Aa böyle bir kitap mı varmış? Yazıyoruz ama başını unuttuk hadi bakalım.
-Hey Jungkook! Şatoyu bitirdim, nasıl olmuş?
- Gerçekten bir şatoya benzemiş. Kocaman!
- Evet ama içine girebileceğim kadar büyük değil. Nasıl uzun saçlı bir prenses olacağım?
- Prenses olmak için uzun saçlarının olmasına gerek yok ki.
- Ama Rapunzelin upuzun saçları var!
- Pamuk Prensesin saçları kısaydı.
Küçük So Min Karşısında duran çocuğa hayranlık dolu gözlerle baktı. Genç adam ona gülümseyerek bakıyordu. Küçük kız da ona gülümsedi.
- Yani ben de bir prenses olabilir miyim? Şatom ve uzun saçlarım olmasa da?
- Elbette!
Küçük çocuk şatonun yanında oturan kızın yanına oturdu.
- Ben de senin prensin olurum!
~•~•~•~•~•~
Genç adam zorla da olsa gözlerini araladı. Küçük bir yatak odasındaki küçük bir yatakta yatıyordu. Yataktan kalkmaya yeltendiğinde başının arkasına kuvvetli bir acı saplandı. Genç adam inleyerek tekrar yatağa oturduğunda odanın diğer ucundaki kapı açıldı ve içeri kuzeni girdi. Elinde bir tepsi vardı.
- Ah, demek uyandın. Neredeyse 13 saattir uyuyorsun. Başına çok sert vurduğumu düşünmeye başlamıştım.
13 saat mi?
Kwan elindeki tepsiyi yatağın yanındaki komidine koydu. Ve yatağa, Jungkook un yanına oturdu.
- Başın hala acıyor mu?
Genç adam evet anlamında başını salladı.
- Yemeğini yedikten sonra sana ağrı kesici veririm.
Dedi ve kalkmaya yeltendi. Ama genç adam onu kolundan tutarak durdurdu.
- Neredeyiz?
- Burası annemin eskiden yaşadığı yer. Babamla evlenmeden önceki. Babamla evlenince onun malikanesinde yaşamaya başladı. Arada bir buraya gelirdi ama.
Genç adam anladım dercesine kafasını salladı. Kwan da başka bir şey demeden odadan çıktı.
Genç adam tepsiyi kucağına aldı ve yavaş yavaş yemeye başladı. Bir yandan da düşünüyordu.
O bayıldıktan sonra Hera ya nolmuştu? Kwan hala yanında olduğuna göre bir şekilde Hera yı atlatmış olmalıydı. Peki ya az önce gördüğü rüya? O da nerden çıkmıştı? 15 yıl önce yetimanedeki tek arkadaşını görmüştü. Şimdi düşününce... Acaba ona noldu? Amcam beni oradan aldığından beri onu hiç görmedim.
Genç adam eski konular hakkında düşünmemeye çalıştı. Elindeki tepsiyi bir kenara bırakarak ayağa kalktı. Tuvalete gitmesi gerekiyordu. Odadan çıktığında kısa bir koridorda duruyordu. Biraz ileride aşağı inen merdivenleri gördü. Aşağı inmeden önce üst kattaki odalara baksa iyi olacaktı.
İlk açtığı kapı bir yatak odasıydı. Ama bir erkekten çok bir kadının odasına benziyordu.
Annesinin odası olmalı.
Genç adam kapıyı kapattı ve koridorun sonundaki odaya girdi. Bu odada bir yatak, eski bir masa ve dolaptan başka bir şey yoktu. Onun yattığı odaya benziyordu. Genç adamın dikkatini masanın üstüneki açık bilgisayar çekti. Ekranda bir yerin kamerası açıktı ama genç adam neresi olduğunu çıkaramadı. Tam daha yakından bakacakken içeri kuzeni girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HACKER. JJK.
Fanfiction- Hala beni mi izliyorsun? - Hala mı? Ben hep seni izliyordum Jungkook...