Multimedia da Baran var :')
_______________________
Duru arkasını dönmüştü o sırada Baran arabadan iniyordu. Duru ilk önce inciye baktı ağlamaktan kızaran gözleriyle. Birisinin yanında ağlamaktan çekinirdi Duru. Çünkü ağladığında gözü yanakları ve burnu kızarırdı. Kısacası küçük bir kız çocuğuna dönerdi. Duru kafasını hafifçe kaldırıp arkadaşının abisine baktı. Bu havada üşümesi normal miydi? İlk defa gördüğü bu adama bakınca titredi genç kız. Bunu genç adamı daha önce görmemiş olmasına verdi.
Baranın Durudan bir farkı yoktu. Karşısındaki kızın yüzüne bakınca hayret etti. Bir kız nasıl bu kadar masum olabilirdi ki? Genç adam kızın yüzünü inceledikçe içinde bir titreme oluştu. Duruyu ilk defa görüyor oluşuna bağladı bu titremeyi. Şu an anlıyordu isminin genç kıza ne kadar uyduğunu. İnci vakit kaybetmeden sarıldı arkadaşına. Duru sanki bu anı bekliyormuşçasına yumdu gözünü ve bir bir akıttı gözyaşlarını. Baranın içi sızladı. Bu kızın ağlaması boğazında bir yumru oluşturdu sanki. Baranın gelirken ki fikirleri çoktan değişmişti. Olayı bilmiyordu fakat İnci arkadaşını alması gerektiğini söylemişti. Baran sevmezdi böyle şeyleri. Tanımadığım bir kızı neden evime alayım diye düşünüyordu fakat kardeşi için ses çıkartmamıştı. Ta ki Duruyu görene kadar. Bu kıza bakınca huzur bulmuş gibi hissetti. Tabi hissederdi. O kardeşinin arkadaşıydı yani onun kardeşi sayılırdı değil mi?
Duru ağlamayı bırakmıştı. "İyi misin Duru?" Duru kafasını salladı. Baran boğazını temizleyip iki kızın dikkatini çekti "Hava biraz serin eve gidelim orada konuşursunuz rahat rahat." İki kız arabanın arkasına oturdu Baran sürücü koltuğuna geçip aynadan çok kısa bir şekilde Duruya baktı. Hemen arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Eve vardıklarında birlikte arabadan indiler. Eve girdiklerinde kızlar İncinin odasına, Baranda oturma odasına geçti.
Duru İnciye her şeyi eksiksiz anlatmaya başladı. Sonunda İnci kadına bunun hesabını bir şekilde soracaklarını söyledi. "Duru istersen duşa gir rahatla sonra uyuruz." Duru kabul edip odadaki duşa girdi. O sırada İnci olanları abisine anlattı. "Abi o kadına yaptıklarının hesabını sorabilir miyiz? O yetimhanede şuan bir sürü küçük kız yetişiyor en azından onları kurtarır Duruya yaptıklarının hesabını sormuş oluruz." Baran sinirlendi. O kadının kimseye bunları yapmaya hakkı yoktu. Kardeşine de kızgındı. "İnci bu kadının yaptıklarını daha önce ne bokuma bana anlatmadın. Daha önceden icabına bakardım." İnci tereddüt etti ama söyledi. " Ben sana söylemek istedim ama Duru böyle şeylerle uğraştırmak istemediğini onca işinin arasında bide buna vakit ayırmaman için sana söylemememi istedi. Hem de kadının işten atılırsa nerden para kazanıp geçineceğini düşünüyor kocası yokmuş diye." Baran hayret etti. Bir insan bu kadar iyi niyetli olmamalı. Kendisine onca şey çektirmesine rağmen o kadını mı düşünüyordu? "Ben ilgileneceğim bu işle. Arkadaşına söyle tek telefon yetiyor yani çok uğraştırmıyor beni içini sıkmasın." İnci abisine sarılıp teşekkür etti. Yukarı çıkacakken aklına gelen fikirle geri döndü. "Ağabeyciğim Durunun kalabileceği kimsesi yok. Ben diyorum ki Duru artık bizle yaşasa? Nasıl olur? Sen izin verirsen duruyla konuşup onu da ikna edeceğim." Baran düşündü Duruyu tanımıyor olsa da onun yaşında bir kızın tek başına yaşamasının zor olacağını düşündü. "Bir genç kızı sokakta bırakmak bana yakışmaz. Hem o senin tek yakın arkadaşın kötü bir insan olduğunu sanmıyorum. Tabii kalabilir." İnci heyecanla tekrar abisine sarılıp odaya çıktı. Onlar konuşurken Duru çoktan üzerini giyinmiş İnciyi bekliyordu. İnci odaya ağzı kulaklarında girdi. Duru ne olduğunu merak etmişti. "Hayırdır İnci ağzın kulaklarında?" İnci