Seulgi yine ormandaydı. Yine aynı yollardan geçiyordu. "Bu ormandan bıktım artık!" Seulgi önündeki taşı tekmeledi ve koca ormanda sadece taşın sesi duyuldu. Seulgi garipsedi. Çünkü taşı tekmelemeden önce hayvan seslerini duyuluyordu. Seulgi etrafına bakındı. "Garipsedin dimi Seulgi?" Seulgi olduğu yerde durdu. "Yine sen."
"Evet, yine ben." Seulgi saçların8 geriye attı. "Beni hatırlıyor olman güzel." Seulgi ormanda ilerlemeye başladı. "Uzun zamandan sonra ortaya çıktığım için beni merak ettim değil mi? Uzatmadan söyleyim, vakit geldi."
"Ne? Hani vakti geldiğini biz anlayacaktık?" Seulgi kahkaha duydu. "Kandırdım"
&
Seulgi sarsılarak uyandı. Irene'yi yanında korkmuş bir halde görünce Seulgi de korktu. "Yeri.." Seulgi yataktan hemen kalktı. "Noldu ona?" Irene, Seulgi'nin elinden tutup sürüklemeye başladı. "Dün gece salonda saldırıya uğramış. Kim tarafından olduğunu söylememe gerek yok diye düşünüyorum." Seulgi cevap veremeden Yeri'nin odasına girdiler. Yeri yatakta oturur pozisyondaydı. Seulgi hemen yanına gidip onu kollarının arasına aldı ve ağlamaya başladı. "İyiyim ben, Seulgi. Ağlama artık." Seulgi sarılmayı bırakıp Yeri'nin boynundaki parmak izlerini gördü. Elleriyle gözlerini ovalayıp ayağa kalktı. "İyi olacaksın, Yeri. Hepimiz iyi olacağız." Kızlar dediklerini bir anlam veremediği için boş gözlerle Seulgi'ye bakıyorlardı. "Şu ormanla ilgili rüyalarımı biliyorsunuz. Bir tane daha gördüm. Bu sefer ordaki ses bana vaktin geldiğini söyledi."
"Kule mi? Sonunda vaktinin geldiğine inanamıyorum." Wendy oldukça heyecanlıydı. "Ne zaman gidiyoruz?" Seulgi, Yeri'nin omzuna elini koydu. "Sen burda kalıyorsun, Yeri. Dün gece zor bir olay yaşadın." Yeri, Seulgi'nin elini tuttu. "Sizi yalnız bırakacak değilim. Ne zaman gidiyoruz?"
"Hemen gitsek? O bebekten hemen kurtulmak istiyorum." Kızlar Irene'nin dediklerini onayladı.
&
Kızlar yürüyerek ormana gidiyorlardı. "Niye bir araçla gitmedik?" Wendy yankımaya başladı. "Öncelikle o orman evimize yarım saat uzaklıkta. Sonrasında oraya gittiğimizi öğrenseler garipsemezler mi? Ormana giden bu yolu kimse kullanmıyor ve kimse ormana gitmiyor." Wendy, Irene'nin dediklerini mantıklı buldu.Seulgi önde kucağında Molly ile gidiyordu. Arkasından Irene,Wendy ve Yeri geliyordu. Ormanın girişine geldiklerinde Seulgi derin bir nefes aldı ve ormana girdi. Ormanın içinde emin adımlarla yürüyordu. Hangi yoldan gideceğine emin gibiydi. "Ahh!" Seulgi korkuyla arkasına döndüğünde Yeri yerde ve ayak bileğini tutuyordu. Wendy, Yeri'nin yanında çömelmiş bir şekilde duruyordu. Seulgi ve Irene ayaktaydı. "Size yük olacağım siz önden gidin." Irene olumsuz anlamda başını salladı. "Seni burda tek başına bırakamayız."
"Ben onla kalırım, Irene. Siz gidin." Irene içten içe istemiyordu. "Pekala Wendy, dönüşte sizi almaya geliriz." Seulgi ve Irene yürümeye başladılar. Bir süre sonra yorulduklarında dinlenmeye karar verdiler.
&
Seulgi ve Irene kuleye vardıklarında birbirine baktılar. "Kulenin önüne bırakalım." Irene'nin dediğini yapmak üzere kulenin kapısın yaklaştı. Bebeği bırakmak için eğilirken kulenin kapısı açıldı. "İçeri girin,ikinizde." Irene duyduğu sesle ürktü. Seulgi ona gelmesini işaret etti. "Bu Molly.. İçeriye girmezsek olacakları tahmin edebilirsin." Ardından Irene Seulgi'yi takip etti. Kule içinde dolaşırken Seulgi, üzerinde 'Molly' kapının önümde durdu. "Bunu yapmalıyız, Seulgi." Irene kapıyı açtı. Kapı sonuna kadar açıldığında yatak oturan birini gördüler. Odanın perdesi kapalı olduğundan kim olduğunu göremiyorlardı.
