SAMİRA

2. Bölüm

Üzülüyorsan, Biri var ki cılız varlığını düştüğü çamurdan kaldırmak istiyor. Onun için dokunuyor kalbine. Kıymetini bil ki, üzmeye değer görüyor seni. Hüzünlerin kalbinin toprağını allak bullak ediyorsa, sen ekilmeye layık bir topraksın demektir. Kaygıların vuruşuyla tuz buz oluyorsa taş katılığında büyüttüğün güvencelerin, yarılan göğsüne umut fidanları dikiliyor demektir.

Yüzün yerde geziyorsan, ellerin boynuna sarılı ise, içini ısıtacak haberlerin mürekkebi damlıyor olmalı ömrünün defterine. Kar yağıyorsa güvendiğin dağlara, yarının ovalarında rengârenk çiçeklerin olacak demektir. Hırçın fırtınalar sarsıyorsa sevinçlerinin zirvesini, rüzgârlar dövüyorsa umudunun yamaçlarını, bir yüce dağsın sen demek ki, az bekle, eteğinden serin pınarlar akmaya başlayacak demek ki...

Üzülüyorsan, şımaramazsın. Kibrin kirli tuzağına düşemezsin. Kendini beğenmişliğin çamuruna dolaşmaz ayakların. Uzak geçersin isyanlı yollardan. Heveslerinin ardı sıra düşüp nisyan uçurumlarının başına sürüklenmezsin. Seni Biri yakınlığına çağırıyor demek ki... Gözden çıkarmamış olmalı seni.

· Balkuvara Sarayını çoktan aşmış,sevdiği her şey geride kalmıştı. Gönlünün dertli olmasını istemezsen, dertli gönülleri dertlerinden kurtar.

· Soysuzlara karşı soysuzluk etmek mümkündür. Lâkin insan olanın elinden köpeklik gelmez...

Bu savaş hak oldu ;dedi ilerleyerek.

Savaş birkaç ay sürmüş ;Sadinin aklı gül goncası Samira da kalmıştı.Yüreği yanık.Bir görsem şu ay yüzlü yari.

· Yağmurun temiz tabiatında yokken aykırılık, bahçede lale biter, kıraç toprakta diken.

Ey yar kış gibi soğuk mu ellerin yoksa ,yoksa Çöl kadar sıcak mı?Cennet gibi bakışların mı var?

Ayrılık alır bahçenden sevdiğim .Aşk_ı Ömer Bala Camiisine yaklaştı,atına su içirdi.Az kalmıştı Samiraya. Bu gün onu görme İsteği çoğalmış,vuslat gittikçe yakmışdı yüreğini.Haber saldı Samiraya bu gece onu görecek.Vakit geldi çattı,avludan gelen sese kaçarken

· Bir gece sevdiğim içeri girdi. Yerimden öyle bir fırlamışım ki elbisemin eteği mumu söndürdü. Güzelliği ile karanlığı dağıtan sevgilim sordu: ben gelince neden ışığı söndürdün? Dedim ki: güneş doğdu zannettim...

,Karşısına dikilen Samira gülümsedi.

· Sadinin sözleri dizildi kifayesiz. Gönül sır zindanıdır. Ama bir kere söyledinmi, sır artık zincire girmez.

Ey gönlümün sırrı,hoş geldin gönül kabrime.Her geçen tutsun yasımı sevdiğim.

Lal olmuş dilim,İrem gibi emsalsiz.Bin bir gece masalı gibi.Ey şehla bakışlı sultanım,cemre geldi de yüreğime ;hangi bahar kalıcıdır ki?

Şimdi giderken kış kalır bana.Yıldızlara konuşmak ne güzel ,parlaya parlaya sessizce dinliyorlar geceyi.

· Ey Samira , Ey başkalarının acısıyla kaygılanmayan, sana insan demek yakışık almaz...

Hak yolunda muhacirin olsam ensarım olur musun?

· Cevap vermeden çıktı Samira.Sabaha kadar düşündü. Şarap sarhoşu gece yarısı, sakinin sarhoşu ise mahşer sabahı uyanır,dedi.Sükutü ikrardan gelmişti.Olaylar

Atabeg Sag'a intikal edilmiş,O da gerekli ilgi ve alakayı sunmuştu.Atabeg Sag'ın kavuşturduğunu ne var ki kader ayıracaktı.

Haçlı kuşatması iyice sarmıştı ortalığı,haber salınmıştı askerler devam edecekdi göreve.Haberi alan Samira yıkılmıştı.İçini hüzün yarası sarmıştı.