Jungkook'un bana laf atmasının ardından yemeğimi yemeğe devam etmiştim. Sonra da yatmak için odama gidiyordum ki bugün giremediğim oda gözüme takıldı.
Odanın kapısının kolunu çevirdiğimde bu sefer açılmıştı ve kapıyı açıp içeri baktığımda çalışma masasında ciddi bir şekilde bir şeyler ile ilgilenen gözlüklü Jungkook'u görmüştüm. Kapının sesiyle bana doğru baktıktan sonra işine geri dönmüştü.
''Burayı çalışma odası olarak mı kullanıyorsun?'' deyip krem rengindeki tekli koltuğa oturdum. O da elindekileri bırakıp bana döndü.
''Evet, taşındığımda ayarlamıştım.'' dediğinde aklıma gelen şeyle hemen konuşmaya başladım,
''Ne iş yapıyorsun yani mesleğin ne?''
''Kalp cerrahıyım.'' ağzım şaşkınlıktan açık kalmıştı. Doktor muydu? Bir de kalp cerrahı?
'' Ne o? Çok mu şaşırdın?'' diyerek sırıttığında kendime gelip kaşlarımı çattım.
''Hayır, sadece doktor gibi durmuyorsun.'' dediğimde koltuğuna yaslanarak kaşlarını havaya kaldırarak gülmeye başladı.
''Ne gibi duruyorum?''
''Dövmeci gibi veya başka bir meslek ama doktor değil.'' dediğimde kahkaha atmıştı. Ardından bana doğru döndü.
''Senin mesleğin ne?'' diye sorduğunda gözlerimi kısarak ona baktım
''Ne gibi duruyorum?'' soruyu sormamla çenesini kaşıyıp düşündüğünü belli eden mırıltılar çıkarıyordu.
'' Veteriner?'' dediğinde kaşlarımı çattım. Hah, nasıl hemen bulmuştu!
''Nasıl anladın?'' diye sorduğumda zaferle gülümsemesi beni sinir etmişti. Ama o ilk seferde bulduğu için gülüyordu!
''Bir kedin var ve onun hakkında bilgi verirken profesyonelce konuşmuştun.'' dediğinde gözlerimi devirdim. Haklıydı.
''Evet veterinerim ve hayvanlarla ilgileniyorum.'' deyip oturduğum koltuktan kalkıp odadan çıkarken dönüp Jungkook' a baktım,
''Hastalanan hayvanlarla da ilgileniyorum.'' dediğimde kaşlarını çattı.
''Yani?'' diye sorduğunda gülüşümü genişletmiştim,
''Hastalandığında iyileştirebilirim.'' dedikten sonra gülerek odadan çıkarken 'yah!'' diye bağıran Jungkook'u duymuştum bir de söylenmişti ama dediklerini anlamamıştım. Her neyse bana laf atmak neymiş Jungkook bey?
Keyifle odama girip yatağıma yattığımda hala gülüyordum. Ev arkadaşı işi eğlenceliydi.
_________
"Yah..çekil!" homurdanırken bir yandan da yüzüme değen şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Burnumu gıdıklıyordu. Gözlerimi açtığımda Mochi'yi gördüm. Ah Mochi... korkmuş olmalı. Onu kucağıma daha fazla çekip uyumaya devam ettim.
Suratıma birden gelen ışıkla rahatsızca kıpırdandım ardından da bir küfür? Bir kaç küçük ses daha duyduktan sonra gözlerimi zorla açmıştım. Kesinlikle karşımda şaşırmış bir şekilde telefonu bana doğrultmuş Jungkook beklemiyordum.
"Napıyorsun?" diye sorduğumda gözlerini kaçırıp telefonu cebeni atmıştı.
"Hiç. Hiçbir şey." diyip beni geçiştirirken kaşlarımı çatmıştım. Ardından odadan çıkınca arkasından bir süre boş baktıktan sonra anlamıştım!Benim ifşamı çekiyordu!
"Demek ifşamı çektin.. Pekala Jungkook bu savaşı sen başlattın!" diye mırıldandıktan sonra banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Sonra mutfağa Mochi için süt almaya girdiğimde sütü içen Jungkook'u gördüm!
"Hey! O süt Mochi içindi!" dediğimde omuz silkip dolabı göstermişti.
"Bir paket daha var." dedikten sonra mutfaktan çıkmıştı. Ben de Mochi'nin sütünü kaba koyarken Jungkook'un kıkırtılarını duyuyordum.
