"Aynı senin gibi tombul"

504 53 21
                                    


"ÇEKİN ŞU TÜYLÜ ŞEYİ ÜSTÜMDEN!" duyduğum ses ile direk koşarak salona girmiştim ve gördüğüm manzara ağzımın beş karış açık kalmasını sağlamıştı.

Mochi, Jungkook'un omzunun iki tarafına boylu boyunca yatmıştı ve Jungkook hareket edemiyordu. İlk başta şaşırsam da onun bu haline gülmeden edemedim.

"Yah! Ne gülüyorsun! Al şu tüylü şeyi üstümden!"

"O tüylü şeyin bir adı var hem ona alışsan iyi edersin. " diyerek yanlarına gidip Mochi'yi Jungkook'un omzundan alıp sevmeye başladım. Jungkook da bana çatık kaşlarla bakıyordu.

"Ne demek 'alışsan iyi edersin' o şeyi evde istemiyorum!" dediğinde alayla gülmüştüm.

"Niyeymiş? Burası benim de evim ve bu da benim kedim. Kedim ile beraber yaşamak en doğla hakkım." diyerek çıkıştığımda bakışlarını kaçırmıştı.

"S-sadece biraz rahatsız oluyorum.. Benden uzak dursun!" dediğinde gülmüştüm. Ne yani kediden mi korkuyordu?

"Sen kediden mi korkuyorsun?" diyerek güldüğümde kaşlarını çatmıştı.

"Hayır! Korkmuyorum!" Bal gibi de korkuyordu. Kaçırdığı gözlerinden belliydi ve kediye bakarkenki mimikleri kendisini ele veriyordu.

"Kedim Mochi bu dünya üzerindeki en uysal kedilerden biri olabilir yani o yüzden korkmanı gerektirecek bir şey yok. Kedim hakkında sana bilgi vericek olursam, ton balığını çok sever. Sabahları süt içer ve genellikle büyük ip toplarıyla oynamayı sever. Son olarak da biraz kiloludur. Ama sağlık açısından bir problem yaratmıyor o yüzden sorun etmiyorum. Zaten bu ona sevimlilik katıyor" dediğimde kedimi ona uzatmıştım ve sevmesini söylemiştim. Elini korkakça uzatıp başını sevdikten sonra geri çekildi.

"Kedin de aynı senin gibi tombul." salondan çıkarken söylediği şey sinirlerimi bozmuştu. Bir de bunu gülerek demişti!
Bana tombul dediğine inanamıyorum! Tamam... belki biraz yanaklarım olabilirdi ama tombul değildim! Gıcık herif!

—-

"Sipariş verebilceğim restoran söyleyebilir misin?" diye sorup az önce bana tombul diyen kişinin karşısında dikilmiştim.

"Buzdolabının kapağında yazıyor." diyerek yanımdan geçip gittiğinde ben de mutfağa girip buzdolabının kapağındaki numaralara baktım.

Pizza sipariş edebilirdim? Evet evet pizza! Acaba Jungkook da ister mi?

"Jungkook, pizza ister misin?" diye salonda oturan Jungkook'a sorduğumda istemediğini ve yemek yediğini söyledi.
Her neyse. Ben yemedim ve çok açım!

Tam bir saat bekledim. Pizzacı tam bir saat sonra gelmişti! Ve benim açlığım artık katlanılacak gibi değildi. O yüzden elime pizza kutusunu aldığım gibi yemek masasına koştum. Yemeğe başladığımda bir süre sonra odaya Jungkook girdi ve bir şeyler yaptıktan sonra çıkarken yine bana laf attı!

"Jimin-shi zaten yanaklarınız yeterince tombuldu şimdi daha da tombul olmuş." dediğinde bir elimde pizza varken diğer elimle masaya vurdum ve ağzım dolu olduğu için boğuk çıkan sesimle bağırdım,

"YAH!JUNGKOOK!"





——
Size kıyamadığımdan yazıyım bir bölüm daha dedim ve aslında bu bölüm birbirlerinin mesleklerini öğrenceklerdi ama artık bir sonraki bölümde öğrenirler~

Good night~~~

Bedfellow → JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin