Sarayın İçindeki Güneş

7

Eylül diye bahsettiği kızın kardeşi olabiliceğini hiç düşünmemiştim.
Evet o gördüğüm tatlı balerin kız Eymen'in kız kardeşi Eylül. Partide gösteri bile yapıcakmış bu şirin şey.
Kızın Eylül olduğunu öğrendiğim andan beri yerin dibindeyim ve ben burayı hiç sevmedim.
Eymen'in yüzüne bile bakamıyordum.

Ben hala yerin dibinden Eymen'e bakarken Masalla Kumsal yanımda bittiler.
'Yaa prenseslerim çok güzel olmuşsunuz.'
Masal az önce giydiği elbisenin aksine tam parti sahibine yakışır şekilde giyinmişti. Tam bir unicorn prenses.

Kumsal'ım ise Masal'ın ablası olduğunu belli ediyordu.

Gözümü etrafta gezdirince Ece ve kardeşi çarptı gözüme
Ece kıyafetiyle birlikte Sinsirella görüntüsünden ödün vermiyordu her zamanki gibi.

Kardeşi zaten sinsi gibiydi.

Hemen hemen herkes burdaydı ama Uzay'ı görememiştim. Derken gülümseyerek içeri girdi. Bana doğru geliyordu aynı zamanda da gözünü üzerimden ayırmıyordu.

'Selam prenses'
'Selam. Naber'
'Şu vidası gevşemiş arkadaşı görmeden önce iyiydi.'
'Uzay.'
'Efendim.'
'Siz Eymen'le neden böylesiniz?'
'Nasılız?'
'Böyle işte. Düşman gibi'
'Uzun hikaye. Boşver sen kafana takma.'
'Peki'
'Bakıyorumda 2 saniyede trip moduna geçmişiz'
'Yoo'
'Hadi öyle olsun'
.
Pasta gelince bütün çocukların gözü pastaya ve Masal'a kaydı tabi bende dahil. Pasta gerçekten çok hoştu.

Açık büfede bile herşey unicorn temalıydı. Parti o kadar güzeldiki Çınar bile unicorn temalı parti istedi.
Parti boyunca Çınar Eylül'ün Eylül'de çınarın yanından ayrılmıyordu. Ve onları öyle gördükçe Eymen bana imalı imalı bakıp gülüyordu. Ya sen kız abisisin ne bu havalar senin fırtınalı olman gerekiyo ne bu gökkuşağı çıkarmış güneşli hava gibi git kurtul bundan.
Parti boyunca Eymen ile hiç aynı diyalog içerisine girmemiştik. Ta kii Eymen şuan yanıma yaklaşana kadar.
'Ee Çınarı vazgeçirebildinmi unicorn sevdasından.'
'Sence. Ya gülmesene şöyle.
'Nasıl gülmiyim.'
'Şöyle işte. Yani..'
'Güzel mi?'
'Hayır. Sinir bozucu.'

Ya yüzsüze bak. Partiye geldiği yetmemiş bide yanıma geliyo. Bir dakika bu kız benim yanıma niye gelsin ki Eymen için geliyo tabiki sinsi şeytan. Neyse gelirse gelsin. Bende parti sonunda olucaklardan sorumlu değilim.