Yatak oturan kişi ayağa kalktı. "İçeriye girin." Irene ve Seulgi içeri girdiler. İçeri girdiklerinde odadaki perdeler bir anda açılınca o tanıdık saç rengini gördü. "Yeri?" Irene'nin dedikleriyle Yeri onlara döndü. "Nasıl? Sen Wendy ile birlikteydin. Wendy nerede?"
"Ah, cidden kanmışsınız." Küçük bir kahkaha attığında kızlar birbirine baktı. Ardından geriye doğru yürümeye başladılar. Kapı bir anda kapandı. Odadaki sandalyeler diplerine kadar geldi ve kendilerini sandalyede otururken buldular. Ne kadar isteselerde kalkamadılar. "Siz buraya gelmeden önceki gece Yeri evden gitmeye çalıştı. Onla bir atışma yaptık. Sonra anladım ki Yeri siz kızlara göre daha zayıf biri. Bu yüzden onun boynunu sıkarak bayıldım. Ardından onun bedenine geçtim. Ruhu benle savaşacak kadar güçlü değil. Uğraşmaya çabaladı ama beceremedi. Wendy'e gelecek olursa onu öldürdüm." Seulgi ve Irene birden fazla duyguyu yaşıyordu. Konuşmak istediler ama olmadı. "Diyeceğin şeyleri tahmin ediyorum. 'Seni lanet bebek'. Merak etmeyin Joy'u öldürdüğüm gibi vahşice öldürmedim. Öldüğünü anlayasaya kadar boynunu sıktım. Siz dinlenirken arkanızdan geçtim. Anlamadınız bile." Seulgi ve Irene ağlamaya başlamışlardı. Sonradan sandalyeden kalkabildiklerini fark ettiler. Seulgi ne olduğunu anlamadan Yeri'nin üzerine atladı. "Onun bedeninden çık seni aptal." Bunu demesiyle Irene odanın öbür ucuna gönderdi. "Aptal kız seni. Beni durdurabileceğini mi sandın?" Yeri, Irene'nin üzerine oturmaya çalışacakken Irene ona bir tekme attı. Yeri yerden belli bir süre hareketsiz kalınca Seulgi, Irene'yi yerden kaldırdı. Odadan çıkmadan önce Seulgi, Molly'i odaya bıraktı.
Seulgi ve Irene koşarken başka ayak sesleri duydular. Adımlarını daha da hızlandırdılar. Seulgi ne olduğunu anlamadan Irene duvarda duran geyik kafasını boynuzuna saplandı. Seulgi'nin nefesi kesilir gibi oldu. Ardından Yeri'ye döndü. "Ne istiyorsun?! Oyuncak bebeği getirdik işte!"
"Sende aptalsın, Seulgi. Sence oyuncak bebeği istemem sebebim ne olabilir? Yıllarca bir bebeğin içinde yaşayack değilim. Bana bir insan bedeni lazım. Oyuncak bebek onla ilgili son bağlarımı koparmak için. Bunu sen yapabilirsin."
"Nedenmiş o!? Yeri'nin bedeninde kalmanı mı sağlayım?"
"Ölmek mi istiyorsun Seulgi?" Seulgi, Yeri'ye doğru yaklaştı. "Her şekilde beni öldüreceksin zaten. Bunu neden yapayım ki?" Yeri sinirden bağırınca Seulgi adımlarını geriye doğru attı. Bağırmadan kaynaklı yanlarında duran ayna bin parçaya bölünüp ayaklarına kadar geldi. Seulgi hızlıca ayna parçasını eline alıp arkasında sakladı. Yeri, elimde büyük bir ayna parçasıyla ona doğru geliyordu. Yeri yaptığı bir hareketle Seulgi yere dönüştü. Yeri, Seulgi'nin kalkmaması için karnının üzerine oturdu ve hiç düşünmeden ayna parçasını göğsünün altında bir yere sapladı. Ardından farklı yere bir kaç saplayıp geri çıkardı. "Seulgi. Sen aptal bi-" Yeri kalbine saplanan ayna parçasına baktı. Yeri ardından gözlerini Seulgi'ye çevirdi. "A-aptal değilim." Seulgi'nin son sözleri bu oldu. Yeri ayna parçasını kalbinden çıkardı ama daha fazla yaşayamayacağını biliyordu.
&
Heey~ Aslında bu bölümü final yapacaktım ama Molly'nin nasıl ve neden kızlara geldiği konusu havada kalacaktı. Bu yüzden öbür bölümde bunu öğreneceksiniz~

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doll ; Red Velvet
FantasíaHer şey o gün, o kutu ve o bebek ile başlamıştı. Tabii onlar büyük bir hata yaptıklarının farkında değillerdi. Kitap kapağı @acizay tarafından yapılmıştır. [170618 - 210818] [210718] ~ #15