Masamın üzerini toplarken dikdörtgen kutunun içini açtım ve her şeye baktım. Fotoğraflarımıza, notlara ve onun yediği çikolatanın paketine bile.
Onları yırtıp atmak veya yakıp yok etmek çok isterdim, Tanrı biliyordu ya, ama bunu yapacak gücüm yoktu çünkü çok güzellerdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selfie'lerimiz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sarılmaları ve tüm o aidiyet hissi.
Bunlara o kadar uzun zaman sahiptim ki asla kaybedersem nasıl hissedeceğimi düşünmemiştim. İlk günleri zor geçirmiş olsam da, sonrasında Zayn'in ilgisi beni kendime getirmişti.
Ne zaman onu sevmeye başlamıştım? Ne zaman Harry'e hissettiklerim bitmişti de Zayn fikirlerimin içine yerleşmişti, bütün bunlar nasıl olmuştu?
Telefonum çaldı. Bu kez açmadan önce kim olduğuna bakma zahmetinde bulundum. Harry'nin numarasıydı bu. "Alo?" dedim telefonu kulağıma götürürken. Önümde fotoğraflar varken onun sesini duymak bana zor geliyordu.
"Selena?" dedi. Sarhoştu, bunu ağzını yayarak konuşmasından anlayabiliyordum zira onun birçok haline şahit olmuştum.
"Efendim?" dedim.
"Nasıl oldu da bağırmıyorsun?" dedi. "Beni dinlemeye mi karar verdin yoksa?"
Onun aklımı ve kalbimi tekrar çalmasına, beni şüpheye düşürmesine izin veremezdim. Kararlı bir tonda "Hayır." dedim.
"Lütfen dinle ama." dedi. "Çünkü bütün bunları sana kendimdeyken söyleyecek götüm yok."
"Hayır." dedim kararlıca. "Aklıma sızmana izin vermeyeceğim."
