir anda arkasından bir el uzanıp çok güzel bir ses tonuyla Enes. Geldin sonunda. Diyor. Enes tabi endişeye kapılıyor. Sonunda ne demek yoksa onu çok mu bekletmişti. Sıkılmıştır kız ya diye kendini yiyordur içinden. Başak: hadi oturalım. Demesiyle Enes hemen bir boş masa bulur sandalye çeker ve Başağı oturtturur. Sonra kendi oturur.
-Enesten-
'O kadar heyecanlıydım ki o gün ilk defa böyle bir şey hissettim içinde kendime engel olamıyordum. Çok güzel bir duyguydu bu. Onu gördüğümde nefesim durucakmış gibi oluyor kalbim hızlanıyor ne yapıcam bilmiyorum onu çok seviyorum galiba ben ya. Onun için hazırlandım. Süslendim püslendim. Ailem bile anlamıştı hiç bu kadar özenle hazırlanıp bir yere gitmemiştim. Onlara da gelince anlatıcam her şeyi seviyorum dicem hem de çok seviyorum onun için ölürüm bizi ayırmayın onu bana alın dicem. Sanırım biraz fazla yükseldim. Neyse anlatıcam işte bilsinler hayatımda bir kadın olduğunu. Ve beni hayata bağladığını. Onun beni var ettiğini. Kendimi onda bulduğumu. Her şeyi daha aklıma gelemeyecek her şeyimi onda bulduğumu. Bir görmede bu kadar nasıl bağlandım bilmiyorum. Nasıl güvendim. Bilmiyorum neden böyle hissettiğimi ama yek bildiğim şey o benim geleceğim o benim DÜNYAM...
Sanırsam buna ilk görüşte aşk diyorlar bizim ki ondan işte...
Ve onun yanına yaklaşmıştım. Buluşucağımız yerde yoktu. Çok korktum gelmicek istemiyor beni diye ama bir anda arkadan elini uzattı ilk defa dokunmuştu bana ve o kadar özel hissettim ki kendimi anlatamam. Bana dokundu ben uçtum o ara zaten. Konuştu konuşuyordu anlamıyorum bende dalmışım. Enes geldin sonunda dedi ama bak onu duydum. Çok kötü oldum acaba bekletmişmiydim sıkılmışmıydı çok endişelendim. Ve bana hadi oturalım dedi. Bende bir an panik yapıp boş masa aradım. Buldum sandalyesini çektim ne yavaş ne nazikçe olmaya çalışarak oturtturdum. Ve şimdi buraya gelene kadar yaşanan heyecan gitti asıl heyecan başladı. Nefesin kesiliyordu o konuştukça içim huzur buluyordu ama heyecandan nefesime ve kendime engel olamıyordum. O da heyacanlı gözüküyordu biraz acaba heyecanlımı ya da heyecanını saklamakta usta mı? Ben kalpten gidicem acaba o ne hissediyor. Çok merak ediyorum.'
Enes masayı ayarladıktan sonra garson gelir menüleri verir. Ve yemek siparişi vermek için menüye bakınırlar. Enes Başağa ne istediğini sorar o da canının kabak dolması çektiğini söyler. Enes'te bir anda benimde en sevdiğim yemek kabak dolmasıdır. Biliyor musun? der. Sonra da tabi ya nerden biliceksin yeni tanıştık. Öyle benim en sevdiğim yemek o. Senin ki ne? Başak: ben ayırt etmiyorum ya hepsini seviyorum öyle üstüne düşünmedim acaba hangisini çok seviyorum diye kafa yoramam hepsini çok seviyorum.
-Başaktan-
'Evden heyecanla çıkmıştım. Sanırım biraz erken çıktım diye düşünüp. Ofise uğramaya karar verdim. Zaten ofis buluşma yerimizin oraya çok yakındı camdan gözüküyordu. Çok heyecanlıydım. Onu bekliyordum. Gelmedi bende sıkıldım indim buluşma yerine doğru gidiyordum zaten buluşma saatide yaklaşıyordu gelirdi herhalde. Ya vazgeçtiyse ya beni istemiyorsa diye düşünüyordum ki. Bir baktım o ne yapacağımı bilmiyordum şaşırdım bende arkasından gidip bir anda ağzımdan çıkan şeyi söyledim ki sonradan çok pişman oldum. Enes geldin sonunda dedim ya resmen bu ne demek ya yanlış anlıcak diye düşünüyordum ki boş çenem durur mu hadi oturalım dedim bu tripli gibi kendimden utanıyorum ya. Ne saçma saçma konuşuyorsam o da bir anda boş masa bulup yanına gitti ve bana sandalye çekti bende oturdum o o kadar kibardı ki odunluğumdan utandım. Sonra garson geldi menüleri verdi. Bana ne istediğimi sordu ve o anda canım kabak dolması çekmişti onu söyledim. Acaba geldiğimiz yerde var mıdır bende saçmalıyorum derken içimden. Benim en sevdiğim yemek kabak dolması demez mi. Onun hakkında yeni bilgiler öğrenmek çok güzel. Onu çok merak ediyorum. Nelerden hoşlanır neleri sever ya da sevmez alışkanlıkları hobileri sevdiği tipler kaç kız arkadaşı var en çok merak ettiğimde bu onu çok kıskanıyorum ya sanki sevgiliyiz o sadece benim gibi hissediyorum. Hiç bir kıza bakmasın ona bakmasınlar hatta aldığı nefesi bile kıskanıyorum gerekmese nefes bile aldırmam ben ya çok kıskanıyorum onu.
Oda bana sordu. Ne sevdiğimi ben bunları düşünürken. Bende öküz gibi ben ayırt etmiyorum hepsini seviyorum falan dedim off ya bi kaba olmasan olmuyor Başak. Sorun var ya ben bu çocuğun karşısında kendimi kontrol edemiyorum.'
Yemeklerini bitirdiler. Sonra nereye gidiceklerini bilmiyorlardı biraz onu düşündüler. Ve saatinde geç olmasıyla eve gitmeye karar verdiler. Çünkü o yemekte resmen ikiside hayatlarını döktü birbirlerini tanıdılar. O bu şu saat ilerledi. Tabi ailelerde arıyor. Merak ediyorlar. Onlarda evlerine dağıldılar.
-Enes-
Ya ben bu kızla ne yapıcam. Çok güzel onu çok kıskanıyorum. Ama nasıl açılıcam ya çok hızlı oldu. Bu ya inanmazsa sevgime onu çok seviyorum. Bırakmam onu. İnşAllah o da beni seviyordur Allah'ım amin.
-Başak-
Ben bu çocuğu çok kıskanıyorum. Çok saçma davrandım bugün inşAllah beni yanlış anlamamıştır. Nasıl kendimi toparlıcam ya onun yanında kendimi kontrol edemiyorum. Ben bu çocuğu çok seviyorum ya onu kaybetmek istemiyorum. Allah'ım inşAllah o da beni seviyordur. Amin.
İkisininde uykudan önceki düşünceler ve duaları. Bilinç altı bakalım nelerle karşılaşıcaklar rüyalarında belki birbirlerini görürler. Bakalım ilerleyen zamanlarda nelerle karşılaşıcaklar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enes ve Başak
General FictionEnba'nın sıfırdan başlamasıyla oluşan bir hikaye hayal gücüyle daha da kuvvetleniyor. Ve enbayı özleyen herkes burda hasret giderebilir.