bölüm şarkısı: troye sivan - siburbia
jjk: tanrı var mı?
kth: evet.
jjk: yok bence.
kth: sen de bir tanrısın.
jjk: iltifat etmenin sırası değil. ciddi bir şeyden bahsediyorum.
kth: sabırsızsın, küçük çocuk. iltifat etseydim tanrı olduğunu değil güzel bir ruha sahip olduğunu söylerdim.
jjk: her neyse.
kth: neden böyle dediğimi anlamak ister misin?
jjk: evet, lütfen, anlamak istiyorum.
kth: şu anda dünyada yaşayan herkes bir tanrı benim için.
kth: çünkü herkes kendi hayatının tanrısı.
jjk: bundan bahsetmemiştim.
kth: bir ölüm meleğine tanrı var mı diye soruyorsun, jungkook.
kth: ölüme, yaşam yaratan birinin varlığı sormanın doğurduğu bir tezatlık...
jjk: ölüm meleği mi?
jjk: gülümsetti. havalı bir yakıştırma.
kth: yakıştırma değil, ölüm meleğiyim.
jjk: peki ölüm tarihim ne zaman?
kth: bunu sana söyleyemem, küçük çocuk.
jjk: küçük değilim.
kth: büyük de değilsin.
jjk: ruhum büyük.
kth: düşüncelerin dar.
jjk: bu da ne demek şimdi?
kth: en son ne zaman ölümden başka bir şeyi düşündün?
jjk: az önce.
kth: peki neydi?
jjk: karşımdaki adam kim?
kth: sana ölüm meleği olduğumu söyledim.
jjk: inanacağımı mı düşünüyorsun?
kth: siz insanların en büyük sorunu da bu zaten; asla gerçeklere inanmıyorsunuz veya inanmak istemiyorsunuz.
jjk: ölüm tarihimi bile söyleyemeyen ve benimle saçma sapan bir uygulamadan konuşan bir ölüm meleği?
jjk: sen inanır mıydın?
kth: her gün insanlara onları sevdiğini söyleyen aslında hiç sevmeyen, yaşamaktan keyif aldığını söyleyip evinde intihar yöntemlerini düşünüp duran bir çocuk mu söylüyor bunu bana?
kth: sen kendine inanır mıydın?
jjk: karşılıklı güvenmeyelim birbirimize o zaman.
jjk: fakat bu kadar şeyi nereden bilirsin?
kth: her gün sen uyurken mor göz altlarından öpen ben ve hala bir şeylere inanmamaya direnen sen...
jjk: senden korkuyorum.
kth: bu çok güzel. hala insansın.
görüldü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the azrael // taekook
Fanfictionstockholm sendromuna göre kurban katiline aşık olur. peki azrail bir insana aşık olursa ne olur? bu da bir sendrom mudur yoksa sonu belli bir cinayet mi?