Gece
Ateş
Atlas
***
"Yine ne bok yedin Ateş?" diye sorup bankta yanına oturdum. Atlas'da ayakta durmuş Ateş'in konuşmasını bekliyordu. Ateş elini saçına atıp ofladı.
"Aman boş verin. Pek önemli değil."
"Emin misin?"
"Evet Gece. Hadi kalk eve gidelim." Ayağa kalkınca ben de peşine takılıp yürümeye başladım. Dur lan Atlas'ı unuttum ben. Kafamı çevirip arkama baktım ama Atlas kafamı çevirdiğim anda kolunu omzuma atmıştı.
"Beni unuttun mu? Kalbim kırıldı bak." dedi somurtup boşta kalan elini göğsünün üstüne koyarak. Gülüp önde yürüyen Ateş'e baktım. Ellerini cebine koymuş yerdeki taşa vura vura ilerliyordu. Ateş asla yere bakarak yürümezdi.
"Bir şey olmuş."
"Fark ettim."
"Sence Çiçek'le alakalı mı?"
"Bilemiyorum. Ateş bu bok da çıkabilir."
"Ateş'le tanışıyor musunuz?"
"Evet. Ortaokuldan beri arkadaşım. Aynı üniversitedeyiz. Ve aynı evde kalıyoruz."
"Yani seni tanıyordu?"
"Evet." Sıçtım ağzına Ateş.
"Kendimi kandırılmış gibi hissetmem normal mi?"
"Sanırım." Gülerek kafasını havaya kaldırdı ve durdu.
"Burası ayrılmamız gereken nokta sanırım. Görüşürüz."
"Görüşürüz" Sağ gözümün biraz altından öpüp bana sarıldıktan sonra arkasını döndü ve yürümeye başladı. Ben de Ateş'e yetişip eve girdim. Sorgu zamanı hazırlığı yapmam gerekiyordu.
***
Ehuehu bir bokluklar bir ekşınlar. Final yakındır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim: Gece | Texting
Short Story|°Tamamlandı°| 0543*******: Seni yalarsam orucum bozulur mu? Gece: Ne bileyim? Gece: Nihat Hatipoğlu muyum ben? 0543*******: Seni yerim, sıçmam.