HACKER. JJK.

2

Saatlerdir tavanı seyrediyordu. Düşünüyordu. Ama bir sonuca varamıyordu. 2 gün geçmişti. Ama o kız onu bi daha aramamıştı. Daha kızın adını bile bilmiyordu. Bi dahaki arayışında bunu sormayı aklının bi köşesine not etti. Tabii bir daha ararsa.. Ona her şeyi açıklayacağını söylemişti.

Onu görüyordu.

Onu izliyordu.

İçinde bir korku dalgası yükseldi. Ama sonra tekrar yok oldu. Sonuçta bir kız ona ne yapabilirdi ki?

Belki de yaşadığı şeyi polise anlatmalıydı. Ya da hyunglarına. Peşinde birileri vardı. Evet. Ama neden? O ne yapmıştı ki? Birine kötü bir davranış sergilediğini hatırlamıyordu. Belki de bir antiydi. Bu ihtimal oldukça yüksek olsa da içinden bir ses bunun anti den daha kötü bir şey olduğunu söylüyordu.

Konuyu her seferinde başka yerlere çekse de aklı o kızda kalmıştı.

Beni kurtardı.

Ya da bu sadece bir oyundu.

Hayır.

Aslında içten içe bunun bir oyun olmasını istiyordu. Birileri onunla oynamış olabilirdi.

Düşünmekten başının ağrıdığını hissedebiliyordu ama aklında dönen düşüncelerden kurtulamıyordu.

Yatağında yan dönüp uyumaya çalıştı. Pek işe yaradığı söylenemezdi ama denemekten zarar gelmezdi.

...

Genç kız elindeki kahveyi masaya dikkatlice koydu ve sevdiği adamın biligasayar ekranındaki yüzüne baktı. Uyumaya çalıştığı belli oluyordu. Genç kız onun bir şeyler düşündüğünün farkındaydı. O günü düşündüğünü hissediyordu. Ona her şeyi anlatacağını söylemişti. Ama 2 gündür onu aramamıştı. Jungkook tan uzak durmalıydı. Bu onun iyiliği içindi. Ama o adamların konuşmalarını dinlemişti. Onu kaçırmayı planlıyorlardı. Ve olayın sonunun pek iç açıcı olduğu söylenemezdi. Amcasıyla ilgili bir şeyler de söylemişlerdi ama genç kız konuşmanın jungkook la ilgili kısmına odaklanmıştı. jungkook un amcasının mafya olduğunu biliyordu. ve düşmanları jungkook u hedef tahtası yapmışlardı. Amcasının jungkook u sevdiğini biliyordu. Jungkook sık sık onu arardı. Bazen beraber kampa bile giderlerdi.

Uzun bir süredir Jungkook u izliyordu. Odasında bir kamera vardı ama Jungkook un kamerayı bulması biraz zaman alabilirdi. Pek zeki biri olduğu söylenemezdi ne de olsa. Gittiği her yerde peşindeydi. Onu daha çok kameralardan izliyordu. Evet. Tüm kameralara sızabiliyordu. Şirkette onu böyle izlemek daha kolaydı.

Jungkook u izliyordu, çünkü onu seviyordu ve onu koruyordu. Korumaya çalışıyordu en azından. Bir mafyaya karşı tek başına bir şey yapamazdı. Ama genelde planlarını önceden biliyor oluyordu. Telefonlarına ve kameralarına girebiliyordu. Ve bu büyük bi avantajdı. Jungkook un peşinde olduklarını bu sayede anlamıştı. Aslında jungkook a kendini belli etmemeliydi. O gün belki de bir hata yapmıştı. Ama eğer o hatayı yapmasaydı jungkook şu an yaşıyor olur muydu?

Bu düşüncelerini bir kenara iterek gözlerini bilgisayar ekranına, yani jungkook a çevirdi. Jungkook u kendini bildi bileli sevmişti. Onunla yetimhane de tanışmıştı. Beraber zaman geçirirlerdi. Birbirlerinin ailesi olmuşlardı. Ta ki amcası jungkook u yanına alana kadar. İşte o zaman genç kız yanlız kalmış, başka hiç kimseyle konuşmamıştı. Sonunda o lanet olası yerden çıkmıştı ve ona yaşama umudu veren kişiyi aramıştı. Biraz uzun sürmüştü ama onu bulmuştu. Ve onu bir daha bırakmamıştı. O günden beri her gün onu izliyordu. Bir kaç kere onu kurtardığı olmuştu ama bu mafya işini hiç düşünmemişti. Ama ona zarar gelmesine asla izin vermeyecekti. Bir gün onun karşısına çıkma cesaretini gösterecekti...