Sapık: Ve sanırım bu sefer ki direk ilk sıraya geçti :{
Gece: Sapık!
Sapık: Efendim yavrum?
Gece: Neyse görüşürüz.
Sapık: La dur gözünü sevdiğim nereye?
Gece: Sana ne?
Sapık: Sana sarıldığım ilk andan sknra bunların hesabını soracağım.
Sapık: Sonra*
Sapık: Ama kalpten giderim diye korkuyorum.
Sapık: Çok trajikomik olur,
Sapık: Sana yeni kavuşmuşken ölmek.
Gece: Bu hiçbir zaman olmayacak farkında mısın?
Sapık: Belki de öyle ama,
Sapık: Neden hayallerime sıçıyorsun ki?
Sapık: Ne güzel düşlüyorum seni böyle.
Gece: Takıntılı sapık!
Sapık: Ya halâ misafirlikte misiniz?
Sapık: Babama söyle de eve gidin hadi.
Gece: Babam?¿
Sapık: Ya biz evleneceğiz ya hani?
Sapık: Babam oluyor o yüzden.
Gece: Hayalperest Anonim.
Sapık: Bunlar hayal falan ama hoş şeyler yani.
Gece: Çok hararetli bir konuşmanın ortasındalar.
Gece: Sanırım halâ buradayım :}
Sapık: Ya sen hani misafirlikleri sevmezdin?
Sapık: Eve gitsene!
Gece: Bu sefer ki farklı.
Gece: Hem de mavi gözlü :}
Sapık: Gözüne gözüne vuracağım onun.
Sapık: Burnunu kıracağım burnunu.
Annemin söylenmelerine dayanamayarak telefonumu cebime atıp bardağını aldım. Çay doldurmamı istiyordu. Mutfağa girene kadar telefonum çok kez titremişti. Telefon titreyince ben de titriyordum tabii. Çay doldurup hızla arkama döndüm. Mavi gözlü çocukla dip dibe olduğumuzu bilmediğim için korkunca çay da elime dökülmüştü. Elim yanmıştı.
"İyi misin?"
"İyi mi görünüyorum?" diye söylendim karşımdaki çocuğa karşı. Elim yanmıştı ve iyi olup olmadığımı mı soruyordu? Elimi soğuk suyun altına tutup yanmasının geçmesini bekledim. Seslere annem ve annesi de gelmişti.
"Niye bağırdın kız?" diye soran annem yanıma gelip ne yaptığıma baktı. Elim kızarmıştı ve halâ yanıyordu.
"Çay döküldü." dedim elimi suyun altından çekip anneme göstererek. Çocuğun annesi -sanırım adı Sema'ydı- dolaptan çıkardığı balı elimin üzerine sürdü. Balın yanığa iyi geldiğini biliyordum.
"Bir çay bile dolduramıyor musun kızım? Nasıl dökmeyi becerdin?" Gözlerimi annemin üzerinden alıp çocuğa pis pis baktım. Aniden çıkmasaydı dökmeyecektim.
"Anne, ben mi istedim elime çay dökmeyi Allah aşkına?"
"Hadi eve gidelim. Evde eline krem sürerim." Annem anlık sinirini bırakıp yumuşadı. Anneydi sonuçta.
Eve varınca annem elime krem sürmüş ve elimi de sarmıştı. Sonra beni bırakıp babamla salonda televizyon seyretmeye inmişti. Elimi cebime atıp telefonumu çıkardım. Sessize almıştım dayanamayarak.
Sapık: Bana görüldü mü attın?
Sapık: Kız?
Sapık: Nereye gittin?
Sapık: Ya gözünü seveyim cevap versene.
Sapık: Seviyorum zaten ama yine de cevap ver.
Sapık: Eve mi gidiyorsunuz yoksa?
Sapık: E yok, evinizin ışıkları kapalı halâ.
Sapık: Yavrum ne yapıyorsun?
Sapık: Eline ne oldu lan senin?
Sapık: Cevap ver artık kafayı yiyeceğim?
Sapık: Aha çevrimiçi.
Sapık: Seni yerim sıçmam.
Sapık: Bunu söylemiştim zaten ama yine de.
Gece: Evimizi mi gözerliyorsun?
Gece: gözetliyorsun*
Gece: Yazamıyorum elim sakat :{
Sapık: Eline ne oldu?
Gece: Çay döktüm.
Sapık: Nasıl becerdin yavrum?
Gece:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gece: Sabah elim normaldi :{
Gece: Aniden korkunca döküldü işte.
Sapık:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
