Bir banka oturmuş, yazıyorum. Karşımda dalgalı masmavi deniz, kulağımın arkasına taktığım turuncu bir çiçek. Zihnimde birbirlerine şiir okuyan Uhra ve Esat. Elleri sarılı birbirlerine. Gözleri gözlerinde, gülüşleri gülüşlerinde. Gülümsüyorum onları...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Buldum!" diye bağırdım heyecanla. Neredeyse bir saattir Esat'la nasıl vakit geçirsem diye düşünüyordum. Her söylediğim şeye 'çok sıkıcı' diyerek beni sinirlendiriyordu. Umarım buna da aynı şeyi düşünmezdi.
"Neymiş o?"
"Hayal kuracağız."
"Çok-"
"Sıkıcı. Ama bunu yapmaya mecbursun, Esat. Hiçbir dediğimi kabul etmiyorsun, ya."
"Sıkıcı ama." dedi omuz silkerek. "İstemiyorum."
"Mızıkçılık etme." diye bağırdım. Koltuktan kalkıp yanına gittim ve yatağa oturdum. Ayakkabılarımı çıkartıp yanına kıvrılmaya çalıştığımda bana baktı. "Ne yapıyorsun, Uhra?"
"Yatmaya çalışıyorum." diye cevap verdim. Yalandan güldü. "Onu anlıyorum da... Neden?"
"Çünkü uykum geldi. Hayal kurarken burada uyuyabilirim." Bacaklarımı uzatıp sağ bacağımı sol bacağımın üstüne attım ve Esat'ın verdiği yorganı üzerime çektim.
Yüzümü Esat'a dönerek "Önce hangimiz başlasın?" diye sordum.
"Hiç vazgeçmeyeceksin, değil mi?"
Cıkladım. "Asla." Başını eğip ensesini kaşıdı. Konuşmadığı için "Pekâlâ. Ben başlıyorum." dedim.
"Sen başla zaten. Benim kuracak bir hayalim yok."
Dediğini duymamış gibi yaptım ve gözlerimi kapattım. "Sen de kapat." dedim ve ellerimle Esat'ın gözlerini örttüm.
Düşünmeye başladım. Gözlerimin önüne gelen Esat'ın gözlerindeki mavi renk, oradan çıkıp bir deniz oluşturdu. Denizin ötesinde, yemyeşil bir düzlükte çiçek açan bir ağaç ve ağacın altında ise iki kişi vardı. Bir oğlan ve bir kız. Kız başını oğlanın omzuna yaslamış ve ona şiir okuyordu.
"Sevgilin şanslıymış," dedi Esat birden. "Bana şiir okuyan bir sevgilim olsa, onunla direkt evlenirdim."
O an gözlerimi açtım. Ve hayallerimdeki çocuk önümde canlanıverdi. Onun Çağan olmasını bekledim, Çağan olması gerekiyordu. Ama karşımda deniz mavisi gözlü bir oğlan duruyordu.