arkadaşının elini tutup yatağa oturttu. "Duru şimdi hani sen yetimhaneden ev bulunca çıkacaktın ya." Duru kafasını salladı "Ama erken çıkmak zorunda kaldım." İnci tekrar gülümsedi "Ben ev buldum." Duru sevinçle sesini yükseltti "Hadi canım. Nerede? Fiyatı nasıl?" İnci de Duru gibi heyecanla sesini yükseltti "Burası!" Duru burada nasıl kalacaktı ki? O da isterdi en yakın arkadaşıyla aynı evde kalmayı ama burada bir tek İnci yaşamıyordu. "Olmaz inci bu evde tek sen yaşamıyorsun abine rahatsızlık vermek istemem." "Ne rahatsızlığı koca ev. Hem ben ağabeyimle konuştum. O da tamam dedi. Bak abimden çekinmene gerek yok. Tanımadığı insanlara biraz soğuktur ama sana hemen alışacak. Bir kere senin burada kalmana tamam demesinden anladım. Normalde başka biri olsa asla böyle davranmaz." Durunun yanakları kızardı. İstemeden utandı Barandan. "Pekâlâ. Hem beni Berkant'la da tanıştırırsın." "Tabii ki kızım. Yarın ilk iş sana evi gezdireceğim sonra odana yerleşirsin. Yanına az kıyafet almışsın. Alışverişe de çıkarız. İstersen odanı da yeniden düzenleriz. Çok güzel olacak." "Tamam kanka sakin ol hele bir uyuyalım da yarın konuşuruz." Berkant İncinin orta okul zamanlarından beri sevdiği, ağabeyinin çocukluk arkadaşıydı.
İki kız birbirlerine iyi geceler dileyip uzandılar yatağa. Fakat Durunun aklında tek bir kişi vardı; Baran. Onu düşünmesi yanlıştı ama kendini tutamadı. Aslında arkadaşı İnci abisine benziyordu. İnci çok güzel abisi çok yakışıklıydı. Anne ve babalarının resimlerini İnci göstermişti. Hiç şaşırmadı onların bu güzelliğine.
Duru daha fazla düşünmek istemedi. Susadığını fark edip mutfağa gitmişti. Bu eve daha önceden de gelmişti onun için biliyordu birkaç odanın yerini. Mutfağın ışığını yakacakken bir el onun elini sıkıca tuttu ve Duruyu duvara sabitledi. Durunun hareket etmesi çok güçtü. Duru düşündü bir an bu hırsız olabilir miydi? Tam çığlık atacakken ışık açıldı. Ağzına kapanan el çığlık atmasını engelliyordu. Kamaşan gözlerini kırpıştırırken kim olduğunu gördü. Derin bir nefes alıp rahatlayacağını düşünürken burnuna gelen kokuyla tekrar bir titreme ve kasılma oluştu içinde. "Duru?" İlk kez adını Baranın ağzından duymuştu. Ses tonuna o kadar yakışıyordu ki. "şe-şey b-ben su içmek için gelmiştim de." Cidden mi. Kekelemiş miydi o? Duru bunun için içinden hayıflanırken Baran bir adım geriye atıp kulaklarının duyduğu bu güzel sese odaklanmıştı. Sesi de kendi kadar narindi. "Beni de uyku tutmadı affedersin. Evde senin olduğunu unutmuşum." Yalandı. Baranda yatağında kıvrana kıvrana Durunun aklından çıkmasını bekliyordu. Dalgınlıktan yapmıştı bunu. Duru onun evde yaşamasını kabul ettiği için teşekkür etme gereği duydu. "Ben teşekkür ederim." Baran neden teşekkür ettiğini anlayamamıştı ki Duru açıkladı. "Benim artık burada yaşamama izin vermişsiniz. Onun için şey ettim." Baran gülümsedi. "Bunun için şey etmene gerek yok. Evimize hoş geldin ufaklık." Duru Baranın bu söylediğine kızaran yanaklarıyla gülümsedi. Baran gözlerine baktı Durunun. Çok güzeldi. Yem yeşildi, orman gibi. Gözlerinden kendi yansımasını görüyordu. Sonra gülüşüne takılı kaldı Baran. Bir insan bu kadar güzel gülemez diye geçirdi içinden. Daha fazla bu kızın yanında durması ikisi içinde sağlıklı olmayacaktı. Duru da sanki baranın içini okumuş gibi "İyi geceler o zaman." Deyip İncinin odasına seri bir şekilde çıkmıştı. Yatağa uzandığında kalbi çok hızlı çarpıyordu. Merdiven çıktığım için diye düşünüp gözlerini kapadı. Merdivenden ayak sesleri ve kapanan kapı sesiyle artık rahatça uyuyabilirdi. Umarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kır çiçeği
Chick-Lit"Orman gibi gözlerin var kır çiçeği. Baktıkça daha derine gidiyorum ve çıkışımı imkansız kılıyorlar."