'Aa Güneş seni bu partide görmek ne büyük sürpriz.'
'Ya canım inanmıycaksın ama bu parti benim en yakın arkadaşımın düzenlediği parti. Yani senin düşündüğün şeyi senden çalıyorum tatlım.'
'Sizin muhabbetinize doyum olmuyor kızlar ama ben bir Eylül'e bakıyım.'
'Tabi tabi git sen'
'Tatlım hırsız olduğunu Eymen'in kalbini çalmandan belli oluyor.'
'Anlamadım?'
'Diyorumki-'
'Bende diyorumki artık arkadaşlarının yanına gitsen nasıl olur?'
Ece sinirle hızlı adımlar ile birlikte bütün ayak işlerini yaptırdığı kızların yanına gitti.
'Hoşuna gitti galiba.'
'Yoo. Hem niye hoşuma gitsinki.'
'Bilmem ama gülümsemenden belli.'
'Ee şey çınar şey yapmıştı onu şey yapmaya gidiyim ben.'
Arkama bakmadan çınarın yanına gittim ama gelen seslerden güldüğü belliydi.
Çalan dans müziğiyle bir anda bütün çocuklar dans etmeye başladı ardından bahçedeki herkes teker teker dansa kalkmaya başladılar.
Çınar bile Eylül'ü dansa kaldırmıştı. Ne! Çınar Eylül'ü dansa mı kaldırdı?!
'Bu çocuk dans etmekten ne anlar ya.'
Ya sende gülmesene şöyle. Hem sen ne ara geldin böyle sinsi sinsi.'
'Ne ara geldim bilmem ama ne için geldiğimi biliyorum.'
'Ne için geldin gerçekten çok merak ediyorum-'
Daha ne olduğunu anlamadan beni diğer dans edenlerin yanına götürdü. Hemde elimden tutarak!
'Ya ben dans etmeyi bilmiyorum ki. İnsan bi önce sorar dans etmek istermisin diye.'
'Sormadım çünkü dans etmeyi bilmediğini tahmin ettim.'
'E ben zaten insan demiştim.'
'Ya lafı ben soktum sana noluyo. Ya gülmesene.'
'Lafı filan bırakta bana ayak uydur.'
Tam onun hareketlerine uyum sağlamıştımki şarkı değişti. Şarkının çaldığı yere baktığımda Ece'yi görmemle gösterinin başlaması gerektiğini düşünmem bir oldu.
Tam o sırada Eylül'ün gösterisi başladı. Bende yerleştirdiğim tuzağı kimsenin görüp görmediğini kontrol ettim. Evet şimdi gösteri başlayabilir.
Cebimdeki düğmeye basıp eğlencenin tadını çıkarmaya başladım.
Tuzağımın ne olduğunu merak ediyosanız hemen anlatıyorum.
Partiye geç gelmiştim ama kimse gelmediği için Kumsal'ın bu parti için kurduğu tuzağı alıp yerleştirdim. Kontrol tuşuna bastığımda bir ses çıkıcak ki herkesin dikkati ecenin üzerinde olsun.öylede oldu. Ses çıktıktan sonra soğan ve sarımsak kokulu siyah gıda boyası dolu bi kova dökülücek. Kumsal ve ben ise Ece'yi videoya alıp okul grubuna atıcaktık.

Ben bi aksilik olmasından korkuyordum ama hiçte korktuğum gibi olmadı. Çok iyiydi.
Tüm bahçe Ece'nin çığlığı ve Kumsal ile benim kahkalarımızla doldu.

'Sen yaptın dimi.'
'Yani yapmışta olabilirim yapmamışta olabilirim. Ama artık ayağını denk alırsın herhalde. Dimi tatlım benim.'
'Senden nefret ediyorum.'
'Demek ki hislerimiz karşılıklıymış. Ha bu arada bi duş alsan iyi olucak. Hani bu soğan sarımsak kokusu kolay çıkmaz ya.'
Ece ve çığlığının ardından herkes kahkahaya boğuldu. Masal bile çok mutluydu.
'Ece'den nefret ettiğini biliyodum ama bu kadarını da beklemezdim.'
'O zaman şaşırmaya hazır olmalısın.'
'Neyse hazır herkes dağılıyorken bende kaçıyım diyorum Kumsal'ım'
'Hayır. Yani herkes gitsin ama sen kal seninle işimiz vardı ya hani.'
'Ha sen şeyi diyosun. O zaman şeyi şey yapalım.'
'İyi gidiyoruz o zaman'
'Evet bi zahmet git sen. Aa! ne cimcikliyosun kızım yaa.'
'Pardon yanlışlıkla oldu ya- Aa Eymen dur.'
'Ya bırak gitsin işte'
'Kızım söylesene.'
'Neyi- haa şey ya. Eymen biz şey yapmaya gidicez sizde gelin isterseniz. Ya Kumsal kaç kere söyliycem yapma şunu canım acıyo!
'Sende doğru düzgün söyle şunu. Şey ne!.'
'Aman iyi be. Ya işte biz şey yapıcaz.'
'Ney?'
'Bir arkadaşa sürpriz parti yapıcazda onun için bize yardım edermisin demeye çalışıyorum iki saattir.'
'Ederim de kim o arkadaş.'
'Ee şey.'
'Ney?'
'Atakan.'
'Atakan?'
'Ya işte benim çok sevdiğim biri.'
'Anlamadım?'
'O anlatamadı ben açıklıyım en iyisi. Hoşlandığı çocuk.'
'Hoşlandığı çocuk mu!?'
'Hoşlandığım çocuk mu!?'
.
Sizce kim bu Atakan?😂
Hadi tahminleri alalım.🙈